BÜYÜK GÜÇLERİN SAVAŞ ALANI : Azerbaycan nasıl bir adım atmalı?

BÜYÜK GÜÇLERİN SAVAŞ ALANI : Azerbaycan nasıl bir adım atmalı? Azerbaycan'da yayın yapan Yeniçağ gazetesinden Sakhavat Mammad yazdı.

BÜYÜK GÜÇLERİN SAVAŞ ALANI : Azerbaycan nasıl bir adım atmalı?
26 Eylül 2022 - 09:19
Karabağ-Ermenistan-Azerbaycan çatışmasını dünyada ve bölgede yaşanan süreçleri dikkate almadan değerlendirmek mantıksız.
 
Dünya güçlerinin savaşı açıkça devam ediyor. Ukrayna-Rusya savaşıyla taraflar çizgisini netleştirdi. Şu anda hiçbir devlet dolaylı olarak çalışmıyor. Herkes pozisyonunu açıkladı ve açıkça oynuyor. Sadece bu da değil, devletler de taraflarını seçiyor. Bu nedenle "dünya tek kutba doğru gidiyor" tezi gündemde değil. BM Genel Sekreteri bile bu konudaki endişelerini dile getirdi. Yani daha keskin ve radikal değişimler bizi bekliyor olabilir.
Komşu İran'da kadın haklarıyla ilgili isyanlar başladı. Rusya'da kısmi bir seferberliğin ardından, ulusal bir miting ve ardından ülkeden kitlesel kaçış başladı. Aslında Türkiye'de durum her an gerginleşebilir. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri siyasi arenada tansiyonu yükseltecek. Ermenistan'daki durum istikrarlı değil. Paşinyan da açıktan oynamaya başladı. NATO'ya üye olmaktan bahsediyor. Ermenistan ya Gürcistan günüyle ya da hükümet değişikliğiyle karşı karşıya kalacak. Bunun tohumları zaten ekildi. Rusya, "Karabağ klanı"nın yararsız olduğunu açıkça gördü. Bu nedenle Ermeni siyasetine yeni oyuncular transfer oluyor. Ermenistan'da radikal değişiklikler olursa şaşırmamalıyız. Batı, özellikle ABD ve Fransa, Ermenistan'da Rusya ile savaşacak. Ukrayna'nın aksine Batı'nın Güney Kafkasya'daki şansı o kadar yüksek değil. En önemlisi, Ermenistan topraklarında birkaç Rus askeri üssü var ve bunların önünde Azerbaycan ordusu var. Rusya daha önce Azerbaycan'ın elleriyle Ermenistan'a tokat atmışsa, şimdi harekete geçebileceğini düşünüyorum.
Sınır çatışmasının nedenleri geniş çapta sorgulandı. Sadece olaydan sonra değil, olaydan önce de Azerbaycan tarafının sınırlarının güvenliği için tampon bölge oluşturması gerektiğini yazdım. Azeri tarafı, provokasyonun hemen ardından harekete geçerek tehlikeli gördüğü mevzileri ele geçirdi. Bu nedenle sınırlarının güvenliğini sağlamıştır. Yaşananlara bakıldığında Türkiye'nin Suriye'de uyguladığı çizgi açıkça görülüyor. Yani Azerbaycan bu adımı Türkiye ve Rusya'nın rızasıyla attı dersek yanılmış olmayız.
Azerbaycan makamlarını gerekçeleri hakkında ipucu vermediği için eleştirdik. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Laçın'daki açıklamaları aslında her şeyi netleştirdi. Açıklamadaki bir cümle daha çok dikkatimi çekti: "Sınır boyunca elde ettiğimiz mevziler, herhangi bir Ermeni provokasyonunu öngörmemizi ve gerekli önlemleri almamızı sağlıyor." Bu nedenle resmi Bakü, sınırlarımızın güvenliği için bir tampon bölge oluşturduğumuzu duyuruyor.
Toplumumuzda, çok sayıda siyaset bilimci ve askeri uzman bile sınırların sınırlandırılmadığını ve sınırlandırılmadığını söylüyor. Sadece sınırlandırma derlerse, tamamen doğru olur. Ancak sınır belirleme şu anda gerçekleşmekte olan süreçtir. Son sınır çatışması tam olarak sınır belirleme sürecidir. Sınırlandırma, barış dönemini ve sonrasını kapsar. Tıpkı Gürcistan ile hala çizilmemiş sınırlarımız olduğu gibi.
Komşu ülkelerde yaşanan süreçler Azerbaycan'ın bundan sonra atacağı adımları belirleyecek. Sorun Ermeni tarafının sürekli ateşkesi ihlal etmesi ve yaralıların aynı olması. Bu, Azerbaycan ordusundan da aynı tepkiyi görürsek şaşırmamamız gerektiği anlamına geliyor.
İran şu anda bölgedeki en tehlikeli ülke. İran içindeki gerilim arttıkça, Tahran'ın Azerbaycan'a yönelik resmi tehdidi de artıyor. İran müdahale ederse bölgedeki durum sandığımızdan daha kötü olabilir. İranlı yetkililer, "Sınırlar değişirse sessiz kalmayacağız" diyor. İran sessiz kalmazsa sınırların değişeceğine inanıyorum. Çünkü İran'ın herhangi bir müdahalesi bölgedeki diğer güçleri harekete geçirecektir. Son dönemde Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler gergin.
İran'ın göbeği Azerbaycan değil, acısı İsrail'in bölgedeki varlığı ve görünür olmasa da her geçen gün güçlenmesidir.
Azerbaycan, Zengezur Koridoru üzerindeki tutumunu şimdiden daha katı bir şekilde ifade ediyor. Tabii ki resmi Bakü sadece bu pozisyonuyla arzusunu dile getirmiyor. Bazen toplumumuzda o koridora ihtiyacımız var diyen çok kişi var, 10 Kasım açıklamasında bile bu kelime kullanılmadı. Mesele şu ki, Azerbaycan bunu talep etme hakkına sahiptir. Çünkü Azerbaycan'ı Nahçıvan'a bağlayan bir demiryolu hattı vardı ve Azerbaycan bu hattı kontrol ediyordu. Yani Azerbaycan'ın talebinde olağandışı bir durum yok.
Evet, ülkede çok sorun var diyenler olacaktır ama Azerbaycan kendisinden daha büyük şeylere odaklanmıştır.
Devlet ve güç kavramları tamamen farklıdır. Bölgedeki durum öyle bir noktaya geldi ki, Azerbaycan devleti ya varlığını göstermek ya da geri çekilmek zorunda. Varlığınızı göstermek için riskler şart...
Sakhavat Mammad
Not: Yazı 24 Eylül 2022 tarihinde https://yenicag.az/boyuk-guclerin-savas-meydani-azerbaycan-hansi-addimi-atmalidir-sexavet-memmed-yazir/ sitesinde yayınlanmıştır. www.tarihistan.org sitesinin görüşlerini yansıtmayabilir.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum