Türkçe İstanbul aşığı yazarını kaybetti

“Benim en derin vatanım Türkçedir” sözüyle tanınan Yahudi asıllı yazar Mario Levi, 66 yaşında İstanbul’da vefat etti. Kendini bir ‘İstanbul aşığı’ olarak tanımlayan, kitaplarında da her zaman bu İstanbul tutkusuna yer veren yazarın cenazesi bugün saat 13.00’da Acıbadem Musevi Mezarlığı’nda gerçekleşecek cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlanacak.

Türkçe İstanbul aşığı yazarını kaybetti
01 Şubat 2024 - 09:30

SALİHA SULTAN

İstanbul Bir Masaldı’, ‘En Güzel Aşk Hikayemiz’, ‘Bir Şehre Gidememek’ gibi kült eserlere imza atan edebiyatın güçlü kalemi yazar Mario Levi, 66 yaşında İstanbul’da vefat etti. “Benim en derin vatanım Türkçedir” sözüyle tanınan Levi, kendini bir ‘İstanbul aşığı’ olarak tanımlıyordu. Kitaplarında da her zaman bu İstanbul tutkusuna yer veren yazarın vefat haberi Buart Art Sanat Atölyesi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımla duyuruldu. Paylaşımda, “Canım hocamız, edebiyatımızın duygulu ve güçlü kalemi, eşsiz insan, bir tanemiz Mario Levi’yi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Edebiyata, bizlere kattıkları için minnettarız. Tüm sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyoruz” denildi.

Beş yüzyıldır İstanbullu olan bir aileden gelen ve 6 dil bilen Levi, üniversitede eğitimini aldığı ve ana dili gibi konuştuğu Fransızca yerine her zaman Türkçeye tutkuyla bağlı kaldı ve tüm eserlerini Türkçe verdi. Yaşamı boyunca birçok esere imza atan Levi, Türkçe’ye sevgisini şöyle açıklamıştı:

“Fransızca yazabilirdim. Yazsaydım da işim çok kolaylaşırdı bir dünya yazarı olmak açısından. Bunu tercih etmedim. Zor yolu seçtim belki ama kendi doğallığı içinde gelişti bu. Çünkü çocukken sokakta hangi dilde top oynamışsan, gençken hangi dilde ilk aşkını yaşamışsan, çok kızdığında hangi dilde sövmek geliyorsa içinden, o dil senin dilindir ve o dil Türkçeydi. O sebepledir ki, kendime hep şunu söylüyorum, benim en derin vatanım Türkçedir.”

Yazarın cenaze bilgilerini yayıncısı Everest Yayınları paylaştı. Levi, 1 Şubat (bugün) saat 13.00’da Acıbadem Musevi Mezarlığı’nda gerçekleşecek cenaze törenin ardından son yolculuğuna uğurlanacak.

kar02-man3.jpg

BİR YALNIZ ADAM’LA BAŞLAYAN YOLCULUK

1957’de İstanbul’da doğan Mario Levi, 1975’de Saint Michel Fransız Lisesi’nden, 1980’de İstanbul Üniversitesi Fransız ve Roman Filolojisi’nden mezun oldu. İlk öyküsünü 1975’te yazan Levi, 1984’ten sonra Hokka dergisi, Şalom, Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyet Dergi, Stüdyo İmge, Gösteri, Milliyet Sanat, Argos gibi birçok yayın organında yazılar kaleme aldı. Levi’nin ilk kitabı ‘Jacques Brel: Bir Yalnız Adam’, 1986’da yayımlandı. Levi, 1990’da yayımlanan ilk öykü kitabı ‘Bir Şehre Gidememek’ ile o yılın Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazandı. 1991’de ‘Madam Floridis Dönmeyebilir’ adlı ikinci kitabıyla adında söz ettiren Levi, ‘En Güzel Aşk Hikayemiz’ adlı ilk romanını 1992’de yazdı.

kar02-man1.jpg

Levi, 1993’te başladığı ‘İstanbul Bir Masaldı’ adlı kitabını 6 yılda bitirerek 1999’da yayımladı ve bu kitabıyla 2000 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandı. Levi, edebiyat yazarlığının yanı sıra, Fransızca öğretmenliği, gazetecilik, radyo programcılığı, reklam yazarlığı da yaptı. Yazı atölyelerinde yazı yaratımı dersleri de veren Levi’nin son kitabı ‘Çünkü Fısıltılar Vardı’ ise Everest Yayınları tarafından Kasım 2023’te okuyucusuna sunulmuştu. Yaşamı boyunca üç kez evlilik yapan Levi’nin üç kız evladı bulunuyordu.

kar02-man2.jpg

‘ÖLÜMLERİN EDEBİYATI YOK’ DEMİŞTİ

Yahudi asıllı yazar Levi’nin kitapları, 2014 yılında İsrail’in Gazze’ye saldırıları sırasında bazı gruplarca başlatılan ‘boykot edilecek İsrail ürünleri’ arasında gösterilmişti. Levi, isminin bu listede yer almasının ardından Cumhuriyet gazetesinden Aslı Uluşahin’e verdiği röportajda, “Gazze’deki bu acıklı savaşın ve masum çocukların ölümünün içimi nasıl dağladığını anlatmaya kelimeler yetmiyor. Bu ölümlerin ‘edebiyatı’ yok. İliklerime kadar sevdiğim ülkemde bunları yaşamak da varmış” ifadelerini kullanmıştı. Levi, “Hangi dine mensup olursa olsun, vicdan sahibi hiçbir insan, yaşanan ölümler karşısında kayıtsız kalamaz. Ancak sabırlı, itidalli olmalıyız ve şunu bilmeliyiz ki, herkes bizim dostumuz değil, ama herkes düşmanımız da değil” diye konuşmuştu.

‘HER GÜZEL ŞEYİN SEVİYESİYDİN’

Yazar Levi’nin vefat haberinin ardından edebiyat dünyasından bir çok isim eserleri kadar kadar kişiliğini de sevgiyle anan taziye mesajları yayınladı:

AHMET ÜMİT: Ah be Mario, ah be sevgili dostum, daha yazılacak çok roman, yapılacak çok şey vardı, niye bu acele canım kardeşim?

ÖMER ERDEM: Her güzel şeyin seviyesiydin… Değerli dostum, sevgili ağabeyim ve güzel komşum kıymetli yazar Mario Levi. Allah’tan rahmet diliyorum sana…

KEMAL SAYAR: Mario Levi vefat etmiş. Tam bir İstanbul beyefendisi, iyi bir insan, üretken ve iyi bir yazardı. Bir romanında geçecek psikiyatrik durum için telefonda kaç defa uzun uzun konuşmuştuk. Kitap yayınlanınca girişinde teşekkür etmişti. O kadar titizdi. Huzur içinde uyusun.

NECİP TOSUN: Mario Levi bir dünya yazarı olmak için kullanacağı, istismar edebileceği pek çok imkânı olmasına rağmen bütün bunlara tenezzül bile etmeden iyi edebiyat, iyi insan ve İstanbul Beyefendisi olmanın modeli oldu. Allah rahmet eylesin…

AHMET NESİN: Çok üzgünüm Mario Levi ama daha çok İstanbul üzgün.

MURATHAN MUNGAN: Mario Levi’nin benim için en güzel yanlarından biri, örneğine pek az rastlanan ‘hasetsiz’ yazarlardan biri olmasıydı.

SERAY ŞAHİNER: Mario Levi bir konuşmasında kürsüye çıkıp “Merhaba” diye söze başlamış ve “Merhaba: Benden sana zarar gelmez” demektir diye sürdürerek, konuşmanın hemen hemen yarısını bu kefillikli selamın önemine ayırmıştı. Onu en çok o içten “Merhaba”sıyla hatırlayacağım...

SEMİH GÜMÜŞ: Sevgili Mario Levi’yi kaybetmişiz. Çok ama çok üzücü. Edebiyatımızın çok değerli yazarı, kuşağımızın özel bir kişiliğiydi o. Duruşu, gülüşü ve bütün yazdıklarıyla hatırlayacağız.

YEKTA KOPAN: Çok çalışkan, çok iyi kalpli, edebiyata ve hayata çok emek vermiş bir dostu yitirdik. Çok üzgünüm. Seni çok özleyeceğiz.

BUKET UZUNER: 40 yıllık dostum, değerli yazar, komşum Mario Levi Anavatanım Türkçe der, anadili gibi bildiği halde Fransızca yazmazdı. Güle güle arkadaşım...

Not: Yazı ilk olarak 1 Şy-ubat 2024 tarihinde Karar gazetesinde yayınlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum