Afranur KARABAŞ : BİLEMEZSİN

Şimdi aklımdan süratle geçen cümleleri karşımda önyargı putlarıyla oturan benden de bir yorum bekleyen arkadaşıma anlatacak mıydım, bilmiyordum. Ömrü hayatımda ilk defa bir şey bilmediğim için kendime kızmıyorum, bilmediğim kargaşayı öğrenip, çözüm üretmek pek içimden gelmiyor.

 Afranur KARABAŞ : BİLEMEZSİN
17 Ekim 2017 - 19:46

BİLEMEZSİN

 

 Bir gün okulun kafeteryasında arkadaşlarla otururken, aralarından biri;

 

- Bir makale okudum, hayatım değişti gibi , aslında gibisi fazla, çünkü değişti, dedi.

 

Mevzu böylelikle gündeme gelmişti, arkadaşımın makaleden bahsetmesiyle hepsi konuyla alakalı bir yorum yapıyor, kimisi överken, kimisi yeriyordu ama hepsi olaya müdahildi.

 

Bende dayanamayıp sordum;

 

-Kim peki bu sizin aklınızı çelen, kalemin sahibi?

 

-Adı sanı yok. Uzun bir müddettir paylaşım yapıyor.

 

  Merak etmiştim, hoş kim merak etmez ki bu gençlerin ilgisini sanata döndüren o gizli özneyi.

 

-Siz nereden biliyorsunuz iyice araştırdınız mı?

 

-Elimizdeki tek bulgu bir adam olması, bir de…

 

Konuşan arkadaşımızın cümlesini bölen arkadaşın söyledikleri, bir beni değil tüm grubu sinirlendirmişe benziyordu, surat ifadeleriyle. Hoş böyle bir durumda kim sinirlenmezdi ki hayranlık duyduğu gizli sanatçı için. Yaptığı yorumlar kabaydı, aşırı kaba tabirlerdi. Birde bunların içinde arkadaşımın böyle konuşması beni şaşırtmayı bir tarafa, merak uyandırıyordu.

 

Kim yazmış diye düşünürken öteki durumda arkadaşımın adına içten bir şekilde üzüntü duyuyordum. İnsanlara karşı olan ön yargısı beni üzüyordu, sonuçta yazmak bir sanattır, sanata saygın yoksa sanatçıya saygın olmalı en azından fikrim buydu. Eğer benim ona saygım yok diyorsan kardeşim o kişinin eseriyle ilgilenmezsin, ne yargıda bulunursun ne de onun yaşantısına, özüne ön yargılı olursun diye bir ikaz da bulunmak, müdahale etmek istersin, sonra bir an durup düşünürsün bu benim aklettiğim meselelerin hepsini oda aynı işlemi olarak kullanarak yapıyor. Bu vakit onu uyarmam yersiz olur diye düşünüp, fikirlerimi dile getirmekten vazgeçtim. Ve arkadaşımın su-i zan kullanarak yorumunu bitiremediği makaleyi okumak istediğimi dile getirdim.

 

- Artık, zanlarınızla bitiremediğiniz şu makaleyi bende görmek isterim.

 

- Tabi, tabi, al sende bak…

 

 İmkânsızdı, böyle bir şey imkânsızdı. Şey diyorum çünkü bir anlam veremiyorum. Nutkum tutulmuştu adeta. O adam, yanına sahilde oturup muhabbet kurduğum ama bir an bile adını öğrenme isteği duymadığım o, yabancı. Her gece ona sizi bir ben değil tüm dünya tanımalı dediğim zaman yüzündeki tebessümün sebebini şimdi kavrıyorum. Benim uğruna mücadele ettiğim eylemi gerçekleştirip, binlerce insanın düşüncelerine, hayatına dokunan, arkadaşlarım dâhil birçok insanı cehaletten kurtaran ehemmiyetli insanı tanımaya müşerref olmuştum. Şimdi aklımdan süratle geçen cümleleri karşımda önyargı putlarıyla oturan benden de bir yorum bekleyen arkadaşıma anlatacak mıydım, bilmiyordum. Ömrü hayatımda ilk defa bir şey bilmediğim için kendime kızmıyorum, bilmediğim kargaşayı öğrenip, çözüm üretmek pek içimden gelmiyor. En iyi arkadaşım nasıl olurda ona anlattığım adamı böyle amansızca kendi cahilliği yüzünden ben dâhil diğer arkadaş zümresine kötülerdi. Onun bu yaptığına ne denir?..

 

Şu an yaşadığım kargaşa içinde en çok mutlu olan tarafım ağır bastı zira ne zaman sahildeki aydın adamla oturup konuşsam ona hep;

 

-Keşke bütün gençler benim kadar şanslı olup sizinle oturup, muhabbet edip, kelimelerinizi duyma şansına nail olabilseler, derdim. Onun ise bana bu defaten kullandığım cümleye karşı yek cevabı vardı. O anı hatıramda canlandırınca sözü tekrar benimsedim. İstisnasız cümlesi;

 

-Belki de şu an bizim muhabbetimizden birçok genç istifade edebiliyordur, bilemezsin.

 

 

 

Bedenim sarsılınca ancak kendime gelebildim. Arkadaşlarım meraklı gözlerle beni seyrediyorlardı, haklı olarak benden bir cevap bekliyorlardı. Arkadaşım farkında olmasa da o aydın adam sayesinde onu haklı buluyordum ama kendini o putlara o kadar kaptırmıştı ki bunun farkına dahi varamıyordu. Şimdi düşünüyorum da aydın adam unvanının tamda onun kişiliğine uygun olabilir çevremde. Fakat artık düş âleminden ayrılıp bana yönelen sorgucu bakışlara cevap vermem gerekiyor diye düşünürken, arkadaşım soruyor;

 

-Adamın yazdıkları hakkında sen ne düşünüyorsun, neye dayanarak, yazıp etkilemiş bu gençleri?

 

-Bilemezsin…

 

 Afranur KARABAŞ  26.06.2017

 

 

 

 

 

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum