Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

BÜYÜKLERİ DİNLERSEK …..

16 Mart 2013 - 11:42

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok iyi bir ailenin Furkan adında bir çocukları varmış.  Bir zamanlar Furkan’ın da Fatih adında bir dayısı varmış. Furkan’ın dayısı Fatih,  çocukluğunda Furkan gibi topa çok düşkünmüş. Arkadaşları ders çalışırken o hep top oynarmış. Top oynadığı için de bedeni yorulur, akşamleyin derslerini yapmadan uykusu gelir, yatağa girermiş. Çok zeki bir çocuk olmasına rağmen   derslerinden çok  topa vakit  ayırırmış..  Fatih’in babası ve annesi çocuklarının bu durumuna çok üzülürmüş. Fatih’in babası öğretmen olmasına rağmen babasının dediklerini hiç dikkate almazmış. Nasıl olsa babam lise müdürü. Öğretmenlere söyler sınıfımı geçerim diye arkadaşlarına da bir de hava atarmış.

Bir gün Fatih’in dedesi Fatih’in anne ve babasının çocuklarının ders çalışmadığına üzüldüğünü görünce Fatih’i çağırmış ve demiş ki: “ Oğlum Fatih kulaklarını dört aç ve beni iyi dinle “ Duvara dayanma yıkılır, insana dayanma ölür. Bizler hepimiz faniyiz yarın ayaklar üzerinde durmak zorundasınız bak senin baban müdür. Yarın sen işçi olursan sen üzülürsün, hayatın boyunca pişmanlık duyarsın. Bir insanın bedeni çalışırsa, kafası çalışmaz, kafası çalışırsa bedeni çalışmaz. Nasıl bir işçiye kitap okumak zor gelirse, bir doktora da inşaata harç karmak zor gelir. Hem topun içinde hava vardır. Topun peşinde koşturursan senin de kafan içi boş kalır. Hiç kimse senin yüzüne bakmaz. Bu devirde mesleği olmayan insan ekmek parası kazanamayan insan dostunun yüz karası, düşmanın maskarası olur. Beni dinle babanı, anneni üzme ve hayatta mutlaka karlı çıkarsın” diye nasihatte bulundu. Dedesinin bu nasihatini dinleyen Fatih topa değil, derslerine öncelik verdi ve sınıfının en çalışkan öğrencisi oldu. Başarıyla okulları bitirdikten sonra çok başarılı bir Beyin Cerrahı oldu.

Furkan da dayısı gibi top oynamayı seven bir çocukmuş. Ve top oynarken de   Dersleriyle top arasındaki tercihini hep toptan yana kullanırmış. Üstelik top oynarken de çevresindeki güzelliklere dikkat etmez onlara zarar verirmiş. Bunu gören dedesi Fatih’in dedesine söylediklerinin aynısını ona söylemiş. Ve demiş ki. Bak senin baban doktor. Doktor çocuğu olarak sana işçilik yakışır mı? Ben öğretmenim. Yıllarca gözledim top peşinde koşturan çocukların hiç biri doğru dürüst meslek sahibi olamadı. Top peşinde koşturdukları için topun içi gibi hep kafalarının içi boş kaldı. Bir baltaya sahip olamadılar” deyince Furkan ‘ın da kafası dayısın kafası gibi dank etmiş. Ve kendi kendine karar vermiş Bundan sonra tercihimi derslerimden yana kullanacağım ve ben de babam gibi, dayım gibi ünlü bir doktor olacağım diye derslerine çalışmaya başlayınca sınıfının hep birincisi olmaya başlamış.

Haydi çocuklar siz de Fatih ve Furkan gibi başarılı bir doktor olmaya karar verdiniz mi?