Türkiye Batı'yı şaşkına çevirdi

Erdoğan'ın Türkiye'si Batı'yı şaşırttı - 21. yüzyıl TÜRK YÜZYILINA dönüyor

Türkiye Batı'yı şaşkına çevirdi
14 Mart 2024 - 17:47 - Güncelleme: 14 Mart 2024 - 18:01

Türkiye'nin KAAN savaş uçağı, özellikle havadan havaya muharebe kabiliyeti açısından F-16 Block 70, Eurofighter Typhoon, Rafale ve hatta F-35'ten ciddi anlamda üstün. Bu sadece Türk savunma sanayisi için değil, Türk diplomasisi için de bir zaferdir.

Elbeyi Hasanlı, Zürih
Düşünün ki Türkiye dışında dünyada sadece 3 ülkede bu teknoloji mevcut.
Alman internet haber portalı "nex24.news" de bu noktaya değinerek şunları yazdı: "Bugün itibarıyla Türkiye, beşinci nesil savaş uçağı üretebilen yalnızca birkaç ülke arasına girdi." Alman portalı bu bilgiyi bu yılın 21 Şubat'ında yayınladı. İşte o gün KAAN ilk test uçuşunu gerçekleştirdi ve oldukça başarılı oldu.
Hangi ülkelerden ve savaşçılardan bahsediyoruz?
ABD'den sonra "F-35" (ABD), "F-22" (ABD), "J-20" (Çin), "Su-57" (Rusya), yani bu tür savaşçılar açısından , Çin ve Rusya, Türkiye'nin KAAN-Geliyorum.
KAAN.jpg (60 KB)
Azerbaycanlılar olarak Türk askeri sanayisinin hedeflerini hayal bile edemiyoruz. Kardeş ülke bu alandaki hayallerimizi geride bıraktı.
Bugün Türkiye 1'inci turbofan jet motorunu başarıyla test etti. Türk internet sitesi "dailysabah.com" bu konuda geniş bilgi yayınladı. Bu ne anlama geliyor? Türkiye, KAAN savaş uçağını üretmeyi hedefliyor. KAAN, 5. nesil savaş uçakları sınıfına, yani ABD F-35'ine benziyor. Türkiye'nin 5'inci nesil savaş uçağı projesi TF-X Kaan, motor nedeniyle bazı zorluklarla karşılaştı. Uçağın motoru İngiliz BAE Systems firmasıyla birlikte geliştirildi. KAAN için gereken motor zaten mevcut. Bu da önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye'nin KAAN savaş uçaklarının seri üretimine başlayacağı anlamına geliyor. Genel olarak bakıldığında Türkiye son yıllarda motor üretiminde önemli başarılar elde etti. Bu onun büyük hedeflere hızla ilerlemesini sağlar. Türkiye'de askeri sanayinin bir rönesans dönemi yaşıyor olması tesadüf değil. Türkiye'nin askeri ihracatı 2022'de 4 milyar doları aştı...
21 Şubat'ta testi başarıyla tamamlanan KAAN'da ABD'li "GE Aerospace" firmasına ait "General Electric F110" motorunun kullanıldığını da belirtmeliyim. F-16 savaş uçakları da bu motoru kullanıyor. Ancak bir sonraki aşamada yukarıda adı geçen Türkiye'nin yerel aktivisti KAAN'da yerini alacak...
KAN SON.jpg (161 KB)
Türk askeri sanayisi hızla ilerliyor. Türkiye, KAAN'ın ortaya çıkması için milyarlarca dolar harcadı. Bazı kaynaklar konuşmanın 20 hatta 50 milyar dolardan çıktığını yazıyor.
Bir KAAN'ın satış fiyatının 100 milyon dolar civarında olacağını düşünün. KAAN projesine Azerbaycan'ın da dahil olduğunu da belirtelim. Bazı haberlere göre KAAN 20 bin parçadan oluşuyor. Bu parçaların bir kısmı Azerbaycan'da üretiliyor. Azerbaycan'da bu alanda 200 uzman görev almıştır. Önemli bir noktanın altını çizmek gerekiyor: Türk askeri sanayisi, yerli imkanlar pahasına güçleniyor. Türkiye'nin NATO müttefiklerinin Ankara'ya defalarca ambargo uyguladığı açıktır. Batı teknolojisi olmadan Türk askeri sanayisinin ilerleyemeyeceğini düşünüyorlardı. Ancak Türkiye, Batı'ya ve tüm dünyaya tam tersini kanıtladı. Şu gerçeğe dikkat edelim: Eski ABD askeri endüstrisinin F-35 savaş uçağının tasarımından ilk uçuşuna kadar 5 yıl sürdü. Bu alanda tecrübesi olmayan Türkiye bu yolu 8 yılda geçti. Bu inanılmaz bir gösterge. Netlik açısından size bir gerçeği söyleyeyim: Eurofighter Typhoon (Avrupa), KF-21 (Güney Kore) ve Rafale (Fransa), uluslararası sınıflandırmada 4.5. nesil kategorisine giriyor. Ama KAAN 5. kuşağa girdi...

Türkiye'nin F-16 savaş uçağı üretimi için ABD'den izin istediği açık.

YENİ TEKLİF.jpg (71 KB)
Bunun için Amerika'nın öncelikle Türkiye'ye F-16 savaş motorunu Türkiye'de üretme izni vermesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili ilk haberin "Bloomberg" ajansı tarafından yayımlandığını hatırlattım...
ABD, 2019 yılında Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşmasını gerekçe göstererek Ankara'yı resmi olarak F-35 programından çıkarmıştı. Amerikalı ve Türk yetkililerin Türkiye'nin F-35 programına yeniden katılımını görüşmek üzere en az üç kez bir araya geldiği ancak görüşmelerden şu ana kadar bir sonuç çıkmadığı da biliniyor...
Resmi bilgilere göre KAAN'ın ilk uçuşunun ardından çeşitli prototiplerle uçuş testleri 2029 yılına kadar devam edecek. Uçağın tasarımı ve donanımı iyileştirilecek. Türk Hava Kuvvetleri, 2029-2033 yılları arasında ilk 10 adet KAAN Blok 1 savaş uçağını envanterine katacak. Türk pilotların yoğun operasyonlarla KAAN ile uçuş tecrübesi kazanmasını sağlayacak. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, 2033'ten 2040'a kadar KAAN konfigürasyonlarını çeşitlendirecek ve tam ölçekli üretime devam edecek.
Bu uzun bir süre gibi görünse de, 1974 yılında tanıtılan F-16 savaş uçağının günümüzde hala üretimde olduğunu ve yaklaşık elli yıldır Block 70 konfigürasyonuna dönüştürüldüğünü belirtmekte fayda var. KAAN'ın yaklaşık on yıl içinde tam operasyonel kapasiteye ulaşması bekleniyor.
KIRICI.jpg (35 KB)
KAAN sadece Türkiye ve Azerbaycan için değil, Pakistan için de önemli. Azerbaycan ve Pakistan da milli savaş uçağı projesine farklı derecelerde katılma kararı aldı. Pakistan'ın halihazırda Çin savaş uçaklarının kullanıldığı KAAN projesine katılma kararı alkışlanacak. Türk basını, dost ülkeler Azerbaycan ve Pakistan'ın, Türk Hava Kuvvetleri'nden sonra KAAN'ın ikinci ve üçüncü kullanıcısı olmaya hazırlandıklarını yazıyor.
Yakın gelecekte Türk uzmanlar tarafından geliştirilen KAAN, Bayraktar KIZILELMA, ANKA-3 ve TAI Hurjet savaş uçakları, Türk askeri sanayisinin uluslararası topluma yankı uyandıran bir mesajıdır. KAAN'ın 6'ncı nesil savaş uçağına dönüştürülmesi projesi halen devam ediyor. "Türk Havacılık ve Uzay Sanayii" şirketinin yöneticilerinden Prof. Temel Kotil geçtiğimiz günlerde şunları söyledi: “6. nesil biraz daha güçlü ve drone sınıfına giriyor. Önce KAAN'ı bitirelim, sonra gerisini hayata geçireceğiz."
6'ncı nesil savaş uçaklarının yaratılmasıyla birlikte Türkiye'nin askeri sanayisi ve dolayısıyla Silahlı Kuvvetleri eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaşacak. Bu fikir Batı medyasında tekrar tekrar dolaşıyor...
GÜÇLER.jpg (82 KB)

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkiye'nin Batı ile ilişkileri çelişkilidir.

Kanada'nın, Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı Türk İHA'larını kullanması bahanesiyle Türk İHA'larında kullanılan elektro-optik kameraların Türkiye'ye satışına ambargo uyguladığı biliniyor. Ancak Türkiye bu durumdan büyük bir galibiyetle çıktı. Ambargo sonrasında yerli alternatifler geliştirildi. KAAN savaş uçağı, daha önce Almanya'nın vetosu nedeniyle kullanılamayan Eurofighter Typhoon'un da yerli olarak geliştirilmesine öncülük etti. Not: Almanya'da 5 milyon Türk yaşıyor. Ancak Almanya'nın siyasi hayatını etkileyemezler. Alman parlamentosunda 10'dan fazla Türk asıllı milletvekili bulunuyor. Hepsi Türkiye düşmanı. Nedenmiş? Çünkü Alman siyasi sistemi öyle bir yapıda ki Türkiye'yi destekleyen bir siyasetçi başarılı olamaz. Haziran 2016'da Alman parlamentosu sözde Ermeni soykırımını tanıdı. İlginçtir ki Türk asıllı milletvekilleri bu davaya özellikle gayret gösterdi. Ancak Rusya'da, Fransa'da ve ABD'de yaşayan Ermeniler kendi ülkelerine böyle bir kötülük yapmazlar. Kimse onlardan bunu yapmalarını istemiyor. Tam tersine Türkiye karşıtı söylemleri söz konusu devletler tarafından şu ya da bu düzeyde desteklenmektedir.
ABD'nin Yunanistan'a 40 adet F-35 uçağı sattığı da ortada. F-16’yı Türkiye’ye bile vermek istemiyor. Neden? Çünkü Batı Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasını istemiyor. Ekim 1926'da devlet düzeyindeki TOMTAŞ uçak fabrikasının Kayseri'de açıldığı tarihten anlaşılmaktadır. Bu fabrika, Türkiye'yi dünyada havacılık alanında en öncü ülkelerden biri haline getirebilir. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Versailles Antlaşması nedeniyle Almanya'nın uçak üretimi kısıtlandı. Almanya bu nedenle Türkiye'ye - TOMTAŞ'a destek verdi. Atatürk'ün kendisi de bu fabrikadaydı. Fabrikada üst düzeyde yapılan çalışmalar tüm dünyada ses getirdi. O dönemde Türkiye bu tür uçakları bazı Avrupa ülkelerine satıyordu. Bu fabrika 1950 yılına kadar faaliyet gösterdi. Daha sonra Amerika'nın ısrarı üzerine fabrika kapatıldı. Amerika, bilinçli bir şekilde, teknik gelişme açısından Batı Türkiye'yi bir bütün olarak geride bıraktı. Sonuç olarak Türkiye, savaş uçakları da dahil olmak üzere Batı tarafından üretilen teknik ekipmanların alıcısı haline geldi. Türkiye'nin F-16 savaş uçağını almak için 23 milyar dolar ödediğini düşünün. Türkiye bugüne kadar silah ve mühimmat için bir trilyon dolardan fazla kaynak ayırdı. Türkiye'nin askeri sanayisine bu kadar sermaye yatırılsaydı teknoloji alanında Türkiye hangi zirveye ulaşırdı?
Sayın Tayyip Erdoğan olmasaydı Türkiye'nin KAAN, Bayraktar KIZILELMA, ANKA-3 ve benzeri silahları üretmeyi hayal bile edemeyeceği açıktır.
KAN ERDOĞAN.jpg (277 KB)
Çünkü Batı buna izin vermez. Ancak AKP hükümetinin kararlılığı, Türkiye'nin modern teknolojilere erişiminin önünde Batı'nın ördüğü Çin duvarını yıkmasına neden oldu. Batı artık bu süreci engelleyemez...
Türkiye'nin ve bir bütün olarak Türk dünyasının kurtuluşu, çağdaş teknolojilere dayalı bir ekonominin oluşmasındadır. Türkiye bu yönde önemli ilerleme kaydetti ve diğer Türk devletlerinin de Türkiye'de uygulanan KAAN gibi projelere mali destek sağlaması gerekiyor. Zengin Arap ülkelerinin bu tür projelere katılması İslam dünyasına büyük avantajlar getirebilir. Bu ciddi olarak düşünülmelidir.

Gözümüzün önünde 21. yüzyıl Türk yüzyılına dönüşüyor.


Not: yazı ilk olarak 13 Mart 2024 tarihinde Musavat.com sitesinde yayınlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum