3'ü 1 Arada Çok Pahalı, 2'si 1 Arada En İyisi - Yazar: Tehran Abdurrahimov

3'ü 1 Arada Çok Pahalı, 2'si 1 Arada En İyisi - Yazar: Tehran Abdurrahimov
06 Şubat 2021 - 12:15

Nasreddin Hoca’dan ağlamaklı tavsiye aldık…

Krizden önce de işlerimiz hiç iyi değildi aslında. Zaten çalışanlar hem yönetimden, hem kendi işlerinden, hem de ücretlerinden hoşnut değildi. Kriz çalışanlarımızın sabrını taşıran son damla oldu. (Damla mı? Belki de Tsunami demek istedim… Ama…) Herkes yönetimin kapısına dayandı. Çalışanlardan bazıları kapıyı öyle bir çalıyorlar ki kapı kırılacak sanıyoruz. Korkudan ne söyleyeceğimizi de bilemiyoruz açıkçası. Ama sağ olsun bazı çalışanlarımız kapıyı çalmadan odaya dalıp selamsız sabahsız doğrudan konuya giriyorlar. “Ne olacak bizim halimiz?” diyorlar. Adeta hesap soruyorlar. Anlayacağınız yönetim olarak durumumuz çok zor.

Neyse. Anladık ki bu iş böyle olmayacak. Bizim yönetimden kimsenin bu soruna çözüm bulamayacağı da kesinleşti. Arkadaşlardan biri söyledi ki bu sorunu çözse çözse “Nasreddin Hoca Danışmanlık” çözer.

Biz de daha fazla uzatmadan söylenen adrese gittik. Hoca bizim gibi boş, sıradan biri değil. Öyle her aklına esdiğinde görüşemezsiniz. O nedenle de randevu aldık ve daha sonra da kemâl-i edep ile sıramızı bekledik. Sonunda sıramız geldi. Şöyle uzun uzun anlattık derdimizi. “Derdimize bir deva” dedik Nasreddin Hoca.

Bu arada şunu da söylemeden geçmeyeyim, Hoca’nın odası toprak taban, kuru taş duvardan oluşur. Aynen söylediğim gibi, hiç şaşırmayın. Odada sadece bir kütük vardı, onun da üzerine Hoca kendisi oturmuştu. Hoca’nın elinde bir kuru dal vardı, ayakları toprak üzerindeydi, ayakkabısı falan da yoktu. Anlaşılan şu kriz Hoca’yı da bayağı bir ziyarette bulunmuştu, hatta tokalaşmıştı bile.

Hoca: “Demek ki böyle…” dedi.

Hoca elinde tuttuğu dalla bir şey çizmeye başladı. Anladığım kadarıyla bir üçgen çizdi. Daha sonra da bu üçgenin kenarlarına “çalışan”, “iş” ve “memnuniyet” kelimelerini yazdı. Elini şöyle alnına dayayıp bir süre düşündü. Ardından bu üç sözcükten birini sildi diğerini yazdı, olmadı galiba, diğerini sildi öbür kelimeyi yazdı. Bu şekilde bir süre daha uğraştı. Ama sonunda kafasını önüne eğdi.

Sonra çaresizce bize baktı ve şunları söyledi: Maalesef, evlat. Bu iş olmayacak. Ateşle suyu, hatta Trump’la Kim Jong-Un’u bile bir araya getirebilirim ama sizin bu üç kelimeyi bir araya getiremem. Bu kelimelerde büyü mü var nedir, anlayamadım. Bu üç sözcükten aynı zamanda yalnızca ikisi bir arada olabilir. Anlayacağınız üç seçenek var. Birinci seçenek – çalışan ve iş (memnuniyet yoktur), ikinci seçenek – iş ve memnuniyet (çalışan yoktur), sonuncu seçenek – çalışan ve memnuniyet (bu zaman da iş yoktur). Artık seçim size kalmış.

Hoca bir az daha düşündü ve söylediklerine şunları da ekledi:

– Zaten kriz var, 3’ü 1 arada çok pahalı, siz en iyisi birinci seçeneği seçin, 2’si 1 aradayla devam edin.

Biz de kalakaldık 2 arada 1 derede.

Şimdi ne yapacağımızı biz de şaşırdık…

https://orhaajans.com/yazar/tehran/


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum