ŞEHRİM…Rumeysa Ertem
Yolları tozlu, dumanlı Caddeleri alımlı, çalımlı
ŞEHRİM…
Yolları tozlu, dumanlı
Caddeleri alımlı, çalımlı
Kaldırımları bir kuru taş
Şehrim…
Engin yüreklim.
Bir köşede esnafı, pastanesi
Diğerinde memuru, hastanesi
Bağırır simitçim ortalıklarda
Şehrim…
Güzel seslim.
Kestane satanı, boza içireni
Çöp toplayanı, para dileneni
Zengini, fakiri, öksüzü, yetimi
Şehrim…
Son bulmayan nehrim…
Gündüzü kalabalıksız geçmez
Gecesi sessizce uyuyamaz
Bir gümbürtü kraliçesi
Şehrim…
Haykıran mehterim.
Güneş doğar, kuşlar cıvıldar
Güneş batar, gece ışıldar
Leyl ışıkları dağılır etrafa
Şehrim…
Mehtaplı gecelerim.
Gitme Şekerci Dede, gitme!
Oku talebe Ahmet, oku!
Oynayın çocuklar, seksek oynayın!
Şehrim…
Esrarlı gündüzlerim.
Sokağı, mahallesi
Yolları, caddesi
Düşmeyen gülüşü, parlayan gözleri
Şehrim…
İmgeli kafiyelerim.
Yumuşak dokunuşu, hoş görünüşü
Güler yüzü, al yanakları
Parkı, bahçesi, kahvesi, dükkânıyla
Şehrim…
İpek güllüm.
Solma gülüm, solma.
Yorulma mehtabım, yorulma.
Tükenme kafiyelerim, tükenme.
Şehrim…
Ağır yüklü askerim.
Rümeysa Ertem
03.03.2013
FACEBOOK YORUMLAR