İBRAHİM GÖKKAYA:ULUS DAĞINA DÜŞEN ATEŞ

‘ ULUS DAĞINA DÜŞEN ATEŞ ‘ ROMANININ TENKİTİ

                Mustafa Yıldırım’ın “Ulus Dağına Düşen Ateş”, işgal altındaki Balıkesir, Manisa, Kütahya çevresinin ortasında yükselen Ulus Dağı çevresinde sürdürülen örnek alınacak, gerçek bir savaşı anlatmaktadır. Köylüler, kaymakamlar, avukatlar, demirciler, çerçiler, öğretmenler, çocuklar, genç kızlar, yaşlılar; işgal bölgesinin kalbindeki dağlarda, ovalarda, köylerde, kentlerde, ihanete aldırmadan direnmişler.

            Kitaptaki olaylar 1920 yılında, Balıkesir, Manisa ve Kütahya çevresinde, Milli Mücadeleye destek veren kişilerin uğradıklara ihanetlere rağmen yaptıkları fedakârlıkları anlatan, bir tarih kitabıdır. Kitaptaki olaylar çok iyi işlenmiştir. O zamanki mücadele eden kişilerin yaptıkları her şey kitapta mevcuttur. Olaylar sürükleyicidir. Bu da kitabı okuyucuya daha çok yaklaştırır. Kitabın başı direk olarak olayla başlamış fakat bilgileri olayların içine saklayarak anlatmış. Bu da kitaba okudukça daha çok sürükleyici bir özellik katmış.

            Yazar kitabı yazarken birçok şeye dikkat ederek yazmış, yani en ufak bir anlam kayması yok. Her kelime akıcılık kazanmış, yapı unsurları tam. Zaten kitabı okuduğunuzda nasıl bir akıcılık söz konusu olduğunu hissedersiniz.

            Yazar bu kitabı yazmış fakat bu bölgeler çok bilinmiyor. Kitabın sonuna Simav, Demirci, Gördes taraflarının bir haritasını koyabilirdi. Kitaptaki kahramanların resimlerini koymuş olması bence çok güzel olmuş. En azından kitabı okurken kafamızda belli bir kişi canlandırıyoruz bu da yine betimleme açısından güzel bir şey.

            Kitapta yer verilen kişiler hakkında bilgi, kitaptaki olayların arasındadır. Kişiler gerçekte yaşamış, düşmanlara karşı mücadele vermiş kişilerdir. Bu yüzden kitabın gerçekliği korunmuştur. Hiçbir şey hayal ürünü değil tamamen gerçektir, yaşanmış olan olaylardır. Bu da okuyucunun kitaba olan bağlılığını, çekiciliğini arttırmıştır. Kitabın en önemli dört kahramanı vardır; İbrahim Ethem Akıncı, Gördesli Makbule Hanım, Usturumcalı Halil Efe ve Serezli Parti Mehmet Pehlivan ‘ dır. Daha birçok kişi vardır ancak bu dört kişi kitabın başkahramanlarıdır.

            Kitaptaki zaman, kitabın başladığı sayfanın bir önceki sayfasında kafiyeli yerde verilmiştir(1920). Zaman yine gerçektir, kitabın gerçekliğini korur. Fakat kitabın başlamadan önceki sayfasında kısa bir bilgi verilseydi daha iyi olurdu. Kafamızda daha kalıcı bir iz bırakırdı. Fakat yazar zamanı olayların arasında vermeyi tercih etmiş. Yine kalıcı oluyor fakat tam, kesin bir iz bırakmıyor.

            Kitapta verilen yerler belirlidir, yazar kesin olarak kitapta zamana yer vermiştir. Fakat dediğim gibi kitaba başlamadan önce kısa bir bilgi verseydi daha belirgin olurdu. Yazar mekânı yine olayların arasına sıkıştırmıştır, daha anlaşılır olmuş fakat kitabın en başında bilgi verilseydi daha iyi olurdu. Daha akıcı ve anlaşılır bir biçimde okunurdu.

            Kitabın milli mücadele yıllarını anlatması, olayların gerçekliğini yansıtması okuyucuyu kitaba çekmektedir. Verilen mücadelenin değiştirilmeden anlatılması daha iyi olmuştur. Ben okurken çok zevk aldım ve herkesin okumasını, verilen müthiş bir mücadelenin öğrenmesini şiddetle tavsiye ederim.                 

                                                                                                                   İbrahim GÖKKAYA