Sanatla Yaşatılan Meçhul Kahraman; Ali Gav

En son Mahmudiye Medresesi olarak kullanılmış olan yapı, bir dönem de kütüphane olarak hizmet verdi şehre. Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu restorasyon çalışmasından sonra şimdilerde bir sanat okulu hüviyetiyle tarihi misyonunu sürdürmeye başladı. Medrese Selçuklu Dönemine ait kapalı avlulu, kubbesi desteklere oturanlar grubunun erken örneklerinden biri olarak kabul edilir. Yapının kesin yapım tarihini verecek bir yazıta veya arşiv belgesine rastlanılamamış. Son kazılardan sonra planı belirlenen medrese iki eyvanlı kubbeli bir medresedir. Avluyu örten kubbe dört ayak tarafından taşınır. Eyvanın arka duvarındaki niş kıble yönünde olduğu için mihrap nişi olarak değerlendirilmekte, buradan hareketle de eyvanın mescit olarak kullanıldığı tahmin ediliyor. Ali Gav Mescidi, zaviyesi, türbesi, medrese ve talebe hücreleri ile aynı arsa üzerinde bir manzume halindedir. Eklerle gelişen bu eserin başlangıcı zaviyedir. Osmanlı’nın son döneminde Bektaşî Tekkesi olarak kullanılmış. Yıkık ve metruk haldeki bu zaviye, Mehmet Ferit Paşa’nın valiliği (1898-1893) sırasında, 1898 yılında onarılıp eklerle ihtiyacı karşılayacak hale getirilerek medreseye çevrilmiş. Ferit Paşa’nın “Mahmudiye Medresesi” adını verdiği bu kurumun başına Hadimli Mehmet Vehbi Efendi müderris tayin edilir.

Konya Life dergisi