İsrail'in kuruluşuna giden yol Çanakkale'den geçti

Sayısız zaferle dolu tarihimizin en parlak sayfası, I. Dünya Savaşı'nın seyrini etkileyen büyük başarı olan 'Çanakkale Zaferi'dir. Türk toplumunun en büyük zaferleri arasında yer alan Çanakkale Savaşı'nın pek bilinmeyen bir detayında ise İsrail gerçeği var. Filistin'den kovulduktan sonra, I. Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusunun saflarına katılan Siyonistlerin "İsrail harekatı" Çanakkale Savaşı ile başlamış oldu.

İsrail'in kuruluşuna giden yol Çanakkale'den geçti
18 Mart 2016 - 22:16

Türk milletinin var olma mücadelesinin kahramanca ortaya konduğu, dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir destansı mücadele.
Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. Mustafa Kemal Atatürk'ün I. Dünya Savaşında savaştığı 3 cepheden biri olan Çanakkale, İtilaf Devletleri'nin saldırısı sonucu açılmış bir cepheydi.

 

 

 

 



Düşman, başkent İstanbul'u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir askeri ikmal yolu açmak ve başkent İstanbul'u zaptetmek amacıyla ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişti. Osmanlı ordusu ise onbinlerce şehit vermesine karşın olağanüstü bir başarı göstererek düşmana geçit vermemiş geri çekilmelerini sağlamıştı.
 

 

Görsel Editör: Tunç Çevik

 



Genelkurmay Başkanlığı'ndan verilen bilgide, Çanakkale şehitlerinin sayısının tarih kitaplarında öğretildiği gibi 253 bin değil, 57 bin olduğu belirtildi. Başkanlık yayınladığı rakamlara göre: Türklerin şehit sayısı 57 bin, yaralı sayısı 97 bin, kayıt sayısı 11 bin hastalıktan ölenlerin sayısı ise 14 bin.

Osmanlı, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiği 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştı. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya'nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmekteydi. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştı.
 

 

 

 



Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüş bu baskılar, Akdeniz'de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul'a gelmesiyle bir oldubittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması'na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmişti.

Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith'e vermişti. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü yapıldı. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kaldı.
 

 

 

 



Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca, bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryaları ele geçirilmesi planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri, 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin başarılı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalinde istediklerini alamadı.
 

 

 

 



Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapıldı. Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri attı. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamadı.Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde geri çekildi.

İSRAİL'İN KURULUŞANA GİDEN YOL ÇANAKKALE'DEN GEÇTİ

Filistin'den kovulduktan sonra, I. Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusunun saflarına katılan Siyonistlerin"İsrail harekatı", Çanakkale Zaferi'yle ilgili pek bilinmeyenlerinden. Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan, "İlk siyonist askeri birliği"nin, İsrail'i temellerini Çanakkale muharebeleriyle atıldığını şu sözleriyle anlatıyor:

İsrail 1948 Mayıs'ında kuruldu. Ancak 33 yıl önce bu projenin gerçekleşmesi için Yahudilerin bir şeyler yapmaları gerekmişti. Bu beklentiyi, Filistin'den kovulan, kaçan ve İngilizlere sığınan Siyonistlerin karşılamalarına şaşmamalı. Fikri Siyonist Jabotinsky ortaya attı, yine bir Siyonist olan Trumpeldor Yahudi gönüllülerin İngiliz saflarında savaşmaya hazır olduklarını bildirdi. Böylece ileride kurulacak Yahudi devleti için askerî hazırlıklar yapılacak ve Filistin, Osmanlı'nın elinden alınabilecekti.
 

 

 

 



Mısır'da eğitilen Siyon Katır Birliği iki gemiye bindirilerek yola çıkarıldı. 25 Nisan'da Gelibolu'ya ayak bastıklarında yakalarındaki sarı Davut yıldızı armalarından tanınıyorlardı. Katırlarıyla geri hizmetlerde çalışacaklardı. İkiye ayrılmışlardı. Biri Seddülbahir'de, öbürü Arıburnu'ndaydı. Anzaklar onları Arıburnu'nda “Türk"e benzedikleri için ara sıra -yanlışlıkla- avlıyorlardı! Bunun üzerine geri çekildiler. Seddülbahir grubu ise görevini canla başla yerine getirdi. İstihbaratçı Aubrey Herbert, “oldukça iyi hizmet verdikleri"ni yazacaktı. 8 ölü, 55 yaralı veren birlik 26 Mayıs 1916'da dağıtıldı. 2 bin yıldır bir orduda ilk kez Yahudi kimliğiyle görev alan Siyonistler, ertesi yıl Filistin cephesinde Allenby'nin ordusuna katılacak, bu defa “vaat edilmiş toprakları" uğruna savaşacaklardı. İsrail'in kurucu ve vurucu gücü bu birliklerden zuhur edecek ve içlerinden devlet başkanları, bakanlar, hatta komutanlar çıkacaktı.

"HARBİN ASIL SEBEBİ ŞARK MESELESİYDİ"

Mirasın paylaşılması için önce mirası bırakanın ölmesi gereklidir" diyor Siyonist Jabotinsky 1917 tarihli eserinde ve itiraf ediyor 'Harbin asıl sebebi şark meselesiydi.'

Jabotinsky, müttefiklerin iddia ettiklerinin aksine I. Dünya Savaşı'nın çıkış sebebinin Prusya militarizmi değil, “Şark Meselesi"ni çözümlemek olduğunu belirtir. Militarizmin savaş gibi trajik bir olayın zalim karakterini oluşturduğu halde savaşın nedenini çatışan çıkarlarda aramak gerektiğine inanır. Bu savaştaki amacın da Büyük Güçler arasında Osmanlı Asya'sını paylaşmaktaki ahenk yoksunluğunda arar. Almanya bütün Osmanlı topraklarını himaye kanadı altına almak bahanesiyle Şark'ın zenginliklerine sahip çıkmak istemektedir.
 

 

Çanakkale Savaşı'nın hiç bilinmeyen görüntüleri



Buna karşılık Fransızlar Suriye'ye, İngilizler Mezopotamya'ya, Rusya Doğu Anadolu ile Boğazlara, Yunanlarla İtalyanlar İzmir'e göz dikmişlerdir. Bu siyasî amaçların hedefi Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasıdır. Eğer Avusturya Sırbistan'a ültimatom verdiyse bunun nedeni Selanik'e, dolayısıyla Türk mirasına yakınlaşma azmidir. Rusya Sırbistan'ın ardında ise Avusturya'nın, dolayısıyla müttefiki Almanya'nın Türkiye'ye yakınlaşmasını engellemek düşüncesindedir. Rusya Boğazları istemektedir ki, Almanya'nın Berlin'den Bağdat'a uzanan nüfuz alanına düşman bir güç sokmayacağı bellidir. Bu ihtiras çatışmalarının barışçı çözüm yolunun olmadığına değinen Jabotinsky, “mirasın paylaşılması için önce mirası bırakanın ölmesi gereklidir" diyor. Denizaltıların çanakkale rövanşı Cihan Harbi başladığında İngilizler 77, Fransızlar 45, Almanlar 29 denizaltıya sahipti. Osmanlı Devleti'nde kullanıma hazır sadece bir denizaltı, belgelerdeki ismiyle “tahtelbahir" bulunuyordu.

yenişafak gaz

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum