Cemre! - Erol Sunat

Dün, ilk cemre havaya düştü. Soğuklar kırılmaya, bahara 'merhaba' demeye hazırlanılan o ilk gündü, dün!

Cemre nedir? Kor halindeki ateş! Baharın müjdecisi!

Bahar, insanın yüzüne yayılan ılıklık, hoşgörü, sevgiyle bakan gözler, yumuşayan kalpler, nezaket ve duyarlı olma adımlarının atıldığı hoş bir mevsim.

Cemre, bahar geldi, yeni bir sayfa açın artık der gibi.

Ne diyordu Hz. Mevlana, "Dün dünle birlikte gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım"

Bugün yeni şeyler, güzel şeyler söylemenin zamanı!

O güzel şeyleri, o yeni şeyleri söyleyecek olanları bekliyoruz.

Yine cemreler düşecek, yine baharlar geçecek, yine yıllara yıllar eklenecek, yine vaatler tekrar edilecek! Yine bize hüzün, yine bize hüsran düşecek!

Her ne kadar cemre kor ateşte olsa, her ne kadar giydiğimiz ateşten gömlekte olsa…

Kor halinde ateşi elinde tutabilecek olan var mı?

Var tabi…O ateşi elinde tutmak her zaman olduğu gibi yine bize düştü!

Kor ateş elimizde, taşın altında olan el de bizim elimiz!

Yanan yanana bir haldeyiz!

O kor ateşlere dayananlar, bu dünyanın ateşleriyle tanışan ve hemhal olanlar, benim insanımdan başkası değil!

Borç denen, fatura denen, enflasyon denen, korona denen, anlayışsızlık denen o kor ateşlerle, kör kuyularda, uçurumun kenarında bizlerden başka kim gezinecek ki!

*****

Cemre bizi keşke sevindirseydi.

Keşke dilimizde neşeli bahar şarkıları olsaydı…

Keşke baharın gül kokularını, leylak kokularını içimize çekebilseydik!

Keşke kuşların cıvıltılarını dinleyebilseydik!

Kor ateşler elimizi, kor alevler bedenimizi yakıyor geçen yıldan bugüne!

Geçtiğimiz yıl cemrelerle ilgili o güzel düşlerimizi, o içten temennilerimizi önce korona çaldı, sonra piyasalar!

Çalmakla kalmadılar, elimizden de aldılar!

2021 ümit yılı olsun dedik.

Cemre ile birlikte kor ateşler elimizi yakmasın artık, o kor ateşler, karları, buzları, kinleri, öfkeleri, hiddetleri eritsin istedik!

Kor ateşleri avucumuza koyanlar, çok şey mi bu istediğimiz?

*****

Kor ateş elimizi yaktı geçti, bu yangınları söndürmesi gerekenler ise ciğerimizi ve yüreğimizi!

Yanmayan ne kaldı ki?

Cemre havaya düştü ya…

Tansiyonlar düşüp nefret dili son bulacak mı?

İnsanlar barışacak mı?

Sakinlik her tarafa hakim olacak mı?

Oldukça sert esen rüzgarlar yerini ılgıt ılgıt esen meltem rüzgarlarına bırakacak mı?

Öfkeden, kinden kaskatı kesilen taş kalpler mum misali yumuşayacak mı?

İnanın istediğimiz çok şey değil, olması ve yapılması gereken çok şey değil!

Cemre, baharın güzelliklerine vesile, hem de bir değil tam üç kez birden.

Cemre;

Havaya düştüm olmadı,

Suya düştüm olmadı,

Toprağa düştüm olmadı, demesin!

Çünkü, "olmaz olmaz deme olmaz olmaz" denmiştir.

Bu kadar olmaz diye diretmek, olmaz diyenlere bugüne kadar hiç hayır getirmedi!

*****

Biz yanmasına yandık amma, siyasilerimizin yanmaya niyetleri yok, bizim halimize yanmıyorlar, halimize bakmıyorlar, aldırmıyorlar.

Varsa yoksa kendi kavgaları, tartışmaları, sen-ben davaları…

Bu davranışlarını sürdürmeleri, bizlerin onlarla ilgili taşımış olduğumuz umutlarımızı, güvenimizi ve hoşgörümüzü sükutu hayale uğratıyor!

Manzaranın içi bizi, dışı onları yakıyor!

Ne anlatsak inanmak istemiyorlar!

Büyütme diyorlar, abartma diyorlar, beterin beteri var diyorlar!

Üstelik her şey ortadayken….

Görmek isteyen, aramıza karışır! Görmek isteyen yanımıza gelir, görmek isteyen bizden habersiz sokakları, caddeleri, marketleri, pazarları dolaşır!

Kim aç, kim tok, kim işsiz, kim iflas bayrağını çekmiş, kimin kapısında icra var, kim evine ekmek götüremiyor kendi gözleriyle görür!

*****

Cemre dün havaya düştü.

Hava ısınacak, lakin gönül köprüleri viran, umut kayıp, güven baygın yatıyor, hayaller kırık-dökük!

Her şey ortada, her şey meydanda…

Kimsenin kimseye yalan borcu yok!

Yalan söyleyenler, ortalığı güllük gülistanlık gösterenlerin ta kendisi!

Rakamların, sokakların, caddelerin, dükkanların, hanelerin ağzı-dili olsa da konuşsalar!

Bir kere yandınız mı, yanıp gidiyorsunuz!

Yanan yanmaya devam ederken, bu yangını söndürmeye hâlâ niyetiniz yok!

"Ortamı gererim, iplere un sererim" derdindesiniz!

Buz devri olsa, ancak bu kadar olurdu!

Kor ateşler eritemiyorsa bu buzları, cemre ne yapsın?

Kaynak: Cemre! - Erol Sunat