MİLLİYETÇİ MÜCADELEDE İKİ SAFHA
Emperyalist kapitalist ideoloji dünyada hızlı yol alıyordu.
Komünist ideoloji de dünyanın birçok bölgesinde tutunmak için mücadele veriyordu.
Atatürk’ten sonra Türkiye’de de çalışmalarını hızlandırdılar.
Türk devletlerinin devamı olarak kurulan genç Türkiye Cumhuriyetinde de çalışmalar hızlandırdılar.
Devletin önemli kademelerinden de destek görüyorlardı.
Destek verenlerin bir kısmı kısa bir süre önce Emperyalistlere karşı kan ve can vererek bağımsızlığını alıp Türkiye Cumhuriyeti kurulmamış gibi, kızıl emperyalistlere göz kırpıyordu.
Devleti Türk Milletine sevda duyanlar kurmuştu ama aradan çok zaman geçmeden ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabi tutuldular.
3 Mayıs 1944…
Bir Bozkurt kükredi Nihal Atsız adında,
Bu vatan sahipsiz değil diye…
Yanında bir grup arkadaşı vardı.
Sayıları azdı ama inanç ve iman yüklüydüler.
Meydan okudular haksızlığa Bozkurtça…
Meydan okudular emperyalizmin her rengine…
Meydan okudular kızılına, grisine, yeşiline…
Hapislere atıldılar, işkence gördüler…
Ama bir tatlı ateş bıraktılar Türk insanının göğsüne…
Ateş yanmaya başladı derinden derinden…
Sonra harlandı ve güçlü bir sine oldu,
Türkün göğsü oldu, çelikten…
***
Dünyada ki Türklerle gönül dil ve inanç bağı kurma ülküsünü düşünce ve eyleme geçirmiş,
Onlarla sarmaş dolaş olmuş, Azerbaycan’la gönül yolunda birleşmiş, Kıbrıs’la bütünleşmiş, Irak ve Suriye’deki kucaklaşmış, sarılarak doya doya hasret gidermiş bir Türklük ve Türkiye özlemi yok mu?
Var…
Kimlerde var?
Ülkücü Türk Milliyetçilerinde…
Ne Mutlu Türküm Diyenler de…
Bu hayâl mi?
Hayâl kurmadan, akli kurgu yapmadan sağlıklı sonuca ulaşılabilir mi?
Ulaşılamaz…
Hayâl etmek anlamsız olsaydı, Ülkücülük- Turancılık kabullerimizin başında olmazdı.
Hedefe erişmek için Türk Milliyetçiliğinin idealist okumuşların yanında halka da ulaştırılması ve kabul ettirilmesi gerekiyordu.
Yani siyasi platforma taşınmalıydı dava…
Bu gerçekleştirildi.
Kim gerçekleştirdi? Alparslan TÜRKEŞ ve arkadaşları…
Yani BAŞBUĞ…
Atatürk, Atsız, Türkeş; Türk milletinin geleceğini gördüler.
***
Şimdilerde ne kadar sarsıntı yaşansa da, bu durumun geçici olduğuna inanıyorum.
Bir gün gelecek, bir Bozkurt kükreyecek,
Bozkurtlar bir otağ da buluşacaklar,
Tarihin kendilerine verdiği kutsal görevi beraber ifa edecekler.
Hayatta olmayan Türk’ün, Türk sevdalılarının mekânları cennet olsun,
Bugün dağınık gözüken, dağılındığına inanan ama gelecekte bir olacak Bozkurtlara,
SELAM OLSUN!...