HURİ ÖZCAN: ZORLUKTAN KAÇIP KOLAYA SIĞINMAK

Haydi, kardeşlerim; uğraşana, çabalayana, ’zorlukla karşılaşana kolaylık verirmiş’ ALLAH nasıl olsa.

HURİ ÖZCAN: ZORLUKTAN KAÇIP KOLAYA SIĞINMAK
20 Ocak 2017 - 16:05 - Güncelleme: 20 Ocak 2017 - 19:43

               ZORLUKTAN KAÇIP KOLAYA SIĞINMAK  

İnsan olarak yaşadığımız hayatta hep kolaylık olsun ister,  zorluğun z harfinin bile yakınımızda olmasını istemeyiz değil mi?  Ben de aciz bir insan olarak cevap veriyorum ki evet. Zorluk, hep bize zahmet, ızdırap ve çalışma zorunluluğu getirdiği için ondan olabildiğince uzaklaşmak isteriz.  Ancak bize verilen zor olan şeyin sonucunun tatlı bir sonuca ulaşacağı temennisiyle olaya baktığımızda; o bize zorluk veren, ızdırap çektiren,  zahmet gerektiren olay ortadan kalkar.  Onun yerine zevkli eğlence dolu bir duruma dönüşür.

Bu konuyu farklı sınıf insanlarımıza sorduğumuzda, farklı cevaplar alırız. Elbette her işin bir zorluğu vardır; mesela dışarıda çalışan bir kardeşimize sorsak ki işinin zorluğu nedir? Ya, yazın tepesinde gardiyan gibi duran güneşin çekilmez sıcaklığı altında iş görmesi ya da kışın dondurucu soğuklarda kemikleri titreyerek çalışması gibi böyle böyle, ya da ya da diyerek devam eder. Kısacası her işin kendine göre zorluğu vardır. Ancak kaçmak çare değildir. Ek olarak biz öğrencilere baktığımızda görevimiz gereği öğrenmek hakikaten bazı işlere kıyasla zor. Türkçesi var, coğrafyası var, hele ki birde hepimizin zor dediği matematik dersimiz var. Yani var oğlu var. E ee  şimdi biz ne yapalım, zor diye kolaya mı kaçalım.

Buna iki yanıtım var,  ya evet ya da hayır derim. Siz bence zaten cevabını buldunuz. Tabi ki buna evet değil ısrarla hayır demek istiyorum. Bir kısım evet diyenler için şöyle bir açıklamada bulunayım. Evet, biliyorum ki bizler yaratılış olarak da zorluktan kaçıp kolaya sığınmak nefsimize daha kolay gelecektir. Ama şunu sormak istiyorum. Kolaylıkla kazanılıp yararını kısa zamanda gördüğün emek mi önemli? Yoksa Zorlukla kazanılıp yararını ömür boyu gördüğün emek mi?

Sanki cevabınızı işitiyormuşcasına biraz acıda gelse, tadı hep tatlı ama bir o kadar da kalıcı olan zorlukla kazanılıp yararını ömür boyu görecek olduğun emek değil mi? Evet, kesinlikle Evet. unutma her meyvede olgunlaşmadan önce ya acıdır ya ekşidir. Ama bir olgunlaştığında, bir tatlandığında, onu ağzımız sulana sulana yeriz, değil mi?

Şimdi bunu yazan bir öğrenci olarak; benim hatta bazı öğrencilerin zor dediği matematik dersi; hepimizin of yine mi, bu kuralda nereden çıktı, ne saçma, çok sıkıcı diyerek matemlendiğimiz madem böyle bir dersimiz var. O zaman bize verilen muhteşem akıl nimetimizle biz onun canını sıkalım. Yalnızca matematik dersimizde değil, zorluklarla mücadele tıpkı bizleri hamur gibi yoğurup şekillendiren hayat dersimiz içinde bunu yapalım.

Hiç bir zaman yılmayalım. Umutları boşlamayalım. Hep bir umutla en uç noktada tatlı meyvesi olan ağaca pençelerimizi saplayalım. Haydi, kardeşlerim; uğraşana, çabalayana, ’zorlukla karşılaşana kolaylık verirmiş’ ALLAH nasıl olsa.

15.01.2017 Huri ÖZCAN

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum