Dünya Türkiye'ye bakıyor

Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce düzenlenen ''Değişim ve Süreklilik Ekseninde Medya, Yeni İmkanlar ve Fırsatlar'' başlıklı ''Türk-Arap Medya Forumu'' kapsamında, ''Türk ve Arap Medya Kurumlarının Küresel Medya Düzeni İçindeki Konumu'' konulu oturum gerçekleştirildi.

Cezayir'de yayın yapan Le Quotidien d'Oran Gazetesi'nden Ghani Oukazi oturumda yaptığı konuşmada, dünya medyasının olaylara belli bir bakış açısının olduğunu dile getirdi.

Medya araçlarının, dünyadaki olaylara değil en azından iç olayları ele aldığını, gerek Türk gerekse Arap medyasının dünyada olup bitenlere genelde dikkat etmediğini ifade eden Oukazi, bütün dünyanın Arap ülkelerini çok yakından takip ettiğini, analiz ederek yorumlar yaptığını, tahminlerde bulunduğunu hatta yol haritası çizdiğini kaydetti.

Dünya medyasının, Arap dünyasına Türkiye'yi muhafazakar bir akımın ve İslami bir partinin yönettiğini yansıttığını anlatan Oukazi, ''Türkiye'nin tarihi, insanlık medeniyetinde önemli bir basamaktır. Hatta batının ve Arap aleminin dikkatini çekmiştir. Bütün dünya gözlerini açmış Türkiye'ye bakıyor. Türkiye'nin çok özgürlükçü, demokratik bir ülke olduğunu batı ısrarla inkar ediyor. Çifte standart kullanıyor. Türkiye'nin, zayıf halkların yanında durduğunu söylemiyor. Türkiye siyasi duruşlarıyla, aldığı kararlarla, verdiği vizyonla dünya tarafından çok yakından takip ediliyor'' diye konuştu.

El-Cezire kanalının Arap dünyasında çok yakından takip edildiğini ancak uluslararası kamuoyunun bu yayınları dikkate almadığını ve şüpheyle baktığını ifade eden Oukazi, ''Arap medyası çoğu zaman gerçekleri sunmuyor. Onun için böyle bakıyorlar'' dedi.

Oturuma başkanlık yapan Radikal gazetesi köşe yazarı Akif Beki de, Türk ve Arap medyasının küresel medya düzeni içindeki durumunun tartışıldığını ama Türk ve Arap medyalarının birbirini doğrudan takip etmediğinin itiraf edilmesi gerektiğini söyledi.

Türk ve Arap medyalarının birbirlerini İngiliz, Fransız ve ABD medyası üzerinden değil doğrudan takip etmesi gerektiğini belirten Beki, ''Coğrafi mesafe ne kadar kısaysa medyatik mesafe o kadar uzuyor. Küresel medya düzeni içinde yer edineceksek, aradan İngiliz, Fransız, ABD medyasını çıkarıp, doğrudan birbirimizi takip etmeliyiz'' dedi.

Twitter'da Arapça'nın patladığını, bunun da sosyal medyayı kullanan Arapların sayısının arttığı anlamına gediğini anlatan Beki, sosyal medyanın sunduğu imkanlardan da yararlanarak aradaki mesafenin kısaltılabileceğini kaydetti.

Suudi Arabistan Jazirah Gazetesi'nden Abdulilah Es Sadun ise 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle Arap-Türk medyasında yardımlaşma ve görüş alışverişinde gelişmeler yaşanmaya başladığını, bu gelişmelerin son meyvesinin de Türk-Arap Medya Forumu olduğunu söyledi.