Prof. Dr. Namık Açıkgöz: Türkü Sanatçısı Yıldız Ayhan da Gitti

Prof. Dr. Namık Açıkgöz: Türkü Sanatçısı Yıldız Ayhan da Gitti
27 Haziran 2021 - 13:20

Yılların ses sanatçısı Yıldız Ayhan (1938-15 Haziran 2021) da bu dünyadan göçtü.

Farkındayım çoğunuz "Kim bu Yıldız Ayhan?" diyecek. Hatta adını ve sesini duymamış o kadar çok insan olacak ki bu yazıyı okuyan; "Hoca gene mazilere dalmış." diye acı bi tebessümle yazıyı okumaktan vaz geçecek o kadar insan var ki.
Evet.
Maziye daldım. Çünkü şu andaki "ben", mazinin toplamıdır. Benden yaşanmışlığımı çıkarırsanız geriye ne kalır ki?... Sizden de yaşanmışlığınızı çıkarın bakalım; geriye ne kalıyor? Hani İbrahim Tenekeci diyordu ya:
Ve gün gelir
Adı vade olan harami
Dikilir karşına:
Sökül yaşadıklarını!...
Yaşadıklarımızı sökülürsek, geriye sadece biyolojik varlığımız kalır. Onun  değeri de sadece biyolojik fonksiyonu kadardır; yani ruh yoksa "hiç"!...
Mazimiz, yaşadıklarımız, hayatımız bizim ruhumuzdur. Biriktire biriktire, külleye külleye zenginleştirmişizdir kendimizi. Yıldız Ayhan da bizden önceki ve bizim kuşağın zenginliklerindendi. 1960-1980 yılları arasında pilli radyo kültürü kuşağıdır bu kuşaklar. Evde, bağda, bahçede, tarlada, kahvede, parkta hep o pilli radyolar vardı ve o radyolarda ne güzel türküler çalardı.  Ne güzel sesler vardı: Yıldız Ayhan, Ülkü Beşgül, Nezahat Bayram, Necla Erol (Son üçü kardeştir), Muzaffer Akgün, Neriman Altındağ Tüfekçi, Saniye Can, Muazzez Türüng. Hemen arkasından Bedia Akartürk gelir. Sanki Bedia Akartürk tek başına bir zirvedir. Bedia Akartürk'ü Makbule Kaya, Hâle Gür ile beraber Gülşen Kutlu, Sabahat Akkiraz, Adile Kurt Karatepe ve Aysun Gültekin takip etti. Başka sesler de vardır ama şu anda tam hatırlayamadım.
Bunlar TRT'nin bayan sesleri idiler. Bunlarla beraber erkek sesler de vardı elbette ve onlar da toplumsal etkisi çok ve yaygın insanlardı.
Yıldız Ayhan bir başkaydı. Pürüzsüz ve berrak bir ses, güçlü bir icra, sesten anlamayana bile birkaç türkü dinledikten sonra "Yıldız Ayhan" dedirten bir tavır ve ses rengi.
Bizim kuşaktan (Bizden önceki kuşaktan pek kimse kalmadı) olanlar "Yarim İstanbul'u mesken mi tuttun?" türküsünü duyunca hemen Yıldız Ayhan'ı hatırlarlar. "İndim havuz başına", "Ulu tanrım seni övmüş yaratmış", "Pınar baştan bulanır", "Aşağıdan gelir hozalı gelin". Daha bir çok türkü.
Hele bir de Ula türküsü "Deniz üstü köpürür". Ne çok türküyle iz bırakmıştır Yıldız Ayhan!...
Ankara doğumludur ama ailesi Kırım Tatarlarındandır Yıldız Ayhan'ın. TRT'de Kırım türküsü söyleyen ilk sanatçıdır.
Vefat ettiğini duyunca içim cızz etti. Sene 1960 falan. Mavi vinileks kaplamalı Fransız malı radyomuz vardı. Çift yassı pille çalışırdı. Evde, bağda, tütün tarlasında yanımızda olurdu. Türkü çalmaya başlayınca tarlaya, bağa bir neşe gelirdi. Yıldız Ayhanları, Neriman Altındağ Tüfekçileri, Saniye Canları, Ülkü Beşgülleri, Muazzez Türüngleri dinlerdik hep. Neriman Altındağ Tüfekçi "Diyarbakır dolar şimdi" uzun havasına başlayıp hele o "Ya derdime derman/Ya katlime ferman" kısmına gelince bi hoş olurduk.
Ya Muazzez Türüng "Mektebin bacaları"nı söylemeye başlayınca?...
Ya Saniye Can "Yüce dağ başında yanar bir ışık" deyince?...
Ya Ülkü Beşgül "Yol üstüne kurdum kara kazanı" ile etrafı doldurunca?...
Hepsi mazide kaldı Süheylâ. Bizi de ayakta tutan o mazi.
Bereket son yıllarda TRT Türkü kanalı açıldı da türkü hasretimizi oradan gideriyoruz. Ah ah!... TRT Türkü 1960'larda 1970'lerde olacaktı ki, bütün bağlar, bahçeler, tarlalar, yamaçlar türkü sesiyle çınlardı.
Şimdi bir de youtube'un çıkması iyi oldu. Oradan bulup bulup eski sesleri dinliyoruz. Tabii hüzün veren bir yönü var youtube'un;  bizim türkü söyleyen sanatçılarımızın abonesi çok düşük. Mesela Yıldız Ayhan'ın abone sayısı 212'de kalmış. Türkülerinin dinlenmesi de 400 ilâ 600 arası. Bin dinlemeyi geçen türküsü çok az. Ah ah!... O kuşaklar youtube'a girmeyi de bilmiyorlar!...
Uzun lafın kısası Süheylâ, o sesleri kaybettik. İçimde bir hüzün, dilimde acı bir türkü.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum