İçinden şehir akan nehirler

5 Ağustos 2013 / ÜLKÜ ÖZEL AKAGÜNDÜZ Bir şehrin içinden geçip de o şehir tarafından sevilmiş, kadri kıymeti bilinmiş kaç nehir var? Şehrin pisliğini taşıyanları tanıyoruz nasılsa!

İçinden şehir akan nehirler
12 Ağustos 2013 - 09:22

Nehir; dağları, tepeleri, engin ovaları aşıp da şehre girdiğinde artık sadece nehir değildir. İyi ihtimalle, terbiye edilmesi gereken yaramaz bir çocuktur. Ama doğrusu, kirimizi pasımızı döktüğümüz bir çöp konteyneri olarak daha fonksiyoneldir! Hakikaten, akıp giden bir su karşısındaki şaşkınlığımız ne tuhaf! Onunla ne yapacağımızı bilemeyişimiz, çerimizi çöpümüzü alıp götürsün diye bekleyişimiz, götürmeyince sırtımızı dönüşümüz, canımızı çok sıkarsa beton bir mezara gömüşümüz… Bu durumda kendimize acımalıyız belki de. Kenar-ı Dicle’de kurdun kaptığı kuzudan değil sadece Dicle’den de sorulur elbet bize, Fırat’tan, Seyhan’dan, Kızılırmak’tan, Yeşilırmak’tan, Munzur’dan... Eğer, bir kaya parçasının bile canı olduğuna iman etmişsek, şehre yolu düşmüş nehirlerin acıklı hikâyesiyle pekâlâ dertlenebiliriz.

Fakat biz, sevilmiş, kıymeti bilinmiş nehirlerin kıyısına ineceğiz önce. Ötekilere; zalim bir analığın eline düşmüş gibi itilip kakılmış diğer nehirlere bakıp da epeyce ah vah etmişliğimiz var nasılsa, şimdi iyi bir misal peşindeyiz, bize bu lazım.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum