Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

YUNUS EMRE BELEDİYESİ ADINA DEVAM EDEN EĞİTİM SEMİNERLERİM

19 Nisan 2015 - 11:29

YUNUS EMRE BELEDİYESİ ADINA DEVAM EDEN EĞİTİM SEMİNERLERİM.

 Yunus Emre Belediyesinin desteğiyle, Yunus Emre Belediyesi bölgelerindeki okullarda   “ EĞİTİM SEMİNERLERİM”    aralıksız devam ediyor. Başta başkan Sayın Dr. Mehmet ÇERÇİ Beyin desteğiyle devam eden seminerlerime zaman zaman başkan yardımcıları Sayın Ramiz ŞİYAK, Şule UYGUR, Hakan AKGOL ve kültürü Şavar YÜKSEL hanımefendi de eğitim seminerlerime katılarak gençlerle  iç içe oluyorlar ve belediyenin gençlere  yönelik hizmetlerini birinci ağızdan anlatma imkanı buluyorlar. Ben de zaman zaman   Şavar  Hanımefendinin çalışkan ekibinden kurtularak  diğer illerden gelen davetleri karşılıksız bırakmamaya çalışıyorum

Geçtiğimiz haftalarda Konya Necmettin Erbakan Üniversitesinin davetlisi olarak Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, İlahiyat Fakültesi,  Ereğli Eğitim Fakültesi, Ereğli, Kadınhanı,  Ilgın liseleri ile  Konya  E tipi  Ceza Evi ile Dinar T tipi Ceza Evlerinde   eğitim seminerlerim  ve konferanslarım oldu. Bir önceki hafta da Afyon ilinin ilçelerinde, İzmir merkez ve ilçeleriyle, yine Konya’nın ilçelerinde yine Manisa’nın özellikle Akhisar ve Turgutlu ilçelerinde öğrencilere,  öğretmenlere ve velilere yönelik eğitim seminerleri verdim

            Dolayısıyla üniversitelerde, liselerde ilgi gören eğitim seminerlerime ara vermeden devam ediyorum.   Seminer faaliyetlerimin görüntülerini sitemde  facebook  ve Twitter hebabımda yayınlıyorum. Sitemde ki resimleri gören bazı dostlarım merak edip soruyorlar  “ Sen bu gençlere ne anlatıyorsun ki bu kadar dikkatle dinliyorlar” diye.   Ben de dostlarımın meraklarını ve sorularını tuhaf bulmuyorum. Zira en zor şey konuşmaktır. Ama daha da zor olanı boş konuşma dinlemektir. Ben de cevaben dostlarıma diyorum ki, “Ben gençlere kendimden bir şey anlatmıyorum.   Yarım asırdır gençlerin içindeyim. Elli yılda dünkü gençlerin yaşadıkları yanlışlarını ve doğrularını anlatıyorum. Yanlış yapanların sonlarını, doğru yapanların da nerelere kadar tırmandıklarını anlatıyorum. Onlar da konuşmalarımda kendilerini buldukları için ilgi ile dinliyorlar.”  diyorum.

Benim bir adetim vardı.   Görev yaptığım okullarda,  her sene sonu başarılı öğrencileri de başarısız öğrencileri de  çağırır  “ Yavrum sen zeki bir çocuksun, her türlü çalışma imkanın var iken neden başarısız oldun” diye sorduğumda  onlardan aldığım   ve seminerlerde öğrencilere verdiğim birkaç örnekten sizlere de sunayım ki belki  çocuklarınız için yararlı olur.

             Başarısız öğrencilerden soruma verilen cevaplar:

1-    Okul Müdürümün “Oğlum Liseye geldiniz hoş geldiniz. Bu lisede üç sene gençlik özlemlerinizle yaşarsanız üç sene sonra mutlaka” Kadir Keskin” imzalı diploma alırsınız ama, otuz seneyi kaybederseniz. Ama üç sene gençlik özlemlerinizden fedakârlık yaparsanız hem benden diploma alır, hem de otuz seneyi garanti altına alırsınız”  Altın sözünü keşke çivi ile kafama çaksaydım.

2-    “ Keşke içi hava dolu topun peşinde koştuğum kadar ders öğrenmek için öğretmenlerin peşinde koşsaydım”

3-    Keşke zamanımı ve paramı doğru yerlerde harcasaydım

4-    Keşke beni  yanlış yerlere götüren……… le arkadaşlık yapmasaydım. Vs aldığım bilgileri kendime göre dökümünü yaptım. Başarısız öğrencilerin izlediği yolu tespit ederek onlara anlatıyorum.  Size de söyleyeyim.

Başarısız öğrencileri başarısız kılan  sebepler:

HEDEFSİZLİK- YANLIŞ ARKADAŞ SEÇİMİ-YANLIŞ ŞEYLERİ ERKEN MERAK – PLOTONİK VE ROMANTİK AŞK- SABIRSIZLIK – TEMBELLİK- GÜNÜ YAŞAYIP GELECEĞİ DÜŞÜNMEMEK- ZAMAN KATİLLERİNE ( internet- telefon, mail, mesaj, internet cafeler, maç ve ardı arkası  bitmeyen pembe diziler)  ÇOK ZAMAN AYIRMALARI- BÜYÜKLERİ DİNLEMEMELERİ. Sizin çocuğunuzda da bu hastalıklar varsa, çocuğunuzdan başarı bekleme hakkınız yoktur.

 

Başarılı öğrencilere de bu başarıyı nasıl yakaladıklarını sorduğumda, onlardan aldığım bire bir bilgilere de nokta ve virgül ilave etmeden geçlere aktarıyorum.

1-    Sınıfa girdiğimde öğretmenden başka kimseyi görmez, kimseyi dinlemezdim Sadece öğretmene odaklanırdım.

2-    Günün dersini eve gidince mutlaka tekrar ederdim

3-    Anlamasam da ertesi günkü dersime hazırlanmadan yatağa girmezdim.

4-     Dersi derste öğrenirdim. Derslerime mutlaka not alarak çalışırdım.

5-    Yaptığım programa sadık kalırdım. Katiyetle bugünkü işimi yarına bırakmazdım.” İşlerini yarına bırakanlar helak olmuştur.”  Buyuran peygamberimizin sözünü kendime prensip edindim.

6-    Dersime mani olacak arkadaşlardan uzak durdum.

7-    Boşa harcanan paranın telafi edilebileceğini ama boşa harcanan zamanın telafi edilemeyeceğini müdürümdün öğrendim.

8-    Annemin, babamın,   müdürümün, öğretmenlerimin uyarlarını dikkate aldım

9-    Hedefimi çok erken tespit ettim ve bu başarıyı yakaladım.

            Bunların da açılımını örneklerle gençlere anlatıyorum. Gençler de ilgi ile dinliyorlar. Sözün kısası, söyleyecek sözünüz varsa dinleyecek genç çok. Çünkü fareler kuyruğundan, insanlar kulağından yakalanıyor.

             Karşılaştığım her dostum beni görünce mutlaka çocuğunun eğitim sıkıntılarından söz ediyor. Ve benden yardım istiyor. Dostlarıma diyorum ki “Çocuklarınıza mutlaka zaman ayırın onlara dostça, arkadaşça yaklaşarak hedef gösterin ve onlara  çalışma alışkanlığı kazandırın” diyorum.  Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, ne yaptığınızın hiç önemi yoktur. Mesela bakın ben size tarihimizde yaşanmış bir örnek vererek yazımı noktalayayım.

İkinci Murat daha çocuk yaşta iken Şehzade ikinci Mehmet’i getirdi Akşemsettin’e teslim etti.

Akşemsettin “ Hedefini  tespit ettin mi?” diye sordu. Fatih “Ne hedefi? dedi.  Akşemsettin “Müjdelenen İstanbul’u sen feth edeceksin” diye kulağına fısıldadı.

Genç Şehzade:  “ Ya şartlar elverişli olmazsa?” diye sordu.

Akşemsettin hiç duraksamadan cevap verdi.  “ Şartlara teslim olursan şartlar seni teslim alır. Şartlara teslim olmazsan şartları sen teslim alırsın ve şartları değiştirirsin. O şartlar sana teslim olur. Çok çalışır, çok dua edersen ve istersen Allah’ın rahmeti tecelli eder ve nice olmazlar, olur hale gelir. 

            Hocasının kulağına fısıldamasından sonra Fatih gece yarılarına kadar çalışır, planlar yapar ve der ki “ Ya İstanbul beni alır, ya da ben İstanbul’u ben alırım “ diyerek hedefini tespit eder, 21 yaşında İstanbul’u alarak peygamberimizin müjdesine nail olur ve  “FATİH” unvanını alır. BAŞARININ SIRRI BAŞKALARININ BAŞARMASIDIR. Başkaları başarabiliyorsa biz neden başarmayalım. Yeter ki çocuklarımız için hedef tespit edelim, hedefe kilitleyelim. Başarı, görmediklerimize inanmaktır. Bu inancın ödülü de inandıklarımızı görebilmektir.

            Peygamberimizin buyruğuna göre; bu dünyada en büyük servetimiz çocuklarımızdır. Anneler – babalar çocuklarına mal, mülk, para şan, şöhret bırakıyorlar da   “BAŞARI’YI” miras bırakamıyorlar. Şayet  “ BAŞARIYI” miras bırakma imkânları olsaydı, Meteliklerini son kuruşuna kadar harcarlar, başarıyı çocuklarına miras olarak bırakırlardı. 1965 yılının dünyanın en zengin adamı, parası yüzünden Kennediy’in hanımıyla evlenen Yunanlı Armatör  Onasis’in kızı, 1912 yılında  Yunanistan’da çöplüklerden  karnını doyururken resimlendi ve dünya  haber ajanslarına  haber oldu. Onun gelin gittiği şatoyu da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti satın aldı ve Yunanistan’da Türk Büyük Elçiğine tahsis  etti.

Allah bütün insanları bu dünyaya eşit organlarla dünyaya getiriyor.  Zengin, paşa, padişah çocuklarında kaç göz, kaç kulak, el ayak varsa, en fakir ailelerin dünyaya gelen çocuklarında da  aynı organlar var. Ama insanlar bu eşitliği ilelebet sürdüremiyorlar. Dökülen ter ve beyin suyuna göre eşitlik bozuluyor. Kim ter ve beyin suyu döküyorsa ister zındık, ister Hıristiyan, ister Yahudi, ister Müslüman, ister putperest, isterse şeddeli  müşrik olsun. Allah dökülen hiçbir ter damlasını zayii etmez karşılığını verir. Vermezse Allah olmazdı. Allah adildir, çalışanın hakkını verir. Ama ter suyu dökmüyorsa isterse alnını secdeden kaldırmasın bu dünyada  karşılık bulamazsın.   “İki günü müsavi olan zarardadır” sözü yüce peygamberimizin sözü olduğunu sanırım bilmeyen yoktur.

  Okullarda ilgi gören Seminerlerimle gençlerle buluşmama vesile olan Yunus Emre Belediyesine,  Yunus Emre Belediyesi Kültür Bürosuna, Yunus Emre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne teşekkürlerimi sunuyorum. Yaptığım işden çok memnunum. Vesile olanlardan Allah razı olsun.

             Bu vesileyle o yüce insanın doğumu kutlu olsun. Onun hayatı ve sözleri de hepimize rehber olsun,  “ KUTLU DOĞUM HAFTASI “ bütün insanlığa  mübarek olsun.

www.kadirkeskin.net