Hakan Özen.Mesir Güzeldi Ama...

Manisa ile özdeşleşen ve Manisa’nın tüm Dünya tarafından tanınmasına öncülük eden Uluslararası 473. Mesir

Hakan Özen.Mesir Güzeldi Ama...
25 Mart 2013 - 22:35

Manisa ile özdeşleşen ve Manisa’nın tüm Dünya tarafından tanınmasına öncülük eden Uluslararası 473. Mesir Festivalinin coşkusunu ve heyecanını hep birlikte yaşadık. Tarihçe olarak çok önemli bir anlamda içeren Mesir’in bu yıl UNESCO listesine alınması, Manisa’nın ve festivalin sadece yurt içinde değil, yurtdışında da tanınmasının önünü açmış olan olumlu bir gelişmeydi.

Mesir’in sağlık, kültür, tarih ve paylaşım açısından önemi yadsınamaz bir gerçektir. Ben bu yazımda Festivalin güzellikleri yanında eksik veya olumsuz bulduğum bazı konulara da vurgu yapmak istiyorum.

Bu denli tarihi, kültürel, ekonomik ve turizm değeri olan Mesir Festivalindeki ilk hata karma töreninde başladı. Ortaya sunduğu projelerle Manisa’ya bence çağ atlatan ve Manisa’nın şanslarından biri olarak gördüğüm Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz’ün ve diğer ilgili yetkililerin konuşmaları gayet olumluydu. Ama o esnada bence büyük bir hata yapılarak karma törenlerine katılan tek Milletvekili olan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’e söz hakkı verilmemesiydi. İktidar veya muhalefet partisinin milletvekili olması bence hiç fark etmemeli ve CHP’li Özel’e söz hakkı verilmeliydi diye düşünüyorum.    

Bilindiği üzere Medya; Yargı, Yasama ve Yürütmeden sonra 4. Kuvvet olma görevini üzerinde taşımaktadır. Bu anlayış doğrultusunda basına ne kadar değer verilirse, yardımcı olunursa, toplum olarak her zaman için fazlasını alacağımız bir gerçektir. Mesir Festivali kapsamında maalesef üzülerek söylüyorum ki; organizasyon, basına verilmesi gereken dikkat, anlayış ve değer açısından eksi not almıştır. Festivalde sahne alan sanatçıların seçimi ne denli başarılıysa, basın bölümünde basın mensupları için ayrılan bölüm ve konser yeri o denli başarısızdı. Sadece Manisa’da değil yurdun neresine giderseniz gidin açıkhava konserlerinde basın mensuplarına görevlerini yapmaları için sahne önü ayrılır ve o alana basın mensupları dışında mecbur bir sebep olmadıktan sonra başka hiç kimse alınmaz. Bunun nedeni de basın mensuplarının görevlerini en iyi şekilde yapmaları anlayışıdır. Özellikle Sibel Can ve Mustafa Ceceli konserlerinde objektiflerime yansıyan görüntülerde basına ayrılan bölümde basın mensuplarından çok sadece konseri izlemeye gelenler tarafından istila edilmesi ve buna izin verilmesi son derece üzücüydü. Bunun yanı sıra taciz ve buna benzer yaklaşımları sonuna kadar kınadığımı belirtmek istiyorum. Ancak tacizin önüne geçmek için biber gazı kullanılması ise son derece yanlıştır. Çünkü o tacizci vatandaşları yıldıracağız mantığıyla kullanılan biber gazları, konseri izlemek için alanda bulunan birçok vatandaşı da rahatsız etmiş ve fenalaşmasına yol açmıştır. Bu nedenlerden dolayı şayet bundan sonra konserler konusunda Cumhuriyet meydanında ısrarcı olunursa ki bence olunmamalıdır, o alana basın mensupları dışındaki kişilerin alınmaması ve tacizcilere, kapkaççılara ve daha başka kötü niyetli kişilere karşı alınacak tedbirlerin sağduyulu vatandaşlarımızı rahatsız etmeyecek şekilde olması en büyük temennilerimizden biridir. Konser alanı olarak Cumhuriyet meydanı bence yeterli olmayıp, bundan sonraki konserlerin daha geniş alanlarda örneğin 19 Mayıs Stadyumu ve benzeri yerlerde verilmesi daha uygun olur kanaatini taşıyorum. Bunun yanı sıra Festival etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen etkinliklerde basına son anda gelen mesaj ve davetler ise ya çok geç gelmiş ya da hiç davetiye gelmemiş olması konusu ise büyük sıkıntılar doğurmuştur.

Örneğin, Manisa’da Belediye tarafından yapımı tamamlanmış olan ve açılışını MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açılışlarla ilgili davetiyelerin sadece köşe yazarlarına gelmesi muhabir, haber müdürü veya genel yayın yönetmenlerine açılışlarla ilgili ne bir mail ne de davetiye gelmemesi ise bence büyük bir yanlıştı. Köşe yazarı arkadaşlarımız bu konuda beni yanlış anlamasınlar. Tabiî ki onlara da davetiye gelecek yazılarına da oradaki gözlemlerini yansıtacaklar, ama haberi yapacak olan muhabir arkadaşlarımız onları yönlendirecek olan haber müdür ve genel yayın yönetmeni olan arkadaşlarımızdır. Dolayısıyla bu konuda da eksiklik olduğuna inanıyorum. Bunun yanı sıra Mesir kokteyli için basın mensuplarına son dakikalarda haber verilmesini ise bir hata olarak görüyorum.    

Hatalar zincirinin Festival kortejinde de devam ettiğini hep birlikte gördük. Mesir; yazımın başında da belirttiğim gibi kardeşliğin, paylaşımın, dostluğun, barışın aynı zamanda sembolüdür. Daha önceki Mesir Festivallerinde bu felsefeye göre hareket edilmiş siyasi rekabet, kibir ve kavgalar böylesine anlamlı bir festival kapsamında unutularak örnek bir kompozisyon sergilenmiştir. Ancak ne var ki, dışarıdan gelen hangi etmen olursa olsun her şeye inat siyasiler tarafınca kortej ayrılmamalı, hatta kol kola girilerek örnek olunmalıydı. Mesire yakışan da buydu. İnşallah bu görüntü ilk ve son olur diye düşünüyorum.

Güzellikleriyle, coşkusuyla, heyecanıyla olduğu gibi hatalarıyla, eksiklikleriyle bir Mesir Festivalini daha geride bıraktık. Bundan sonraki tüm Mesir Festivalinin bir öncekini aratmayacak şekilde aynı coşku, aynı heyecan, aynı organizasyon başarısı daha minimum hata ve eksiklerle kutlanması en büyük arzumuzdur. Mesir hepimizindir, Manisa'nındır. Manisa’da yaşayan herkesindir.

Daha nice Mesirli yıllara inşallah…

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum