FLAŞ HABER

Seyhan Çağlar EMEN:MANİSADAKİ TRAFİK SORUNLARI

Yaşadığımız şehir Manisa’mız 1960 yılından itibaren tarım şehrinden sanayi şehri haline dönüşmüştür. Nüfus hızla artmış

Seyhan Çağlar EMEN:MANİSADAKİ TRAFİK SORUNLARI
10 Eylül 2014 - 12:11

MANİSA’DA TRAFİK SORUNLARI

                  Yaşadığımız şehir Manisa’mız 1960 yılından itibaren tarım şehrinden sanayi şehri haline dönüşmüştür. Nüfus hızla artmış, bu gelişmeye paralel olarak uzun vadeli imar planları yapılmamış, sadece günü kurtarmaya yönelik çalışmalar yapılmış, 1970’li 1980’li yıllar heba edilmiştir, yapılan şehirleşme çalışmaları yetersiz kalmış, nüfusun yapısı hızla değişmiştir, organize sanayi bölgesi yatırımlara şehrin yapısını etkilemiştir. Şuanda şehir içinde bulunan yollar, caddeler ve kaldırımlar trafik yükünü kaldıramamaktadır, araba sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olması, devlet dairelerinin ve bankaların belli bir bölgede toplanmış olması, ticari hayatın canlılığı gibi sebeplerle trafikte keşmekeşlik yaşanmaktadır. Geçmişte yapılan hatalar gelecekte karşımıza çıkmaktadır, ülkemizin pek çok şehrinde yaşanan sıkıntılar şehrimizde de yaşanmaktadır.

                Gerek büyükşehir ve gerekse ilçe belediye başkanlarımızın çalışkanlıklarından, iyi niyetlerinden ve hizmet sevdalarından asla şüphemiz yoktur, Manisa’ da yaşanan kentsel problemleri çözebilmek için imkânlarını seferber ederlerse, önümüzdeki 3–5 yıl içinde büyük başarılar elde edeceklerinden eminim. İvedilikle yeni ve kapsamlı bir imar planı hayata geçirilmelidir, gerek Şehzadeler ve gerekse Yunus Emre ilçelerinde genişleme ve arsa üretme imkânları vardır, şehir merkezi aynen muhafaza edilmek suretiyle Göçmen konutları–Muradiye, Akpınar–Turgutlu istikametinde yeni uydu kentler kurulabilir.

                Trafikte en büyük sorun otopark sorunudur, merkezde arsa sıkıntısı bulunmaktadır, bunun çözümü ise merkezde bulunan liselerin şehir dışında yapılacak bir kampüse taşınmalarıdır. Merkezdeki liselerin çevreleri eğitim ve öğretime uygun değildir, birçok olumsuz ortam ve şartlar mevcuttur. Bu liselerin yeni yapılacak bir kampüse taşınması ile bazı olumsuz şart ve ortamdan uzak kalınacağı için Eğitim yönünden fayda sağlanacak ve hem de otopark için şehir merkezinde geniş arsalar kazanılacaktır. Bu proje için büyük harcamalara ve zamana ihtiyaç vardır. Ama unutmayalım ki bu büyük maliyet 10 yılda karşılığını çıkarır ve kara geçebilir. Boğaz köprüleri de büyük meblağlara mal olmuş fakat kendilerini birkaç yılda finanse etmişlerdir.

                Şehir merkezindeki iş yoğunluğunun dağıtılması için tüm kamu kuruluşları ile banka şubelerinin merkezden uzak yeni ilçelere taşınması, yeni ilçelerin iş merkezlerinin oluşturulması faydalar sağlayacak, otomobillerin park etme sorunu giderilecek, boşaltılan binalar başka amaçlarla değerlendirilecek ve trafik akışı azaltılacaktır.

      Toplu taşımaya ağırlık verilmeli kısa vadede yeni otogar, OSB,               Akpınar – Göçmen Konutları arasında hafif raylı sistem uygulamaya konulmalı, yüz yıl sonrasını düşünerek metro sistemi şimdiden planlanmalı ve gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Şehir merkezindeki kaldırımlar yetersizdir ve maalesef genişletme imkânı bulunmamaktadır, ortalama 2–3 metre genişliğindeki kaldırımların yarısı esnaf tarafından işgal edilmekte ve tezgâh açılmaktadır, kaldırımların kime ait olduğu belli değildir, esnaf tarafından mı kullanılacaktır veya yayalar tarafından mı kullanılacaktır belli değildir. Lokantalar ve kahvehaneler tarafından kaldırımlara masa-sandalye konulmakta, vatandaşlar kaldırımlarda yer bulabilirlerse yürüyebilmektedirler, özellikle 8 Eylül, Doğu, İzmir, Cumhuriyet Caddeleri olmak üzere yürünebilecek kaldırım bulunamamaktadır. İşin garibi görevler ve yetkililer buna ses çıkarmamaktadır. Kaldırımlar aynı zamanda bisiklet ve motosiklet yolu olarak da kullanılmaktadır, kaldırımda size bisiklet veya motosiklet çarparak yaralanmanıza sebep olursa şaşırmayınız. Yaya geçitlerinde trafik lambalarından biri kırmızı yanarken aynı anda diğer lamba da yeşil yanmaktadır. Geçiş üstünlüğü kime ait belli değildir. Belediyemiz, engelli vatandaşlarımız için kaldırım ile yolun birleştiği yere rampa yapmıştır ancak kendinizi bilmez bazı zihinsel engelli sürücüler otomobillerini rampaların üzerine veya önüne bırakıp giderek engelli vatandaşlarımızın kaldırımları kullanmasına engel olmaktadırlar. T.Telekom, Yeni Cami ve Kumludere civarındaki kaldırımları Kontrol ederseniz bu durumu görebileceksiniz. Daha önce yerel basın ve E.T.V ‘de bu konu dile getirildiği halde değişen hiç bir şey olmamıştır. Ana caddelerde gençler ve kadınlar, yayaların yoğun olduğu zamanlarda tasmasız köpek gezdiriyorlar, vatandaşlar korku içinde yürüyorlar. Apartmanlardaki klimadan damlayan sular da insanlarımızı rahatsız etmektedir.

                Bazı kendini bilmez sürücüler otomobilini yolun ortasına hatta otobüs duraklarına park ederek bırakıp gitmektedirler, arabanın ikaz lambalarını yakmakla, kendini dokunulmaz ve yolu ise babasının tarlası zannetmektedirler. Bazı esnaflar ise özel otomobilini dükkânın önüne park etmekte, otomobilini günlerce ve hatta aylarca dükkân önünde park halinde durmakta, başka bir vatandaş park etmek istese o yerin kendine ait olduğunu söylemektedirler, adeta sadece dükkânın değil aynı zamanda yolun ve kaldırımın da sahibi olduğunu zannetmektedirler.

                Bazı sorunların çözümü için eğitim şarttır, maalesef ki ülkemizde diğer alanlarda olduğu gibi trafik alanında da eğitim istenilen seviyede değildir. Sürücü kursları, ticari bir işletme zihniyetiyle çalıştırılmaktadır, denetim yetersizdir, bilgi ve kültür seviyemiz düşüktür, yalnız sürücülerin değil aynı zamanda yayaların da, vatandaşlarında eğitilmesi gerekir. Hala şehir içi otobüslere önden binilmekte ve yine önden inilmektedir. Sağdan gidilip soldan gelineceğini öğrenemedik, daracık kaldırımlarda aile boyu topluca ve yan yana yürüyoruz, başkalarının geçmesine izin vermiyoruz, başkalarına saygı göstermiyoruz, yolun ve kaldırımın ortasında sohbet ediyoruz. Şehir merkezindeki bazı asfalt yollar düzgün değil Ulupark önündeki yol bombeli yol haline gelmiştir. Yetkililer ve görevliler neme lazım diyor, vatandaş şikâyet etse kalıcı sonuç alınmıyor. Herkes bana ne, muhatap olmam, düşman kazanmam diyor.

“Sen durma söylen, konuş, bağır çağır,

 İnsanlar sağır, dünya ve alem sağır.”

 Kalın Sağlıcakla….

                                                                   Seyhan Çağlar EMEN

                                                                                Emekli Öğretmen

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları
00:50