İsmail Kemal Aydemir yazdı: ARAKAN, DOĞU TÜRKİSTAN, HALEPÇE, FİLİSTİN, BOSNA

Yıl 1966… Yer Doğu Türkistan Uygur Bölgesi. Halkı Müslüman bir Türk milleti. Çin lideri Diktatör Mao 1966 yılında Kültür Devrimi adı

İsmail Kemal Aydemir yazdı: ARAKAN, DOĞU TÜRKİSTAN, HALEPÇE, FİLİSTİN, BOSNA
05 Eylül 2017 - 19:56

ARAKAN, DOĞU TÜRKİSTAN, HALEPÇE, FİLİSTİN, BOSNA

 

Coğrafi konumları itibariyle her ne kadar birbirlerinden uzak olsalar da bu coğrafyalarda dökülen gözyaşlarının sebebi ortaktır. Bu yüzden bu coğrafyalar da yaşanan ve yaşanmakta olan  katliamlara ticari ve siyasi çıkar ilişkisine göre değil de daha çok İslami ve vicdani gözle bakmak gerekirdi. Dünyanın bir diğer ucunda yaşayan, dini inancı farklı olsa dahi bir kişi zulüm altında ise bu zulme sessiz kalmamak insanlığın ve İslamiyet’in gereğidir.  Biliyorum başlık kısmında belirttiğim ülkeler Katar gibi zengin değiller bu yüzden hep Uluslararası anlaşmalarınıza takıldı ve takılacak  gibigirişimleriniz fakat dün sessiz kaldığımız bu mazlumlar gibi yarın bizde aynı acıları yaşayabiliriz. Çünkü hepimizin ortak noktası aynı Müslüman olmak…

Yıl 1966… Yer Doğu Türkistan Uygur Bölgesi. Halkı Müslüman bir Türk milleti. Çin lideri Diktatör Mao 1966 yılında Kültür Devrimi adı altında bir politika gerçekleştirerek Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman halkın Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmelerini  tamamen yasakladı.Camileri yıktı, toplu ibadeti yasakladı. Kuran kurslarını kapattı. Yetmedi 4 defa bir milletin diliyle oynadı, nesiler arası anlam karışıklığını meydana getirerek asimilasyon politikalarına devam etti. Daha da acısı zulüm dinmedi ve Uygurlu gençler potansiyel terörist olarak görülüp Çin esir kamplarında işkencelerle öldürüldü. 2017 yılına kadar yaklaşık 10 milyon kişi bu katliamlarla yaşamını yitirdi.  Tüm bu ölümlerden  sonra devletimiz dahil hiçbir ülke kınamaktan başka bir şey yapmadı Maocu Pisikopat Çin devletine.. Yapamazdık Çünkü  Uygur halkı ile ticari bir çıkar ilişkimiz yoktu. Bu yüzden de Çin ile arayı bozmamak için pek konuşmamak gerekirdi! Yoksa Maazallah milyon dolarlar kaybederdik!!

 

Yıl 16 Mart 1988… Yer  Irak ve İran arasında sınır vaziyeti gören Halepçe... Halkı Müslüman Kürtlerden oluşan 76 bin kişilik bir bölge…  Tikrit aşiretinin lideri ve aynı zamanda Irak devletinin başkanı baasçı kan emici Saddam Hüseyin’in emri ile Halepçe’ye atılan Kimyasallar neticesinde masum insanlar katledildi. Halepçe’de Bombardıman başladığında ortaya  bir koku yayıldı. Hayatta kalanların çoğunun “elma kokusu” dediği kokuya kimse anlam veremedi. Verecek zaman da kalmadı zaten. Kokuyu genizlerinde hissedenler birer birer ölmeye başladı. Hem insanlar, hem hayvanlar…

Bombardımanda hardal, sarin ve VX gibi gazlar içeren bombalar kullanılmıştı. Gazı soluyanların derisi yanmaya başladı, solunum sistemleri çöktü. Kimisi evinin kapısının eşiğinde, kimisi bahçesinde, kimisi duvar dibinde, kimisi ise ‘kurtulurum’ umuduyla kaçtığı dağ yolundu ölüme yakalandı.

17 Mart’a kadar aralıklarla süren saldırılarda ölenlerin sayısı hâlâ bile net değil. Bir çok kesiminin kabul ettiği ortak sonuç, çoğu kadın ve çocuk en az 5 bin kişinin öldüğü, 14 bin 765 kişinin yaralandığı. Ancak savaştan sonra kasabaya giden yabancı gözlemciler, sayının çok daha fazla olduğu görüşündeydi...

Tüm dünya bu olaya gözlerini yumdu ve silah tüccarları silah sevkiyatlarını yapıp, petrol bölgelerinin kimin eline geçeceğinin hesabını yapmaya koyulmuştu. Bu olaylar yaşanırken Süslüman Suudiler petrol fiyatlarını Abd’den aldıkları direktiflerle OPEC’de(Petrol İhraç Eden Ülkeler) belirledir!!

 

Yıl 1917 İngiltere dış işleri bakanı İsrail devletinin kurulması ile ilgili deklarasyonu Uluslararası kamuoyuna sundu. Ve Yıl 2017 Filistin Ümmetin gözyaşı pınarı. Filistin halkı mülteci durumda . Filistinliler aç ve susuz..Filistinliler öz yurdunda garip öz vatanında parya!

 

Yıl 11 Temmuz 1995… Yer Bosna… Müslüman oldukları için öldürülen bir halk. Temmuz 1995'de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, "Krivaya 95 Harekatı’nın bir parçası olarak Srebrenitsa'yı işgal etmiştir. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüşmüştür. Çünkü Bosna – Hersek'in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi "RatkoMiladiç" komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür. Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun "Akrepler" olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır. Ne Birleşmiş Milletlerin Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olmamıştır. Daha sonra da Srebrenitsa olayından dolayı prosedür gereği Sırp Kasabını Hollanda Lahey’de Adalet Divanında! yargılanmıştır. Müslümanlar da bu duruma ilahi adalet diyerek yoluna devam etmiştir! Srebrenitsa olayı II. Dünya Savaşından sonra Avrupa'da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.

Ve son olarak AraKAN!!

Zulmün sebebi belli Müslüman olmaları… Yıllardır verdikleri mücadelelerde milyonlarca insan kaybettiler. Kala Kala 1 Milyon kişi kaldılar. Kan emici Budistler bu 1 milyon kişiye soykırım yapmaktan çekinmiyor. Dünya her zaman ki gibi durumu kınıyor.  Myanmar devletinin ordu güçleri Arakan Eyaletinde ki Rohingya Müslümanlarının yaklaşık 3 binini bir haftada katletti.  Kaçabilen Arakan’lılar Bangladeş sınırında tutulmakta. Bangladeş Arakan’lıları ülkeye almamakta kararlı..Devletimiz yeni birBosna yaşamamak için bu insanlar için gerekli girişimleri yapmalıdır. Müslümanlığın gereği için zulme sessiz kalmamalıdır.

Türkistan da yaşanan katliamı, Bosna’dan hisseden soydaşlar, Halepçe’de yapılan soykırımı,  Filistin’de tüm acısını içinde hisseden kardeşler ve bunu kendine dert edinen tüm dostlara selam olsun!

Son olarak Kurban Bayramına yaklaştığımız bugünler de rahmetli şairimiz Abdurrahim Karakoç’un Ümmeti Muhammed içi yazdığı

Bayramlar Bayram ola şiirinden birkaç dize…

İşkence altında ezilir canlar
Masum yiğitlerle dolu zindanlar
Ses verin mezardan ulu sultanlar
Yusuf-u Kenan’ın bayramı nasıl?

Bizden sandığımız bize yabancı
Görünen simalar göze yabancı
Kabukta bayram var, öze yabancı
Söyleyin, mânânın bayramı nasıl?

Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara
Kudüs’ün, Sina’nın bayramı nasıl?

 

 

 

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum