MEHMET BURAK ÇERİ - FİKİRDEN ÖTE

Ve biz yüreği ateş kokan serdengeçtleriz

MEHMET BURAK ÇERİ - FİKİRDEN ÖTE
09 Aralık 2015 - 01:59 - Güncelleme: 09 Aralık 2015 - 02:27

FİKİRDEN ÖTE

 

 

   Bir anlam düştü yüreğe.Hiç bir lisan karşılaymaz ve hiç bir dil dönmez ehemniyetine. Hiç bir meziyet yetmez kemmiyetine. Arkasına arşı, karşısına belayı alan yürekleriz biz. Gövdevimizi davamıza kurban ederiz. Ne batan güne ah ederiz ne karanlığın zifrinden korkumuz. Bir yola baş koyduk mu sonunda bir galibiyet biliriz. Biliriz ki bir bıçak battığı yaradan akıtır irini, şerden yine hayrı bekleriz. Ve biliriz ki HAK’lı olmak HAKK’ı çağırır imdada. Bu duayı Kelimetullah ile süsleriz.

   Tam olmasına inandık yapacağımız işin. İçeceksek sarhoş olmalıydık,yanacaksak erimeyip kor olmalıydık,aşıksak destanları titretmeliydik hikayemizle.İmkansız kelimesini bir nefeslik saltanata kurban etmeliydik. Öyle ya bir kurban lazımdı bedel olacak. Hazırdı işte.

    Ve aldık başımızı çıktık tepelere. Gün evvela tepelere vuruyordu ama ayazla arkadaştı zirveler. Duayı yoldaş edip tırmandık, tırmanıyoruz bu çetin zirveye. Ölsek şehadet deriz,hapsolsak halvet deriz,sürülsek hicret... Ümmetin evladıyız biz. Başkasını düşünmeye itibar etmeyiz.Rüzgarı binek edip nice menzilleri titretiriz. 

    Kah mahzun olduk zulüm yağmurunda kah Nesimi gibi asıldık darağaçlarında. Kah yalnızlığa gömüldük Fuzuli gibi kah tığı teber olan şah-ı merdana yoldaşlık ettik. Bizim kanımız döküldü Kerbela’da, biz dövüştük 3 kıtanın mavi eteklerinde. Kim imkansız dediyse ona koştuk, Allah diyebilmenin kudretiyle. Dağları hendek ettiler, denizleri dert ettiler. Hepsinden büyük Allah var dedik.

  Yusuf'a kuyu olan kader,Yunus'a ders olan kader,Yakub'a özlem olan kader,İbraim'e ateş olan kader,Nuh'a tufan olan kader unutur mu sanırsın kulunu ? Uğruna gaza eden askeri,mertliğe sancak tutan eli unutur mu kader?

     Düşmana girecek kılıç gibi bilenik ve parlak olduk, ölebilecek kadar teslim, sulh edecek kadar sakindik. Savaşlarda tutulduk hilale, barışta haç kalleşçe pusuladı bizi. Ölüme yakın saatler geçirdik. Hıçkıra hıçkıra sıkıştık akrebin kıskacına. Yel gibi kovduk zamanı.Kader aşıkmış gayrete. Gayreti dermanımıza yoldaş ettik. Yüreği ateş kokan serdengeçtileriz biz. Dörtnala küheylanların kartal kanatlı zaferdarlarıyız. Ne düştüyse sabır lokmamıza seve seve katlanmayı biliriz...

 

     Mızrak ettik eriyen demiri, kalkan ettik sabır cevherini. Hazırız yine imkansıza. Peki ya imkansız bize hazır mı ? 15. Asra yürüyen ulu önderin peşinden ne zaman gideceğiz? Ne zaman öğreteceğiz karşımızdakilere kaderin mağlup edilemez olduğunu ? Ne zaman açacağız bu cihada gözlerimizi? Her soru biraz daha bulandırsın aklınızı. Hiç bir cevap yetmesin sorularınıza. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum