Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

EY DUMANLI SPİL

17 Mayıs 2022 - 17:56

EY DUMANLI SPİL

Sana sesleniyorum ey dumanlı Spil, bu gün sessizliğin girdabından silkinerek kurtul. Suskunluğun bazılarının cesaretlenmesine meydan vermektedir. Oysa ovanın bağrında doğmuş bir güneş endamıyla mümbitliğin koruyucusu olman gerekir ki yeşeren her filiz bir gül endamıyla yeminine sadık kalabilsin. Cömertliğin verimkârlılığının timsali olmayı sürdürsün.

Karaköy’ün salına salına yürüyen gül endamlılarının her seherde senin gölgende uyanışlarının mahmurluğu bir çiğ tanesinin düşüşündeki endazeyi bırakıveriyor uluorta, biz senin gölgene sığınırken gönül ferahlığının yakasını bırakanlardan olmayıp yemin etmişçesine kefaretin enginliklerine dalıyoruz. Yanmışlığın, yıkılmışlığın yaralarını sarmak isterken yeni yaralar açma aymazlığından da vazgeçmiyoruz.

Bozköy’ün esintileri, mevsimlerin yağmurlarında yıkanmışlığın verdiği ferahlığı bir sevgi halkası olarak iliklerimize kadar hissettirirken biz birbirimize ördüğümüz pek katı duvarların ardından sesleniyoruz, duyulmasın dillendirilişiyle. Gönül iklimlerinde açılan her yaranın ilacı zaman olmaktan çıkarken biz merhemler arama derdine düşüyoruz, yeni mahallelerde.

Keçiliköy’ün dilinde bir özlem türküsü dolanıp duruyor, içlenişine bakılırsa mazinin kahreden unutulmuşluklarının enkazından özlemler dermeye yelteniyor. Lakin dili lal olmuş. Geçmişte sığındığı koyakların hepsi bizim marifetimizle katrana, betona karılmış ki coşkun akan deresi dinmiş, dağlısı şehre inmiş, bağlıklar bozulmuş, özlemler hıçkırıklara gark olmuş. Gelen geçen almış yürümüş yürümesine de köyden bir eser eski kabristan kalmış.
 

Tabakhanenin adı kalmış seslenişlerde, asli vazifesinden uzaklaştırılmış kırılgan bir görevli endamıyla durmaya çalıyor, ayakta. Kendisinin vazgeçilmez olduğunun başa sardığı cefalarından sarhoş olduğundan beri divaneliklerinden kimseler onu vazgeçiremedi, maalesef. Hala üzerinde yeni tertipler hayata geçirilmeye özenle çalışılırken o kaygısızlığın inadına varlığını sürdürmenin telaşında. Bayındırlık ifadesinin nefasetini bilenler halin halledilişinden bizar olmuşlar.

Harmandalı ovasının yarısı grinin tonlarının hâkimiyetine terk edilmiş, kalan yarımı eskinin hatırlatıcısı vazifeşinaslığıyla gökkuşağının bütün renklerinin cümbüşüne kucak açarak bağlarını mazinin derinlikleriyle koparmamanın savaşını vermeye devam ediyor etmesine amma büyümenin verdiği oburluk onu da yutacak bir zaman sonra, zannımca. Uzayıp giden sadece tren yolları olsa endişeye mahal yok denilebilir lakin paralı, parasız, asfaltlı, asfaltsız yoları ilaveleyin, büyük resmi o vakit görün ki felaketi de tasavvur edebilesiniz.

Gediz, doğduğu dakikanın üzerine yüz yılları ilave ederek akışını kesintisiz kirlenerek sürdüren nehir. Bu kadar taarruzun yıldıramadığı yine de etrafını canlandırma gayretkeşliğini sürdürmek başarısını gerçekleştiren ırmak. Senden nasiplenenler seni muhafaza adına bir adım atmaya cesaret ve çaba ortaya koyabilecekler mi? Görünen o ki yapılamayanlar yapılamayacakların habercisi noktasında durup durmaktadır bir korkuluk garabetiyle.

Baharın güzelliklerinin sergileyicisi on üç derenin ıslah edilmesinin öyküsünü bir dinleyin beldenin nazırlarından, bal damlatırlar meydana getirilen tabiat talanının ardından. Rüzgârın akışına set vururken nem yerine gam üretirken yelekenliğin katline ferman yazılırken şafak yolcularına değil amma öğlencilerin boğulmalarının müsebbibi olmalarının günahı onlara yeter de artar.

İçten dışa içimi kemiren kemirgenlerin acısından daha beter ıstırap vermekte eski ile bağların birer birer koparılması. Günbatımında günün terk edilişindeki acımasız havayı ciğerlerime çekerek sana sesleniyorum ey dumanlı Spil.

Muammer AZMAK 10.05.2022
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • SITKI ASAN
    1 yıl önce
    Manisayı ne güzel tasvir etmişsiniz muammer hocam...müthiş bir yazı olmuş..tebrikler