Tebriz,Bakü,Ankara...

Ülke siyasetçilerinin ve Tebrizli fealların forumunda uluslararası kurumlara müraciet kabul olundu

Tebriz,Bakü,Ankara...
30 Eylül 2011 - 22:14

Tebriz,Bakü,Ankara...

 

(Azerbaycan,“Azadlıg” gazetesi,30 eylül 2011. yıl)

 

Ülke siyasetçilerinin ve Tebrizli fealların forumunda uluslararası kurumlara müraciet kabul olundu

Güney Azerbaycanda yaşanan son telatümler dün  geçirilen forumda ülkenin toplumsal-siyasi şahslerini bir araya getirdi. Asas amaç Güneydeki proseslere kardeş ülkenin - Türkiyenin nasıl yaklaşdığını incelemek idi. “Türkiyenin Iran siyaseti ve Güney Azerbaycan” başlığı altında geçirilen etkinliyi oluşturan Bütöv Azerbaycan Gençler Teşkilatı ve Bütöv Azerbaycan Harekatı idi. Etkinliye Güney Azerbaycandan olan faallar, AHCP  (Azerbaycan Halk Cephesi Partisi) yerkilileri Nureddin Memmedli, Asef Guliyev, millet vekili Ilyas Ismayılov, REAL-ın hemtesisçisi Ilqar Memmədov, geçmiş Eğitim Bakanı Firudin Celilov, tanınmış yazar Halig Bahadır ve bir çox diğer tanınmış kişiler katılmışdı.

Türkiye neden ehtiyat edir?

Etkinliyi yöneten Bütöv Azerbaycan Gencler Teşkilatının başkanı Ruslan Izzetli Güneydeki son olaylar barede malumat vererek Türkiyeni ve Guzey Azerbaycanı Güneyin sesine ses vermeye çağırdı. Bütöv Azerbaycan Hareketinin rehberi Yasemen Garagoyunlu Türkiye ile Iranın çok sık ekonomik ilişkilerinin olduğunu dikkata çekerek iki ülke arasında diger münasibetlerin de iyi olduğunu belirtdi. Y.Garagoyunlu Türkiyenin Güney Azerbaycan problemine bir geder itinasız yaklaşdığını da bildirdi: “Bunun sebebi kürt problemidir.Türkiye ehtiyat edir ki, Güneydeki Azerbaycanlıların harekatı uğurla neticelense, bu biri taraftan da kürtler faallaşar”.

“Urmiya canımız- kanımızdır”

Daha sonra Güneyden gelen soydaşımız - Güney Azerbaycan Demokratık Partiyasının başkanı Mahmud Bilgin çıxış ederek Iran rejiminin ırkçi siyasetinden konuştu. Urmiya gölünün kurutulması için Iran hökumetinin maksatlı siyaset yürütdüğünü deyen M.Bilgin Guzey Azerbaycandakı soydaşlarını milli mücadilede onlara destek olmağa sesledi: “Urmiya gölü bizim için tekce göl anlamını taşımıyor. Bu, bizim toprağımız, milli-manevi değerimizdir, canımız-kanımızdır. Iran rejimi de bunun farkındadır. Gölü maksatlı şekilde kurutmakla bize karşı menfur siyasetlerini davam etdiriyorlar. Dilimize, tariximize tecavüz etdikleri gibi, şimdi de toprağımıza tecavüz edirler. Bu, milletimizin ortak derdidir ve bu derdin hallinde sizden başka hiç kim bize yardım edəməz”.

“Türkiyə dostumuzdur, amma onun da öz menafeyi var”

Daha sonra Adalet Partiyasının başkanı, millet vekili Ilyas Ismayılov Türkiyenin Iranla bağlı siyasetine dokundu. I.Ismayılov zannedir  ki, bu meselede Türkiyeni kınamak yersizdir: “Meşhur ifadede denildiği gibi, devletin daimi dostları olmur, daimi menafeyi olur. Türkiye bize dost, kardeş ülkü olsa da, onun da öz menafeleri var. Bence, bütün devletler komşu devletlerle karşılıklı işbirliyine çalışmalıdır. Devletler arasındakı münasibetler emosiyalarla yok, evrensel hükukla nizama salınmalıdır. Ülkede ve dünyada olan bir çox reallikler nezere alınmalıdır. Böyle bir ifadə var - kim ki, sovet dövrünün nostaljisini çekmiyor, demek, onun yüreyi yoktur. Kim ki, o dönemi geri getirmek istiyor, demək onun kafası yoktur. Biz Güney Azerbaycanı, Tebrizi çok seviyoruz. Ama Azerbaycanı o yanlı-bu yanlı birleştirmek istiyorsak, incimeyin, demek, kafamız yoktur”.

“Urmiya olaylarından yeterincə istifade etmedik”

REAL-ın hemtesisçisi Ilqar Memmedov ise sanıyor ki, Azərbaycanın her iki kısmı Urmiya gölü ile bağlı son olayları lazımınca değerlendire, meseleni evrensel müsteviye çıkara bilmedi: “Urmiyadakı olaylardan yeterincə istifade etmedik. Bu tür tedbirler hadisəlerin kızgın vaktında geçirilmeli idi. Zannediyorum  ki, Irandakı değişiklikler Azerbaycanlıların töhfesi olmadan olmayacak.Türkiyeden ise çok şey beklemek lazım deyil.Çünki Güneyde faallık başlasa, diğer taraftan kürt meselesi faallaşacak”.

“Zamanı gelince Türkiye mutlaka Güneye destek verecek”

AHCP başkanının yardımçısı Asef Guliyev Azerbaycan hükumeti ve parlamentinin Güneydeki soydaşlarımızın haklı mücadilesine bigane yaklaşdığını dedi: “Azerbaycan hükumetinin cesareti yetmiyor ki, Güneydeki bacı-kardeşlerimizin derdine şerik olsun. Bence, Türkiyenin bu meseleye lageyd olduğunu demek doğru degil ve zamanı gelince onlar mutlaka Güneydeki soydaşlarımıza destek verecekler. Nasıl ki, Suriya, Liviya, Misir hadiselerinde kendi mövgelerini açık şekilde ortaya koydular. Eminim ki, makamı gelende Türkiye Güney meselesinde de bizim yanımızda olacak”.
A.Guliyev bildirdi ki, Azerbaycan hükumetinden farklı olarak, halkın içinde Güneydeki soydaşlarımıza yardımçı olmağa hazır olan çoğu sayda insan var. Sadece olarak, onların faaliyetini sistemleşdirmek lazımdır: “Güney Azerbaycanla bağlı konkret plan olmalıdır”.

“Biz Quzey üçün də, Türkiyə üçün də alternativ gücük”

Yazıçılar Birliyinin Güney Azerbaycan şübesinin sedri Sayman Aruz tek Türkiyenin değil, Guzey Azerbaycanın da Güneydeki soydaşlarına bigane yaklaşdığını dedi: “Ben kendim Sulduzda doğmuşum.Urmiya gölünün bizim için ne kadar değerli olduğunu sözle ifade ede bilmiyorum. Iran hökumetinin onu niye kurutmak istediyini de güzel biliyorum. Burada bazı konuşanlar Türkiyenin Güneyle bağlı mövgeyinin haklı olduğunu dedilkr. Ama ben bu fikirle razılaşmıyorum. Azerbaycan Halq Cebhesi Partiyasını ona göre seviyorum ki, hər zaman sözünü konkret diyor. Biz demiyoruz ki, Türkiye başka ülkenin harici siyasetine karışsın. Ama milli, manevi meselelerle bağlı hemrey olsun. Bu bizim ortak problemimizdir.Kuzey Azerbaycanın kendisinde de bu meseleye itinasızlık var.Halbuki siz bize destek olsanız, Karabağ problemi de hallini bulur. 
Çünki biz Kuzey için de, Türkiye için de alternativ gücük. “El içinde” yayınına niçe kere müraciet etdik ki, bizi davet edin, Güney Azerbaycan edebiyatının problemlerini müzakire edek. Razı olmadılar. Dedik, pulunu da vererik. Dediler  olmaz, yukarıdan icaze vermiyorlar. Kimdir bu yukarıdakılar? Türk deyiller? Türk deyillerse, demeli, bizim problemimiz ikikatdır”.

“Iranın parçalanmasını yok, demokratikleşmesini istiyorum”

Tanınmış yazar Xaliq Bahadır ise Iranın parçalanmasına yok, demokratikleşmesine taraftar olduğunu belirtdi: “Iran bu yandan türklerle başlayır, o yandan türklerle bitir. Bu tarafta Azerbaycan, o biri tarafta Türkmenistan türkleri. Ortada olanların da çoğu türksoyludur. Biz Iranın demokratikleşmesine, orada insan haklarının korunmasına çalışmalıyız. Ondan sonra demografik göstericilere göre üstünlük bizim olacak. Demek hakimiyet de bizim olacak”.
Tartışmaların sonunda Tebriz-Bakı-Ankaranın Güney meselesinde beraber olmasının vacipliyi vurgulandı, Iranın ırkçı siyasetini dünyaya duyurmak için uluslararası  kurumlara müraciet olunmasına karar verildi.

Gültekin

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum