Mustafa Kutlu: İstanbul'u tanımak kendimizi tanımaktır

Mustafa Kutlu’nun İstanbul’u dolaşarak yazdığı yazılardan oluşan “Topkapı’dan Topkapı’ya” ve “Haliç ile Çepeçevre İstanbul” kitapları bizi 1980 ve 1990’ların İstanbul’uyla buluşturuyor. Kutlu’ya göre İstanbul’u tanımak kendimizi tanımak demek. Kendi kültürümüzün, düşüncemizin, inancımızın, hayat tarzımızın en iyi temsil edildiği yer Dersaadet’tir.

Mustafa Kutlu: İstanbul'u tanımak kendimizi tanımaktır
03 Ocak 2022 - 09:44
Sevda Dursun'un Mustafa Kutlu ile yaptığı söyleşi

Mustafa Kutlu: İstanbul’u tanımak kendimizi tanımaktır

Yirmi milyona yakın insanın yaşadığı, 1950’lerden beri göç alan bir şehir İstanbul. Seksenler ve doksanlar bu göçün en hızlı olduğu zamanlar. Taşı toprağı altın diye, heybesini alan gelmiş. Gelmiş ama bu şehre ne katmış, bu şehirden ne götürmüş?

Mustafa Kutlu işte bu değişimin peşine düşmüş. 1985 ve 95 yılları arasında sokak sokak İstanbul’u dolaşarak, notlar almış. 30 yıl önce tozlu raflarda unutulan bu dosyalar, şimdi birer birer kitap haline geliyor. Topkapı’dan Topkapı’ya kitabında Suriçi’nin Topkapı Sarayı’na kadar olan kısmı, Haliç ile Çepeçevre İstanbul kitabında ise çift taraflı Haliç kıyısı ve Sarayburnu’ndan başlayarak surların etrafını dolaşmış. Ocak ayında çıkacak üçüncü kitapla da Boğaziçi gezilerini okuyacağız. Kutlu’yla bir hikayeci gözüyle dolaştığı eski İstanbul’u konuştuk.

- Eski İstanbul’la ilgili pek çok kitap kaleme alınmış, ancak yakın tarih olan 30-40 yıl öncesi yok. Sizin o yıllarda bu gezileri yapmanızdaki amacınız neydi?

İstanbul’u tanımak kendimizi tanımak demektir çünkü. Kendi kültürümüzün, düşüncemizin, inancımızın, hayat tarzımızın en iyi temsil edilebileceği yer Dersaadet’tir. Bu şehirden bîhaber olmak ecdadından, medeniyetinden, kültüründen, sanatından, nezaketinden hâsılı kendinden bîhaber olmak demektir. Burayı tanımak için 1985 ve 1995 yılları arasında hemen hemen her pazar günü aralıklı olarak dolaştım.

Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu

İstanbul’u öncelikle bir hikâye yazarı olarak gezdim. Bir ikindi vakti hiç görmediğim ve girmediğim bir caminin bahçesinde oluyorum. Cemaatle tanışıp konuşuyorum. Kalabalık sokaklardan, harap evler ve bahçelerden, yeni inşa edilmekte olan semtlerden geçiyorum. Öteden beri Türkiye’de gördüğüm toplumsal değişim İstanbul ölçeğinde ilgi odağımı oluşturdu. İstanbul Türkiye’de yaşanan değişimi bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. En üzüldüğüm taraf, o zamanlar bir fotoğraf makinesi edinip de fotoğraf çekmemişiz.
Söyleşinin devamı için:https://www.yenisafak.com/hayat/mustafa-kutlu-istanbulu-tanimak-kendimizi-tanimaktir-3727648

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum