ÇIĞLIK:FATMA YILMAZ GÜRBÜZ

Filistin’in çığlığı, feryadı beni Bosna’ya götürüyor; Kosova’ya, Varna’ya, Yanya’ya götürüyor. Bırakmıyor; alıp Batı Trakya-Gümülcine’ye götürüyor.

ÇIĞLIK:FATMA YILMAZ GÜRBÜZ
28 Şubat 2014 - 16:26

ÇIĞLIK

 FATMA GÜRBÜZ

Filistin’in çığlığı, feryadı beni Bosna’ya götürüyor; Kosova’ya, Varna’ya, Yanya’ya götürüyor. Bırakmıyor; alıp Batı Trakya-Gümülcine’ye götürüyor. Kıbrıs’a götürüyor. Beşparmak Dağları’ndan Girne’ye, Lefkoşa’ya  götürüyor. Azerbaycan’da, Yemen’de Bağdat’da ve nerede Müslüman-Türk varsa oralarda dolandırıyor. Kerkük ‘de Telafer katliamı. Canları malları evleri yurtları tarumar edilen  kardeşlerimizin çığlıklarını duymamak için kulaklara tampon koyuldu adeta. Azebaycan’da Hocalı katliamı. Bu insanların tek suçları Türk olmak. Müslüman olmak.Ve bütün çığlıkların duyulduğu yerlerde Anadolu’yu görüyorum. Merhamet yuvası Anadolu’yu görüyorum. Peygamber Toprağı Anadolu’yu görüyorum.Medeniyetler Beşiği Anadolu’yu görüyorum. Filistin’de İsrailli askerlere taş atan çocuk eller. Anadulu’da Türk polisine taş atan çocuk eller… Bir yerde taş atana misket bombası yağıyor, bir yanda taş atana şeker-çikolata ikram ediliyor. Az önce taş attıkları polislerle maç yapıyor çocuklar. Çocular bir maşa gibi kullanılıyor karanlık ellerce…

Yeryüzünde başka  millet var mıdır?.. Yaralı düşman askerini omuzlayıp mensubu bulunduğu birliğe götüren… Sonra ardına baka baka kendi birliğine dönen bir Mehmetçik…

Ve yeryüzünde hangi millet vardır, vakıf mallarını satan peşkeş çeken. Bu soruların sonu gelmez. Bu senaryonun planı on  yıllar once hazırlanmış olmalı ki, eyleme koyacak zaman ve zemin aranıyor. Yüce Ataürk’ün kurduğu müesseleri yok etmekle başladık işe. Bursa İpek böcekçiliği ve İpek Dokuma Fabrikası. Sümerbank Dokuma Fabrikaları… İskenderun Demir Çelik Fabrikası…Ve bunları takip eden diğer müesseler bir bir yok edildi. Bu arada kültür müesseleri de ya yok edildi veya faaliyetleri sınırlandı. Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu ve Türkiyat Enstitüsü gibi. Kültür merkezleri etkisiz hale getirilince, kültürlü insanlar da yetişmez oldu. Şu son uçak kazasından kurtulan bir yolcumuz: Allah razı olsun, sağ olsun bizi kaptan pilotumuz kurtardı, diyor. Öylesine  kısırlaştırılmış beyinler taşıyoruz ki, Vefat eden birinin ardından ne söyleneceğini, ne yapılacağını bilemiyoruz. Ya alkışlarla veyahut sloganlarla uğurluyoruz. Vefatını haber verirken de :”Öldü” diyoruz. Herhangi bir canlıdan söz edercesine.

Türkiyat Enstitüsü denince bir hatıramı anlatmadan geçemiyeceğim. Öğrenci affından yararlanan bir şahıs geldi. Odamın kapı eşiğinde durdu. Yüksek sesle ve öfkeyle söyleniyordu: “Rubâb-ı Şîkesteymiş… Osmanlıcaymış… Ne yapayım ben Osmanlıcayı,yıllar geçti unuttum gitti… Osmanlıca dedikleri ölü bir dil zaten, bıraksınlar bunu fakültelerede sembolik bir ders olarak kalsın, meraklıları öğrensin. Bulgaristanda öyle yapılıyor... Odamda benden başka o zaman asistan olan bir bayan, bir de Varşova Üniversitesinden bir araştırmacı vardı. Adı Daryüş. Daryüş, benden önce davrandı ,öfkeyle yumruğunu masaya vurdu ve haykırdı. “Bunu  söyliyemezsiniz, bu milletin altıyüz yılı aşkın bir zamanı içine alan tarihi kültürü,  medeniyeti , milliyeti; hasılı millet olmanın gerektirdiği bütün değerleri bu harflerle yazılmıştır. Siz bunu reddediyorsanız bu sahada doktora yapamazsınız.” Dedi. Şahıs, sesini çıkartamadan Rubab-ı Şikeste’yi aldı ilgili paragrafı dikte etti, gitti…

Evet millet olmanın gereği olan tarihimizi, geleneğimizi, hatta cinsimizi, cibilliyetimizi unuttuk. E-devlet olduk   Kitap okumak yok. Kompozisyon yok. Kütüphanelere giden araştıran öğrenciler de yok.  Ödevin  mi var?Aç şeytan kutusunu,  sor Google’a, hemencecik veriverir eline.  Eksiği mi var, fazlası mı var önemli değil. Üniversite öğrencilerinin önemli bir kısmı,işlenen bir konu hakkında bilgi lazımsa, kitabı buluyor, sadece ilgili sayfaların fotokopisini alıyor. Tamam oldu  bitti!.. Bunu yapan da –çoğunlukla- lisansüstü kariyer yapmaya çalışan üniversiteliler…

Dünya bir tiyatro sahnesidir, insanlar da aktörleri. İşte  hepimiz rollerimizi oynuyoruz bu dünyada. Seyirciler mi? Senaristler de seyircilerimiz.    27.02.2009

 

Not: Gelecek yazım, “ÇIĞLIK 2 “olacaktır..

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum