Necdet Cura: BELGELERİN KONUŞTURDUĞU İSİM: NURULLAH ERTUĞRUL VE YAŞAMI ÜZERİNE
BELGELERİN KONUŞTURDUĞU İSİM: NURULLAH ERTUĞRUL VE YAŞAMI ÜZERİNE
-Nurullah hocam, bizi kırmadığınız için teşekkür ederiz. Nasıl bir evde doğduğunuz? Doğduğunuz şehir ve çocukluk yıllarınızdan bahsedebilir misiniz?
Kula’da yedi asır boyunca kadılık ve müftülük görevlerinde bulunmuş ‘’Müftüzadeler’’ adında bir soy vardır. Bu soyun bir kolu 200 yıl kadar önce Kula’nın Köle köyü’ne gidip yerleşmiş. Anılan köy günmüzde Selendi ilçesine bağlı Çamlıca köyüdür. Dedem Müftüzade Hacı Şerif Ağa’nın oğlu Mehmet Ağa’nın kardeşi Halil’in bir Osmanlı subayı oluşunun etkisi ile köydeki soyumuz ‘’Ertuğrul’’ soyadını benimsemiştir. Aşiret boyutunda bir soyun çocuğu olarak Köle(Çamlıca) köyünde iki asır önce atamızın yaptırdığı iki katlı üstte dört odalı, altta dört odalı büyük avlulu Türkistan evi tipinde tarihi evde doğmuşum. Köyüm ile bağlantım halen devam ediyor. Büyüdüğüm bu yerde mülklerim de var.
-Üniversitede okumayı seçtiğiniz bölüme nasıl karar verdiniz?
Tarih, Bursa’da okunur diye Bursa’yı seçtim. Orada, Salihlili Fuat Ceylan, Somalı Hasan Hüseyin Hekim ve Manisa Eğri köylü Galip Karagözler ile aynı sınıfta okuduk.
-Türkler neden vakıf kültürüne önem vermiştir? Osmanlılara niçin ‘’vakıf medeniyeti’’ demişlerdir?
Kırkağaç Harta’da M.Ö. 2.yy tarihlenen taş sütüna yazılı bir vakfiye bulundu. Dolayısıyla Vakıf konusu bütün insanlığın konusudur. Ancak, İslamiyet’in etkisiyle ‘’Türk Tarihindeki Vakıf Kültürü’’ Dünya vakıf kültürünün tartışılmaz düzeyde zirvesinde yer almıştır. Bozkırlarda dağınık yaşayan Türkler fethettikleri ülkeleri kurdukları zaviyeler ve kervansaraylarla Türkleşmiştir. Bu konuda Kolonizatör Türk Dervişlerinin üstlendikleri ödevler çok önemlidir.
-Türkiye’nin farklı farklı illerinde vakıflar il müdürlüğünü üstlendiniz. Osmanlı’dan günümüze Türkiye’deki vakıf kültürü üzerine neler söylemek istersiniz?
Türk-İslam sentezinde ‘’Önce İnsan’’ hükmü geçerlidir. Şöyle ki, kurulan vakıflar ile:
1-İmarethanelerde Müslüman-Gayrimüslim herkes doyurulmuştur.
2-Yetimhanelerde çocuklar, nisa evlerinde kadınlar korunmuştur.
3- Sıbyan mekteplerinde çocuklar, medreselerde gençler eğitilmiştir.
4-İnsanların en yakınına uzaklardan getirilen sular ile çeşmeler, hamamlar yapılmıştır. Kuyular kazılmıştır.
5-Ulaşım için döşeme yollar ve köprüler yapılmıştır.
6-Sağlık için şifahaneler yapılmıştır. Vefat edenlere türbe, hazire ve mezarlıklar oluşturulmuştur.
7- Konaklama için misafirhaneler ve hanlar yapılmıştır.
8-Tarım içim tımar, zeamet, has arazi ve mukataa mevzuatı oluşturulmuştur.
9- Sanayi için mengeneler, değirmenler yapılmıştır.
10- Ticaret için kayıkhaneler, tersaneler yapılmış ve marka verilmiştir.
11- Kuşlar ve hayvanlar için yuva ve damlar yapılmıştır.
12- Kale muhafızlarına bile akarlar tahsis edilmiştir.
13- Bu ve benzeri hizmetlerden sonra insanların dini vecibelerini yerine getirebilmesi ve Allah’a şükretmesi için namazgahlar, mescitler ve camiler yapmıştır.
İnsanlığın güçlü kılınması sağlanmış ve bundan ‘’Vakıf Medeniyeti’’ denmiştir.
-Manisa’daki vakıf eserlerini incelerken en çok dikkatinizi çeken hususlar nelerdir?
Manisa’da Vakıflar Müdürlüğü görevini sürdürken dedim ki; Madem ki ben bir Tarih öğretmeniyim. O halde Vakıfları tanımam lazım diye düşündüm. Bu işi yaparken dedemin köydeki vakıflarını tanıdım. Kula’da Hacı Abdurrahman Cami’nin Müftüzadelerin eseri olduğunu öğrendim. Aldığım hazla bütün Manisa’nın kent hafızası hatırlansın diye 24 yıldır uğraşıyorum.
FACEBOOK YORUMLAR