Türk Devletleri Teşkilatı yakın gelecekte dünyanın en güçlü kuruluşlarından biri haline gelecektir"

Türk Devletleri Teşkilatı yakın gelecekte dünyanın en güçlü kuruluşlarından biri haline gelecektir"
08 Temmuz 2024 - 10:53
 
"TDT yakın gelecekte dünyanın en güçlü kuruluşlarından biri haline gelecektir"
Vahid Ahmedov: "İlham Aliyev'in Türk dünyasının birlik ve bütünlüğüne hizmetleri çok büyüktü

"İran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu, komşu ülkeyle yeni işbirliği umutları vaat ediyor"

 
"Azerbaycan Devlet Başkanı Mesud Pezeşkiyan'ın ülkemizi ziyarete davet etmesi, iki ülke ilişkilerinde yeni bir döneme işaret ediyor"
 
Son günlerde Azerbaycan'ın liderliği ve doğrudan katılımıyla bölgede çok önemli siyasi olaylar yaşanıyor, ciddi yenilikler gözleniyor.
 
Moderator.az olarak Milletvekili Vahid Ahmadov  ile yaptığımız sohbette bu yenilikleri anlatmaya çalıştık :
 
- Sayın Vahid, öncelikle Şuşa'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TST) devlet başkanlarının gayrı resmi zirve toplantısı hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz. Sizce bu toplantı ve bilinen toplantıda kabul edilen Karabağ deklarasyonu Türk dünyasının geleceği açısından ne kadar önemli? 
 
- 6 Temmuz'da TDT devlet başkanlarının Azerbaycan'ın kültür başkenti Şuşa'da resmi olmayan Zirve toplantısı, öncelikle Azerbaycan'ın bölgesel bir güç merkezi olarak siyasi önemine işaret ediyor. Bu gerçek, Azerbaycan'ın tüm Türk dünyası için her anlamda büyük önem taşıyan bir devlet olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Ülkemiz Türk dünyası için birleştirici bir unsur olarak hareket ediyor ve TDT Şuşa Zirvesi de bunu kanıtladı.
 
Toplantıda organizasyonun geleceği, gelişim stratejisi ve küresel trendlere ilişkin ortak, koordineli duruşa ilişkin önemli kararlar alındı. Bu da TDT'nin yakın gelecekte daha güçlü bir organizasyon haline geleceğini gösteriyor. Bu, Türk devletlerinin yakın gelecekte uluslararası dünyanın siyasi ve ekonomik süreçlerine daha aktif katılacakları, nüfuz, güç ve kabiliyetleriyle birçok uluslararası olay ve sürece yön verecekleri anlamına geliyor. Bu açıdan bakıldığında TDT devlet başkanlarının Şuşa'daki Zirve toplantısı çok önemli tarihi ve siyasi öneme sahiptir.
 
Şunu da belirtmek gerekir ki, Türk dünyasının bugünkü birliği, TDT'nin hızlı gelişimi büyük ölçüde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ve kardeşi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın ismiyle bağlantılıdır. Recep Tayyip Erdoğan. Bu iki liderin çabaları ve siyasi yetkinliği sonucunda tüm Türk dünyası TDT imajında ​​bir araya gelerek büyük bir güç merkezi haline geldi. Artık tüm dünya bu büyük ve güçlü örgütün kararlarına katılmak ve onun konumunu dikkate almak zorunda kalıyor.
 
- Vahid Bey, son günlerin en çok tartışılan konularından biri İran'daki cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Azerbaycanlı adayın seçimleri kazanması İran-Azerbaycan ilişkilerine olumlu yansıyacak gibi görünüyor. Sizce bu olasılıkta doğruluk payı var mı?
 
- İran'da Mesud Pezeşkia'nın seçimleri kazanması, sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok siyasi merkezinde farklı tartışmalara neden oluyor.
 
Öncelikle Mesud Pereşkia'nın seçimlerdeki zaferinin İran toplumunun yenilik ve değişim arzusunu yansıttığını belirteyim. Seçimlerin malum sonuçları, İran toplumunun bir anlamda medeni dünyaya açılma, yeni özgürlükler kazanma ve kendini daha iyi ifade etme niyetinde olduğunu gösteriyor. Mesud Pereshkia'nın zaferi, toplumun yeni başkana inandığını, onun toplumun iradesine saygı duyacağını ve dolayısıyla adaylığını desteklediğini gösteriyor.
 
İran'ın Azerbaycan'la ilişkilerine gelince, ülkemiz tüm komşu ülkelerle her zaman dostluk ve iyi komşuluk politikası izlemiştir. Bazı İranlı yetkililerin sorumsuz açıklamaları, İran-Azerbaycan ilişkilerinde zaman zaman endişelere neden oluyor. Ancak böyle anlarda bile Azerbaycan İran'la dostluk politikasına sadık kalmış ve İran'ın çıkarlarına aykırı hiçbir adım atmamıştır. Ülkemizin küresel güçlerin İran'a yönelik yaptırımlarına katılmaması ve Tahran hükümetine karşı hiçbir proje ve projede yer almaması bunun en büyük kanıtıdır.
 
Elbette Mesud Pezeşkia'nın Azerbaycanlı olması ve Azerbaycan diline ve kültürüne olan sevgisini ve saygısını göstermesi tarafımızdan göz ardı edilemez. Bu açıdan bakıldığında elbette sadece İran'da değil, İran'ın yeni cumhurbaşkanıyla birlikte Azerbaycan'da da bazı beklentiler var.
 
Ben de birçokları gibi Mesut Pezeşkiyan'ın başkanlığı döneminde İran'ın Azerbaycan'a yönelik politikasında olumlu anlamda ciddi yeniliklere tanık olabileceğimizi umuyorum. Mesud Pezeshkian'ın Azerbaycan'ın dostluk politikasını takdir edeceğini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için ciddi çaba göstereceğini umuyorum.
 
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de Mesut Pezeşkiya'yı seçilmesi dolayısıyla tebrik ederek ülkemize davet ettiğini hatırlattım. Bu gerçek bile ülkemizin İran devletine ve onun yeni cumhurbaşkanına duyduğu saygının göstergesidir. Bu anlamda Mesud Pezeşkiyan'ın başkanlığının Azerbaycan ile İran arasındaki dostluğun daha da güçlenmesine yol açacağı umulabilir.
 
- Mesut Pezeşkia'nın İran cumhurbaşkanı seçilmesi bu ülkedeki yurttaşlarımızın yaşamlarına, her şeyden önce kültürel özgürlüklerine ne vaat ediyor?
 
- İran'da on milyonlarca Azerbaycanlının yaşadığı ve bu seçim sonuçlarının onların hayatlarını etkileyeceği açıktır.
 
Şunu da belirteyim ki, Azerbaycan devleti yurt dışındaki yurttaşlarımızın kaderi konusunda her zaman hassas davranmış ve onlarla ilgili her durumu dikkatle takip etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, kendisinin sadece ülkemizdeki Azerbaycanlıların değil, dünyadaki her Azerbaycanlının cumhurbaşkanı olduğunu ve onların kaderinden sorumlu olduğunu söylemesi de tesadüf değildir. Bu anlamda Mesud Pezeşkian'dan beklentimiz Güney Azerbaycan'daki on milyonlarca Azerbaycanlının kültürel özgürlüğünün sağlanması, soydaşlarımızın kendi ana dillerinde eğitim görmelerine olanak sağlanmasıdır. Güney Azerbaycan'da Azerbaycanlıların ana dillerinde eğitim görmesi, basının bu dilde yayınlanması, uzun süredir var olan bir takım sorunların çözümü yönünde çok önemli bir adım olacaktır. Bu sadece milyonlarca yurttaşımızın sempatisini kazanmakla kalmayacak, aynı zamanda İran'ın dünyadaki itibarına da olumlu etki yapacak ve demokratik değerlere saygılı bir devlet imajını şekillendirecektir.
 
Elbette tüm bunlar bizim beklentilerimiz, umutlarımız ve olasılıklarımız. Ne olacağını zaman gösterecek. Ancak her halükarda Mesud Pezeşkiya'nın başkanlığının Azerbaycan-İran ilişkilerine fayda sağlaması ve ikili ilişkilerin gelişmesi için koşullar yaratması ihtimali çok yüksek. İran devletinin yeni cumhurbaşkanı örneğinde Azerbaycan'ın İran'a yönelik dostane politikasını takdir edeceğini ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ikili ilişkileri geliştirme girişimini destekleyeceğini umuyorum. Çünkü iki ülke arasındaki işbirliğinin genişletilmesi ve dostluk ilişkilerinin derinleştirilmesi Azerbaycan'ın olduğu kadar İran'ın da çıkarınadır. Böyle bir işbirliği İslam dayanışması açısından önemli bir adım olacaktır.
 
Seymur Aliyev
 
Not: Yazı ilk olarak 8 Temmuz 2024 tarihinde moderator.az sitesinde yayınlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum