MUHAMMED YILMAZ: NAAT

Divanelere döndük, yaya kaldık, yolunda; Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk, Sana muhtacız, istimdat eyle, ne olur.

MUHAMMED YILMAZ: NAAT
01 Ocak 1970 - 02:00 - Güncelleme: 17 Ekim 2021 - 10:54

NAAT

Cemre gibi düştün kâinatın kışına,

Senin elinde doğdu bahar,

Senin elinden indi toprağa,

Öksüz oluşun vurdu beni derinden,

Yetim kalışın yaraladı yürekten,

Elden ele dolaşmıştın, ama göz bebeğiydin herkesin.

Bazen mahzun, bazen kederli, bir yanın arşa değerdi.

Bekliyoruz Sultanım rüyada olsa bile,

Belki teşrif edersin, Seni bekliyoruz.

Hem de hiç kimseyi beklemediğimiz gibi,

Gelseydin bizim için cennet olurdu gelişin,

Gelseydin, Gecenin zifiri karanlığı aydınlanırdı.

Gelseydin, uykunun en tatlı aralığında,

Saadetli asırdan gönderdiğin ’kardeşlerim’ selamını,

Birbirimize nasıl anlattığımızı görürdün,

Rabia tül Adviye gibi Rabbiyle rabıtalı gençler,

Göreceksin, gözyaşı dökerken günahlara,

Veysel Karani den istediğin gibi,

İnsanlığa dua eden gençler göreceksin.

Ama sen çağrılınca gittin ey sevgili;

Sen gidince ey sevgililer sevgilisi,

Çifte kumrularımız tuzaklara esir düştü,

Hüthütlerimizin mil çekildi gözlerine,

Güvercinlerimizin telekleri döküldü,

Artık dostlar arasında düşmanlarımız,

Dostlarımız kaldılar düşman içinde,

Divanelere döndük, yaya kaldık, yolunda;

Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk,

Sana muhtacız, istimdat eyle, ne olur.

Nerede kaldın, uyandır bizi EY SEVGİLİ…

Muhammet YILMAZ  25 / 04 / 2013

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum