TÜRK RÜYASI SÜRÜYOR

Diziler sokakları boşaltıyor, Türkçe öğrenmek artık geçer akçe, ‘tatil rotası’ denince, Türkiye akla ilk gelenlerden. Ortadoğu’da Türkiye algısı değişiyor. Suriye krizi, Mısır darbesi, Türklerin imajında sarsıntılara yol açtı ama ilgi devam ediyor.

TÜRK RÜYASI SÜRÜYOR
13 Şubat 2014 - 15:52

 

Ben Abir Zaki. 48 yaşındayım, Suudi Arabistan’da yaşıyorum. Annem İstanbullu, babam Hicazlı[1.Suudi Arabistan'ın batısında kalan, Mekke ve Medine'nin dahil olduğu bölge]. Hayatım Ortadoğu’nun farklı ülkelerinde geçti. Dört yıldır bölgenin en büyük medya kuruluşu MBC’nin (Middle East Broadcasting Corporation) internet sitesinde Türkiye’nin kültür ve magazin muhabiri olarak çalışıyorum. Kimliğimin Türk kısmı nedeniyle, hiç bu son beş yılki kadar popüler olmamıştım. Bu popülaritenin başlıca sebebi, Türk dizileri.

Fotoğraf, Erdoğan'ın, Kaddafi'nin ardından 2011'de yaptığı Libya ziyaretinden. Erdoğan hükümeti, Ortadoğu'ya, Arap coğrafyasına, cumhuriyet tarihinde en fazla ilgiyi gösteren ekip. Dışişleri bakanı Davutoğlu bölgeye çok sık giden, farklı aktörlerle temas kuran bir isim. (Anadolu Ajansı)

Fotoğraf, Erdoğan’ın, Kaddafi’nin ardından 2011′de yaptığı Libya ziyaretinden. Erdoğan hükümeti, Ortadoğu’ya, Arap coğrafyasına, cumhuriyet tarihinde en fazla ilgiyi gösteren ekip. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bölgeye çok sık giden, farklı aktörlerle temas kuran bir isim. (Anadolu Ajansı)

İktidarın da bu popülaritemde katkısı var. Ortadoğu halklarıyla yakınlaşma politikasıyla birlikte yükselen Türkiye imajı, bölgeyi saran ‘Made in Turkey’ mallar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı tüm Arap ülkelerinin ortak hassasiyeti Filistin davasına sahip çıkışı… Liste kabarık yani.

Aslında 2008 – 2009 yılları bu anlamda bir milat. MBC ilk kez 2007’de Türk dizilerini yayınlamaya başladı ancak asıl patlama 2008’de Türkiye’de Gümüş adıyla bilinen Nur dizisinin yayınlanmasıyla oldu. Dizinin son bölümünü, dünyanın Arapça konuşulan coğrafyasında, 85 milyon kişi izledi[2.SALAMANDRA, Christa, “The Muhannad effect: media panic, melodrama, and the Arab female gaze”. Anthropological Quarterly, vol.85, No. 1, s.49, 2012.]. 2009’un başındaysa, Başbakan Erdoğan Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in sözlerine “One minute!” diye itiraz ederek sokaktaki Arapların gönlünü kazandı.

Tüm Arap dünyası Türkiye’ye bakıyordu. 16. yüzyıldan 20. asrın başına kadar 400 yıl Osmanlı Arap coğrafyasının büyük kısmını kontrol ederken kurulan bağlar, imparatorluğun çöküş döneminde kopmuş hatta yerini karşılıklı güven bunalımına bırakmıştı. Cumhuriyet yıllarındaki kopukluğun ardından son dönemde yeniden kurulmaya başlayan köprülerle Ortadoğu’da eskiden kalma Türk algısı da farklılaşmaya başladı. Gerçekliği tartışmalı da olsa zaman zaman kulağıma gelen “Türkler bizi sömürdüler”, “Osmanlı İhtilali”, “Kendini beğenmiş Türkler” gibi ifadeleri daha az duyar olmuştum.

Lübnan'da dvd ve müzik cd'si satan bir dükkân. Arap coğrafyasında ünü her gün biraz daha büyüyen Kıvanç Tatlıtuğ dükkânın camındaki yerini almış. (dükkan önünde çocuk)

Lübnan’da dvd ve müzik cd’si satan bir dükkân. Arap coğrafyasında ünü her gün biraz daha büyüyen Kıvanç Tatlıtuğ dükkânın camındaki yerini almış. (Anadolu Ajansı)

Arap Baharı çok şeyi değiştirdi

Aslında Mısır Ordusu 3 Temmuz 2013’te Müslüman Kardeşler yönetimine müdahale edene kadar, Arap halklarının çoğu Türkiye’nin politikalarından hoşnuttu. Hatta Kahire merkezli El Ahram gazetesi yayın yönetmen yardımcısı Amira Huveydi’ye göre, Müslüman Kardeşler iktidarından önce, Türkiye İslamcılar için tek başarı modeli olarak görülüyordu. Ancak Türkiye’nin darbe karşıtı tavrı havayı değiştirdi. Mısır ve darbeyi destekleyen Körfez ülkeleri Türkiye’yi eleştirmeye başladı.

Amira Huveydi bu değişimin şahitlerinden, “Türk dizileriyle tanınan ‘Güzel Türkiye’nin yumuşak güce dayalı diplomasi günleri artık tarihe karıştı, 3 Temmuz sonrası yaşanan politik savaşla bulutlandı.”

Huveydi’ye göre, şu anda Mısır’da asker yanlıları ve Müslüman Kardeşler karşıtlarının Türkiye’ye bakışı olumsuz.

Sudan'ın başkenti Hartum'da bir berber dükkânı.

Sudan’ın başkenti Hartum’da bir berber dükkânı. (Anadolu Ajansı)

Bu dönemde bazı Mısır kanalları Türk dizilerini boykot etti. Bazı Mısırlı arkadaşlarım Twitter’daki yorumlarımdan sonra benimle irtibatlarını kesti.

Bu olayın etkisi Mısır’la sınırlı kalmadı. Birleşik Arap Emirlikleri Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Abdülhak Abdullah Türkiye’nin Ortadoğu’daki imajının iki üç sene önceki gibi pozitif olmadığını düşünüyor. “İki üç sene önceki istikrar sağlayıcı, müreffeh, herkes tarafından sevilen demokrasi değil artık. Arap Baharı’ndan sonra Türkiye’nin Suriye’deki, Mısır’daki tepkileri… Bazı Araplara karşı bazı başka Arapları tutan bir Türkiye var”.

Burası Libya'nın doğusundaki Brega şehrinde bir cami. Alman vatandaşı Türk futbolcu Mesut Özil'in Libya'da da hayranları var. (Anadolu Ajansı)

Burası Libya’nın doğusundaki Brega şehrinde bir cami. Alman vatandaşı Türk futbolcu Mesut Özil’in Libya’da da hayranları var. (Anadolu Ajansı)

Abdullah’ın ima ettiği, Türkiye’nin mezhepçi bir dış politika izlediği iddiası. Suriye’de Nusayri Beşar Esed rejimini yıkmak için üç yıldır mücadele eden muhalif hareket Sünni kimliğiyle öne çıkıyor. Türkiye ve Körfez ülkelerinin Sünni muhalif harekete, İran’ın Şam yönetimine destek vermesi bölgede mezhepsel gerginliğin işaretleri olarak yorumlanabiliyor. Türkiye’nin Irak’ta da Şii Başbakan Nuri El Maliki ile yaşadığı gerginlik, yine Maliki’yle çekişen Irak Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık El Haşimi’nin hakkındaki 150 ayrı suçtan açılan dava ve idam kararı sonrası Türkiye’nin Sünni politikacıya sahip çıkması da bu iddialara temel oluşturdu.

Beş yıldır Ortadoğu’da Türkiye algısını araştıran Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın 2013 raporu, algıdaki değişimi gösteriyor. Türkiye’ye duyulan sempati üç yıl içinde yüzde 19 erimiş. Ancak bu tabloya hemen aldanmamalı. Araştırmadaki farklı verilere göre, düşüşlere rağmen, Türkiye gücünü koruyor. Katılımcıların yüzde 64’ü Türkiye’nin bölgede her geçen gün daha etkili olduğunu söylüyor, yüzde 60’ı da daha büyük rol oynamasını istiyor.

Irak halkı Mısır’daki havadan etkilenmiş görünmüyor. Bağdat’ta yaşayan yazar ve Bağdat Üniversitesi’nde medya bölümünde ders veren akademisyen Irada El Cuburi’ye göre, Iraklıların çoğunun gözünde Türkiye’nin imajı aynı. Sokaktaki insanın ne siyasetle, ne de Erdoğan ile Maliki arasındaki gerilimle işi var.

Uludağ Arap turistlerin Türkiye'de tercih ettiği adreslerden. (kayak yapan kadın)

Uludağ Arap turistlerin Türkiye’de tercih ettiği adreslerden. (Anadolu Ajansı)

El Cuburi onların bakışını anlatıyor: “Türk dizilerine bayılıyor, bu sayede Türkçe öğreniyorlar. Bazıları bunu Türk şirketlerinde iş bulabilmek için yapıyor. Türk ürünlerini Çin mallarına tercih ediyorlar. Her fırsatta tatile Türkiye’ye veya İran’a gidiyorlar.” Zaydan’a göre, Türkiye’nin Irak vatandaşlarından vize istememesi çok önemli.“Eskiden Amerikan rüyası vardı Irak’ta ama artık onun yerini daha gerçekçi Türk rüyası aldı” diyen Zaydan, pek çok genç Iraklının Türkiye’de yaşam hayali kurduğunu anlatıyor.

Bu kare de Mısır'dan. Türk film ve dizileri yakın takipte. (Mısır)

Bu kare de Mısır’dan. Türk film ve dizileri yakın takipte.(Anadolu Ajansı)

Türkiye’yi neden seviyorlar?

Ortadoğu’da insanlar Türkiye’yi dizilerle sevdi. Aslında dizilerin etkisi politikalardan güçlü oldu. 360 milyon kişinin yaşadığı, 22 Arap devletinden oluşan bölgede, her inançtan, her kesimden, her etnik gruptan genç ve kadın, hayallerini, düşlerini, umutlarını ve hırslarını dizilerde buluyor. Muhafazakârların “Dizilerle kültür emperyalizmi yapılıyor.” çıkışlarına kulak tıkıyorlar.

Pek çok dizi müziğini telefonlarına zil sesi olarak yüklüyorlar. İstanbul Boğazı’nın kenarındaki yalılar, Mardin konakları ve Karadeniz’in tabiatı gibi doğal ortamlarda yapılan çekimler, Arapların akın akın Türkiye’ye gelmesine sebep oluyor.

Türklerin örf ve adetlerine bağlılıkları, misafirperverlikleri de Arap turistleri Türkiye’ye çekiyor. Türkiye, Müslüman bir ülke ancak rahat ve sınırsız eğlenceyi bulmak da kolay. Birçok Arap ülkesindeki fakirlik, gelişmemişlik ya da Suudi Arabistan’daki gibi polis ve ahlak zabıtası baskısı yok. Türkiye hem Ortadoğu’ya yakın hem de Avrupa’ya göre ucuz. Yemekler Arapların damak tadına uygun. Alışveriş cenneti. Araplar için ‘heyecan verici, yeşil, tarihi, çekici, ailece tatil yapılabilecek, güneşli, misafirperver, güvenli ve Müslüman Avrupalı bir ülke’ Türkiye. Haliyle 2006’da Arap coğrafyasından gelen turist sayısı 715 binken 2011’de 3,5 kat artarak 2 milyon 501 bine çıktı. Ortadoğu’dan en fazla turist getiren seyahat acentelerinden birinin sahibi ve Türkiye – Arap Dünyası turizmi uzmanı Dr.Cüneyt Mengü’ye göre, 2013’te Gezi Olayları sırasında yaşanan iptaller nedeniyle yüzde 15 gibi bir azalma olsa da, artış önümüzdeki yıllarda da sürecek.

Kurtlar Vadisi'ndeki Polat Alemdar karakteri, Suriye'de Murat Alemdar adını almıştı. 2010 tarihli fotoğrafta Sadi Mükreş adlı dublaj sanatçısı Murat Alemdar'ı seslendiriyor. (seslendirme)

Kurtlar Vadisi’ndeki Polat Alemdar karakteri, Suriye’de Murat Alemdar adını almıştı. 2010 tarihli fotoğrafta Sadi Mükreş adlı dublaj sanatçısı Murat Alemdar’ı seslendiriyor. (Anadolu Ajansı)

Bir de sağlık turizmi var. Türkiye’ye her gelişimde, alışveriş merkezlerinde gördüğüm başı bantlı Ortadoğulu erkekler de bunların önemli bir bölümü. Türk Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi kurucu başkanı Emin Çakmak’a göre, sadece Körfez ülkelerinden yılda 25 bin erkek Türkiye’ye saç ektirmeye geliyor. Ayrıca estetik operasyonlar, onkoloji tedavileri, özellikle Suriye ve Irak’tan gelen savaş sonrası yanık vakaları için rekonstrüktif cerrahi, çocuk kalp kardiyolojisi için de Türkiye ilk adres. Yine Çakmak’a göre, 2012’de bu rakam yaklaşık 60 bin. Suriye ve Irak’tan gelenlerle 150 bini bulduğunu söylüyor.

Türkçe’ye ilgi artıyor 

Kimi diziler aracılığıyla, kimi özel ders alarak, kimi de Türkiye’nin Türk kültürünü tanıtmak için açtığı Yunus Emre Kültür Merkezleri’ne giderek Türkçe öğrenmeye çalışıyor.

Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün verilerine göre, bu merkezler Ortadoğu’da İran, Lübnan, Mısır, Ürdün, Yemen, Cezayir, Fas, İsrail’de mevcut. Yemen ve Tunus’taysa Türkçe seçmeli ders. Ürdün’ün başkenti Amman’daki merkezin öğrenci sayısı 2012’de 160 iken, 2013’te 185’e çıkmış. Ürdün Üniversitesi’nde yeni açılan Türk Filolojisi bölümünde de öğrenci sayısı 170 iken 190 olmuş.

Türk edebiyatı da Ortadoğu’da daha çok okunuyor. 30 yıl önce sadece Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet Arapça okunabilirdi. Bugünse Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Ece Temelkuran, Ayfer Tunç, Aslı Erdoğan, Mine Söğüt, Orhan Kemal gibi yazarların kitaplarını görmek mümkün.

Türkiye hakkında yazılan kitaplarda da ciddi bir artış var. Türk Anayasası ve Asker (Tarık Abdulcelil), Türkiye Öfkeli Ulus (Mustafa Fuat), Türkiye Halifelikten Modernliğe (Mansur Abdulhakim), Şeyh Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un Müezzini ve Atatürk İdolünu Kıran (Şerif Tugyan) Türkiye’ye yönelik merakı Arapların gözünden gidermeye çalışan kitaplardan bazıları.

Türkiye artık Ortadoğu’da yaşayan insanların hayatlarına, evlerine nüfuz ediyor. Evini yerdeki parkelerden, televizyon üstü dantellerine kadar bir Türk evi gibi döşeyenler var. Dizilerin ne kadar gerçek Türk insanını yansıttığını da merak ediyorlar. Bana her fırsatta sordukları birkaç soruyu paylaşayım: “Türklerin sofralarında neden hep kuru fasulye bulunur? Her sofrada rakı içilir mi? Evlilik dışı gebelik çok mu yaygın, aileler bunu nasıl kabul ediyor?”

Sorular sürecek biliyorum. Çünkü artık Araplar’ın gözünde Türkiye’nin durduğu yer, siyasi dalgalanmaların üzerinde. Krizler, siyasetçiler değişebilir ama bu etki devam edeceğe benziyor.

Semin Gümüşel Güner’in katkılarıyla

 

 

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir ve Al Jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Al Jazeera Türk dergiyi ipad ve iphone’lardanandroid tabletlerden indirebilirsiniz.

 

Abir Zaki

 
Ortadoğu’nun en büyük medya kuruluşu MBC’nin (Middle East Broadcasting Corporation) internet sitesinde kültür ve magazin muhabiri, çevirmen. Suudi Arabistan’da İngiliz Edebiyatı eğitimi aldı. New York’ta öğrenme güçlükleri konusunda yüksek lisans yaptı. Pek çok öğretim kurumunda öğretmenlik yaptı.
 
Kaynak.http://dergi.aljazeera.com.tr/2014/01/19/turk-ruyasi-suruyor/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları