Şehrimize Umman'dan gelen İnci Mercan-2

Anadoludaki Köyümden Sohbetlerimiz-5

Mustafa KARA

[email protected]

Şehrimize Umman’dan gelen İnci Mercan-2

Söyleşinin etkisiyle merakla kitap okuma sırasını hemen Funda Özsoy Erdoğan’ın “Kırklandım” eseriyle başladım.

Kitabın ilk başlarında çocukluğun her insanda ayrı önemli güzel olduğundan bahsetmiş. Çocukluğumuza hangi yaşta olursak olalım, anlatmakla bitiremeyiz. Hep döner dururuz çocukluğumuza. Çocuk ruhlu kalmak. Çocuk gibi gülmek. Çocuk gibi masum olmak ve kalmak, masum hayaller kurmak ne anlamlı değil mi! Bence en büyük başarı; insanın ömrü boyunca çoçuk ruhlu kalabilenlere…

Kitabın ilerleyen sayfalarında Şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın dörtlüğü ile karşılaşıyorum.

Gitti gelmez bahar yeli

Şarkılar yarıda kaldı

Bütün kapılar kilitli

Anahtar Tannrı’da kaldı.

Cahit Sıtkı’yı daha iyi tanımalıyım dedim kendi kendime.

“Nasıl olmuş da “ Kabuledan beri” yi okuduğumu unutmuşum?” Oysa bu yazının devamındaki son cümlesi öyle vurucu ki: “Hikaye dediğimiz şey, kelime kusarak değil, kelime yutarak yazılır ! ” Kelimelerin gücü bu olmalı; kelimeleri yutup ruhla yazmak gönülle bağlamak gibi manidar hissetim ne kadar güçlü cümle değil mi dostlar.

“Kimseye verilmeyen kitap” Hasan Ali Toptaş, çocukluk evinde yazarlığına nasıl bakıldığından bahseder.”

Hikaye yazarlarının son dönemlerde azalmasıyla karşılaşıyoruz.Hikayeler önemli tür bizler için. Ne çok hikayeler hayatımız yön veren güzelleştiren, bütünleştiren , özdeşleştiren…

Kırklandım kitabının sayfasında Funda Özsoy Erdoğan kendisinden şöyle bahsetmektedir.

“Bende Türk Edebiyatı Dergisi’ne çok şey borcu olan yazarlardan biriyim. İçimden gürül gürül ırmakların aktığı, ama bir türlü yatağını bulamadığı , hangi ummana ulaşacağını bilemediği , kör kurşun olduğum, Marmara Üniversitesinde okuduğum yıllarda tanıştım dergiyle.”

“Türk Edebiyatı dergisinde “ Akademik yazıların yanı sıra tadı damağımızda şiirler, hikayeler denemeler yer alıyor. Özellikle hikayeler ilgimi çekiyordu. Bir gün bende bu dergide yazabilir miydim? Benimle yaşıt bu derginin on sekiz yıl ayakta kalmanın bir edebiyat dergisi için büyük başarı olduğunu biliyordum henüz yazarlarından biri olmak…Hayal etmesi bile güzeldi.”

Okumak ne kadar önemli ! Sonrasında Yazarın dergide yazarlığını hayal etmesiyle başlayan , yazılarının yayınlanmasıyla ilgili mutluluk ne güzel. Kırklandım kitabının her sayfası çok kıymetli. Okudukça öğreniyor insan. Satır satır cümle cümle yol alıyorum yazarın dünyasında. Geziyorum yazarlar ve kitap adları tavsiyesinde. Adeta İnci Mercan Funda Özsoy Erdoğan Edebiyatımızın kılavuzu olmuş. Yazarımızın anlattığı kadarıyla merak ediyor insan. Hatta şu yazara ve şu yazarın kitabına niçin okumak için yer vermedim diyor insan. Kırklandım kitabından; kitabın en başındaki sayfaya yirmi civarında Yazar adı ve kitap adı okuma listesi notu oluşturuyorum. Bu Edebiyat dünyasını anlamak yaşamak ve eksik yanlarımı doldurmak yirmi civarı kitabı okumaktan geçer diyorum kendi kendime. Böylece yaşarım Edebiyatı; romanı, hikayeleri ve denemeleri daha nice Edebiyat türleriyle sohbet edersin diyorum yüreğim.

Aslında kitapların okurlarla buluşan dünyasında farklı dillerden çeviri kitaplarıyla beraber ulusal ve/veya evrensel olup tüm insanlığa hitap etmesi çok güzel; ortak öznenin Edebiyat olması, tarifi muhteşem..

Sadece Edebiyat değil müzikte Bethoven’in müziği, Mozart gibi klasiklerde tüm farklı uyruklardaki insanları bir araya getirmiş. Aynı yürekten tek noktada birleştirimiş. Müzikte evrensel dille konuşarak bütünleşmiştir.

“Yeniden Bethoven’a dönecek olursak ,Fırat Kızıltuğ’un bu büyük besteci ile ilgili sözleriyle devam edelim.”

“O da büyük Türk musikisi haranı 10. Senfonisini Türk makam ve usulleriyle yazacağını belirttiği kayıtları vardır.Bu senfoniye bitirmeyince bestelediği kısımları 9. senfoniye ekledi. Final bölümündeki meşhur korolu kısım, 10. Senfoni’nin parçasıdır. Bugün Avrupa Birliği’nin parçası olarak çalınan parçada Türk izleri belirgindir…(Türk Edebiyatı Dergisi)”

Güzel bir söyleşiden çıkıp; etkisinin hemen orada biteceğini yanıldığım halbuki artarak çoğalan okuma aşkı Funda Özsoy Erdoğan’ın “Kırklandım” kitabı ile devam etti. Ayrıca büyüsü okunması gereken yirmi civarı kitap okuma listesi yolculuğu ile devam edecek. Ummandan başka bir ummana götüren İnci Mercan Yazarımızın yolculuğu nice zaman ve yönlere okumayla devam edecek heyecan içimde…

Dünyada birbirini tanımayan birbirinden farklı dildeki insanları bir araya getiren kültür ve sanat türlerinin Edebiyat Müziklerle dahi gönülleri bir eden Mesut bahtiyar olmayı vesile eden İnci Mercan Yazarımız Funda Özsoy Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyorum…

İyi ki yollarımız kesişti sizinle…

Mustafa KARA

Kaynakça:Funda Özsoy Erdoğan, "Kırkandım" kitabından alıntılar yapılmıştır.