Geleneğin Tarihsel Seyri ve Eğitim: Medusa Efsanesi Örneği

Olcay Bayraktar'ın Edebice dergisi için yazdığı yazı: "Geleneğin Tarihsel Seyri ve Eğitim: Medusa Efsanesi Örneği"

Geleneğin Tarihsel Seyri ve Eğitim: Medusa Efsanesi Örneği
09 Aralık 2022 - 09:51


Geleneğin Tarihsel Seyri ve Eğitim: Medusa Efsanesi Örneği

Olcay Bayraktar

Medusa üç Gorgo’dan birisidir. Gorgo Yunan mitolojisine göre bir tür dişi canavardır. Medusa, Perseus (Zeus’un Danae’den doğan oğlu) tarafından öldürülür ve ölmek üzere iken at kılığındaki Poseidon’dan hamile kalır. Medusa’nın başı bakıldığında taşa çevirecek korkunçluktadır. Athene, bakıldığında taşa çevirecek korkunçlukta olan Medusa Perseus’tan başını alır ve onu kalkanına takar. Böylelikle kendisine gelen kötülüklerden kendisini koruyacaktır. Medusa ile ilgili üç farklı efsane vardır fakat hepsi de sonucu bakımından aynıdır. Bu anlamıyla yılan saçlı Medusa kalkan süsü veya binalardaki felaket kovucu dehşet betimi olarak defalarca resmedilmiştir (Fink, 1995, s. 208). Bu efsanenin küçüle küçüle günümüzde kalan şekli Medusa’nın gözlerini simgeleyen nazar boncuğudur. Nesne kullanımı bakımından eksiltilse bile yine de sürdürülen bir gelenek söz konusudur. Arkasındaki hikâyeyi kaybetse de simgesini günümüze ulaştırabilmiştir.

Günümüz insanının karşılaştığı her şeyi, yaşamın koşuşturmacası içerisinde kılı kırk yararak inceleyebilme şansı yoktur. Üstelik düşünmeden daha çok pratiği (yapmayı ve kullanmayı) merkeze alan bir yaşam anlayışı içerisinde yetişen insan böyle irdelemelerle de uğraşmaz. Ancak böylesi örnekleri özel olarak takip eden insanlar da vardır. Örneğin Medusa efsanesine bağlı katı bir gelenekçi, böyle bir sorgulamanın gelişmesi yerine arka plandaki hikâyeyi bilmese de geleneğin yaşamasını ister. Kültürel göreceliliğin geçer olduğu dünyada Feyerabend’in deyişiyle “ne olsa gider, her şey uyar” anlayışı, artık çok eskide kalmış ve dışlanması an meselesi olan katı bir gelenekçinin işine yarar. Pratikte kullanıldığı sürece nazar boncuğu doğrudur. Doğru olup olmadığına ilişkin bir tartışmaya veya teorilere gerek yoktur.

Kültürlerarası etkileşimin uzun tarihsel geçmişi nedeniyle hem böylesi inançlar artık iyice harmanlanmış hem de kültürel göreceliliği işleyen felsefi akımlar güçlenmiştir. Özellikle uzun tarihsel sürece dayanan ve geniş kitlelerde karşılık bulan inanç sistemleri ve gelenekleri çok daha güçlü gibi gözükse de bu sapmayı yaşamak bakımından çok daha savunmasız olabilir. Çünkü bütün farklı geleneklerin orijinal hâliyle ve kökenleriyle ortaya koyulup nesillere öğretilebilme şansı yoktur. Ancak bir gelenek, eğer yaşatılacaksa, sözlü olmanın sadakati gereği yürütülmelidir. Bu belki de bir geleneğin, insan yaşamındaki karşılığı açısından, ahlaki alanla ilişkilendirildiği önemli noktalardan biridir. Farklı her gelenek, farklı ahlaki eylemler ve değerlerin savunulması olağandır. Ancak bizatihi gelenek kavramının, soyut düşünce düzleminde, ahlaki açıdan sınandığı nokta orijinaliteye sadakat çabası olmalıdır. Kaldı ki bir geleneği farkında olarak sürdürmek ve sürdürmemek, başka deyişle geleneğe bilinçli olarak katılmak ve katılmamak arasında fark vardır. Medusa’nın başının küçülmüş şekli olan nazar boncuğu geleneğe katılım biçiminde bile-isteye katılmanın önemini göstermektedir.

Devamını okumak için...
Yazı ilk olarak edebice dergisinin 32. sayısında 30/11/2022 tarihinde yayınlanmıştır.https://edebice.net/gelenegin-tarihsel-seyri-ve-egitim-medusa-efsanesi-ornegi-olcay-bayraktar/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum