RÜMEYSA ERTEM:YAĞMUR

YAĞMUR…

Tek kelime,

Çok anlamlı.

Kimilerine göre sıradan bir günün olmasa da olur gerçeği.

Onlar için yağmur olmasa da olur. Kimilerine göre çile, eziyet.

Onlar için yağmur, gideceği yere geç kalmalarına sebep olan, suya çamura batıp elbisesinin kirlenmesine neden olan nefret.

Yol kenarında yürürken arabaların hızı yüzünden üzerine sıçrayan sudan ibaret.

Onlar için yağmur, Allah’ın cezası zannettikleri şey.

Kimilerine göre ise yağması gerekli olan ihtiyaç.

Onlar için, tarlada bayırda ektiği bitkilerin besin kaynağı olan bir mucize. Kimilerine göre rahmet…

Onlar için Allah tarafından yeryüzüne nimet olarak gönderilen, kudret. Kimilerine göre müthiş manzara.

Onlar için pencere ardında, elinde yalnızlığın içeceği kahvesiyle, geçmişin ve geleceğin sonsuzluğuna varmak.

Kimilerine göre de özgürlük.

Onlar için yağmur; altında delice koşulabilen ve durmaksızın dönülebilen sevinç kaynağı, eğlence.

Ve kimine göre de, duygunun, aşkın, sevginin barındığı, küçük bir su damlacığından oluşan, mücevher.

Kimine göre şiir, kimine göre sadece bir kız ismi.

Ve daha çok anlam...

Ne de çok şey barındırır, duyguların çekirdeği olan kalbin içinde.

Hani Kahraman Tazeoğlu’nun bir sözü vardır ya; “Bir evsiz için yağmurun hiçbir romantik yanı yoktur...” diye.

İşte bu söz misalidir yağmur.

Her şeyi bulundurur içerisinde.

Çile, nefret, su, ihtiyaç, rahmet, manzara, sevgi, aşk, mutluluk…

İnsan beyninin kölesidir yağmur.

İnsan neye benzetirse o’dur işte yağmur.

                                                                Rümeysa Ertem  08.10.2012