FLAŞ HABER

M FURKAN KOCAASLAN:SOKAKLAR

SOKAKLAR.M FURKAN KOCAASLAN

M FURKAN KOCAASLAN:SOKAKLAR
16 Mayıs 2012 - 12:25

 

SOKAKLAR

Sokakların da bir dili vardır, her ne kadar biz fark etmesek de.

Yıllara tanıklık eden, meydan okuyan bir canlı gibidirler. Her birinin yaşı, geçmişi, farklı tarihi dokusu vardır.

Kimisi ürkütücü derecede sessizdir. Kimisi capcanlıdır. Kimisi tarihin bir döneminden kalma geçmişe ait izlerle doludur.

Sokak hayvanlarına ev sahipliği yaparlar. Bir yerlerde, bir köşede sinmiş uyuyan bir köpek ya da kedi görebilirsiniz. İnsanlardan korkan, kaçan ürkek bir hayvan yatar bazen bir köşede.

Modern hayatın bir göstergesidir kimi sokaklar. Apartmanlarla doludur. Her apartmanda, her dairede birbirlerinden habersiz yaşayan komşular, insanlar…

Hepsi bu sokaklarda yaşar. Bazen nerede, niçin yaşadığını bilmeden yaşar. Ama yaşamaya devam eder. Etmek zorundadır, hayatını devam ettirmek, iyi bir gelecek kurmak, ev geçindirmek için.

Herkes bir yarış içindedir. Niçin yarıştığını bilmeden yarışır. Modern toplumun getirmiş olduğu dayatmalar için yarışır. İyi bir okul için yarışır, sonra iyi bir iş için yarışır, sonra bütün hedeflerine ulaştığında da niçin yarıştığını unutarak yarışır.

Sokaklar da bu durumdan nasibini aldı elbette.

Kimisinin tarihi dokusuna zarar verildi, modern toplum oraya bir plaza dikti. Bazı sokaklar avmlerle doldu taştı. Tüketim toplumuna hizmet etmek için yıkılıp yeniden kuruldular.

Bazı sokaklar da var ki hep kendi halinde kaldı. Nedendir bilinmez, insanoğlu bazı sokakları da kendi haline bıraktı.

Hani olur ya, bazen günlük hayatın karmaşasından uzaklaşmak istersiniz. Sonra tesadüfen bir sokağa adımınızı atarsınız. Birden az önce duyduğunuz motor sesleri, kalabalıklar uzaklaşır zihninizden.

Sadece kuş sesleri kalır geriye.

Sokağın bir kıraathanesi vardır. Belki yıllardır o sokakta. Eski bir yer. Usulca çay bardaklarının sesleri gelir. Bir köşede sessizce gazetesini okuyan, emekli olmuş, görmüş geçirmiş bir ihtiyar. Alnındaki kırışıklıklardan belli, çok gün görmüş.

Başka bir köşede o günün memleket meselelerini konuşan, bir günlüğüne ülkeyi kurtaran insanlar.

Sokağın terzisi var belki. Yılların terzisi Mehmet amca. Her gün gelir düzenli olarak açar dükkanı, yapar usulca mesleğini, akşam olur gider. Modern hayatın temposuna inat, sessiz, tıkırında işleyen dükkanı vardır. Az biraz müşterisi vardır. Bayram arifelerinde  kalabalık olur dükkanı. Fazla bir beklentisi yoktur artık hayattan. Geride gerçekleştirebildiği hayalleri bir de içinde ukde kalan istekleri vardır.

Sonra bir pencere açılır, bir apartman sakini seslenir sokağın bakkalına. Sokağın emektar bakkalı, esnafı. O da yıllardır bu sokakta çalışmıştır. Ekmek kapısıdır bu sokak. Sabah sekiz olduğu an açar dükkanını. Ardından güneş batana kadar devam eder çalışmaya.

Her gün birbiri ardı sıra dükkanların kepenkleri açılır ve kapanır. Kediler ve köpekler yaşar, bağlıdırlar bu sokağa. Belki onlara her gün düzenli olarak yemek veren bir hayvan sever yaşar bu sokakta. Onlar da bu sokağa sadakatlerini sürdürürler.

Ardından güneş batar bu sokakta. Rutin sessizliğine devam eder ve uyur sokak.

Başa bir sokakta bir insan ölür, başka bir sokakta bir insan doğar. Sokaklar yaşamaya devam eder.

Her gün bir önceki gün olduğu gibi üzerlerinde yaşayan insanları taşırlar.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları
00:50