TOPRAK AĞLIYOR...

HAKAN ÖZEN YAZDI: TOPRAK AĞLIYOR...

TOPRAK AĞLIYOR...
02 Mart 2015 - 11:33

TOPRAK AĞLIYOR...

  

   Toprak ekindir, sevdadır, vatandır, sevgidir ve bir ülkeyi ülke yapan en önemli değerlerden biridir. İşte bu kadar önemli olan özellikle Çukurova, Anadolu toprakları kendisini önemseyen, anlatan, yazan ve yazdıklarıyla hayat veren önce Fakir Baykurt'unu, Kemal Tahir'ini, Orhan Kemal'ini en son olarak Yaşar Kemal'ini kaybetti. Sadece topraklar ağlamıyor. Millet olarak, edebiyat sevdalıları ve dünyası olarak hep birlikte ağlıyoruz.

    

      Hiç unutmuyorum yıl 2009 Yaşar Kemal yani Çukurova topraklarını dünyaya tanıtan üstat yazar dönemin 35 Bin öğrenci kapasitesi olan Çukurova Üniversitesinde ders açılış konuşmasını yapacak. Üniversite Kampüsünün salonu tıklım tıklım. Oturacak yer bulamayanlar kadar en az bir şekilde içeri girmek için kapıda bekleyenler var. Hayatı boyunca Türkiye'de barış, insan hakları ve demokrasi mücadelesinin içinde olan Yaşar Kemal ders açılış konuşmasının konusu olarak “Çukurova, doğa ve roman’ı seçmişti” Konuşmasına daha doğrusu ders konusu anlatımına geçmeden önce Ortaokul 2’den terk olduğunu vurgulayarak dönemin ünlü kütüphanelerinden biri olan Ramazanoğlu kütaphanesi mezunu oluğunu söyledi. Ardından da sözlerinde ki en vurucu noktaya dokundu. "Bir romancı, hem doğunun, hem batının klasiklerini, ustalarını özümsemek zorundadır. Karacaoğlan da, Dadaloğlu da, Pir Sultan Abdal da benim ustamdır. Cervantes de, Tolstoy da, Stendhal de, Çehov da.. Dede Korkut'tan da çok şey öğrendim, İlyada'dan da.." Sadece yazılı edebiyat değildi, ona yazdıran.. Destancıları, âşıkları, türkücü, masalcıları dinlemişti Çukurova'da köyden köye, yayladan yaylaya…

 

    Yine bir konuşmasında "Bir destanı yaratan kadar anlatan da yaratır" demişti... Sanki kendisini tarif ediyordu bu sözleriyle yazdıklarıyla Çukurova topraklarının destanını yazmıştı. Onu okuyup yazdıklarını anlatan okurları da bu destanı beslemişlerdi. Yaşar Kemal yaşamı boyunca sadece Çukurova’yı anlatmadı. Yazdığı eserleriyle Türkiye’yi, vatn topraklarını da anlatmıştı. Bu eserlerin bir çoğu da yabancı dillere çevrilerek yurtdışında bir hayran kitlesi oluşturmuştu. İşin özü Yaşar Kemal büyük bir yazar olmasının yanı sıra yazdıklarıyla ve anlattıklarıyla Türkiye’nin gönüllü turizm elçiliğini de başarıyla yerine getirmişti.

 

    Yaşar Kemal yine bir söyleşisinde "Bir yazarın ne kadar birikimi varsa, yaratma gücü o kadar artar. Elbette her birikimi olan yazarın bir de yarattığı coğrafyası vardır. Yaşadığım Çukurova'yla da, yarattığım kendi Çukurovamla da alışverişim hep iyi olurdu. Her iki Çukurovamı da canı yürekten seviyorum.." demişti. Edebiyat sevdalıları, kitap dostları, yüreği barıştan, dostluktan, kardeşlikten ve demokrasiden atan halk kitleleri de çok sevmişti Yaşar Kemal’i…

 

    Yaşar Kemal kendisini sevdaya, edebiyata, demokrasiye, barışa ve insan haklarına adamış örnek bir yazardı. Böylesine bir üstadın edebi hayata göç etmeden önce son vasiyeti de yine barış ve demokrasiden yana olmuştu. Kasım 2014'te Bilgi Üniversitesi'nin kendisine 'fahri doktora' unvanı vermek için düzenlediği törene sağlık sorunları nedeniyle katılmayan Yaşar Kemal'in gönderdiği mesaj, adeta okurlara bırakılmış bir vasiyetti.


     Yaşar Kemal gönderdiği mesajda şöyle demişti: "Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar." 

 

     Vefatından üç ay önce yazdığı bu mesaj Yazar Yaşar Kemal’in ne kadar hassas, ne kadar insancıl ve demokrasi – barış gönüllüsü, onurlu bir yaşam savaşçısı olduğunu bir kez daha gösteriyordu. İnanıyorum ki tüm okurları Yazarın bu mesajını bir emir, bir yaşam, bir görev olarak kabul ederek bu barış ve demokrasi bayrağını kalıcı kılabilmek adına tüm emek ve dirayetlerini ortaya koyacaklardır. Hakkın rahmetine uğurladığımız edebiyatın büyük ustası Yaşar Kemal’in eserleriyle yaşayacağına inanıyorum. Sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum. Saygılarımla…

 

 

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum