Büyük Millet Meclisi'nin açılışının bir başka yönü / Ali Rıza Özdemir

Büyük Millet Meclisi'nin açılışının bir başka yönü / Ali Rıza Özdemir
23 Nisan 2020 - 22:28

Ateşten günlerdi. Türk’ün içine düştüğü ateş her yanını kuşatmış, kurtuluş için çok az imkân kalmıştı. Kötü haberler üst üste geliyor, Türk milleti adeta psikolojik açıdan teslim olmaya zorlanıyordu.

Bu kötü haberlerden en yakıcısı, hiç şüphesiz, İstanbul’un işgaliydi. 16 Mart 1920 günü İtilâf Devletleri tarafından İstanbul fiilen işgal edilmiş, daha işgalin üzerinden bir ay bile geçmeden 11 Nisan’da Meclis-i Mebusan da dağıtılmıştı. İngiliz bayrağı asılan Galata Kulesi, daha bir mahzundu.

İstanbul’un işgali yurtta büyük üzüntüyle karşılandı. Ama bunun yanında büyük tepki de vardı işgale. Bu tepkilerden biri de, Hacıbektaş kasabasından geldi. Hacıbektaş Dergâh-ı Şerif Türbedarı ve Postnişini (Dede Postu Vekili) Salih Niyazi Dedebaba, 17 Mart 1920 tarihinde Temsil Heyeti’ne bir telgraf göndererek destek bildirisinde bulundu. “Memleketin selamete ulaştırılması için Heyet-i muhtereminizce alınacak tedbirler ve mütalâaların netice vermesini arzu ettiklerini” söyledi.

***

Bu sırada milli bir hareket başlatmış bulunan Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da ulusal kurtuluş savaşı için gerekli bütün altyapı çalışmalarına eğiliyordu. Bunlardan en önemlisi, hiç şüphesiz, Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıydı. Milli Mücadele, bu meclis aracılığıyla verilecek ve meşruiyet asla elden bırakılmayacaktı. Zaten son Osmanlı Meclisi Mebusan’ı 11 Nisan 1920’de dağıtılmış, Büyük Millet Meclisi için yol açılmıştı.

Tarihler 23 Nisan 1920 gününü gösterdiğinde, Büyük Millet Meclisi Ankara’da görkemli bir törenle açıldı. Kurucu meclis olan Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşını yürütmesi nedeniyle Gazi Meclis olarak da anıldı.

Ankara’da Kurtuluş mücadelesi için gerekli üs kuruldu, meclis oluşturuldu, ulaşım ve iletişim kanalları tesis edildi, bir merkez için her türlü tedbir alındı.

Bu sırada yurdun her yerinden mebuslar davet edildi. Bunların arasında Alevi-Bektaşi inancına mensup vekiller de vardı. Dersim mebusu Diyap Ağa, Dersim mebusu Hasan Hayri Bey, Dersim mebusu Mustafa Ağa, Dersim mebusu Mustafa Zeki Bey, Erzincan mebusu Girlevikli Hüseyin (Aksu) Bey, Kars mebusu Pirzade Fahrettin Bey, Denizli mebusu Hüseyin Mazlum (Balabalım) Baba, Ergani mebusu Ahmet Nüzhet (Saraçoğlu) Baba, Kırşehir mebusu Hacı Bektaş Veli evlatlarından Cemalettin Çelebi ve Doğubayezit mebusu Refik Saydam ilk akla gelenler.

***

Özellikle Refik Saydam için, şu korona virüsü günlerinde, bir parantez açmak gerekiyor. Refik Saydam, Adana’da Feyzi Baba’dan nasip alarak Bektaşî olmuştu. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa ile Samsun’a çıkan ekipteydi. Erzurum Kongresi başta olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın bütün aşamalarında yer aldı. Ankara’da Birinci Millet Meclisinde Doğubayezid mebusu olarak seçildi. 1921 yılında Sağlık Bakanı oldu. 1937 yılına kadar bu görevi aralıksız olarak sürdürdü. Atatürk’ün vazgeçemediği Sağlık Bakanıydı. 27 Mayıs 1928 tarihinde Hıfzıssıhha Müessesesi adıyla halk sağlığı için araştırmalar yapan, aşı üreten kuruluşa onun adı verildi. Atatürk vefat ettikten sonra Kızılay başkanı oldu. 1940 yılında İsmet İnönü’nun cumhurbaşkanlığı sırasında Başvekil yani Başbakan seçildi. 1942 yılında ise İstanbul’da Hakka yürüdü.

***

Hacı Bektaş Veli evlatlarından Cemalettin Çelebi, Büyük Millet Meclisi’nin başkan vekili seçildi. Ancak geçirdiği ağır hastalık nedeniyle hiçbir zaman bu göreve başlayamadı.

Büyük Millet Meclisi’ne gönderdiği bir telgrafla durumu Meclis’e bildiren Çelebi, meclis ikinci reis vekilliğine seçildiği için gurur duyduğunu, Büyük Millet Meclisi’ne teşekkür ettiğini, ancak yoğun hastalığından dolayı toplantılara katılamadığını belirtti. Bu telgraf, Meclis’in 29 Nisan 1920 tarihli toplantısında mebusların “Allah şifalar versin” sesleri arasında okundu.

BELGE: TBMM Zabıt Cerideleri, 1/147-148

***

Büyük Millet Meclisi’nin açılışı, Hacı Bektaş Dergâhında da kutlandı.

Hacı Bektaş Dergâhı’nda, Büyük Millet Meclisi’nin açılışını kutlamak amacıyla bir tören düzenlendi. Salih Niyazi Baba, Dergâh’ta düzenlenen bu tören hakkında meclise bir mesaj gönderdi. Mesajında kasabanın ve etraf köylerin 23 Nisan’da düzenlenen bu törende hazır olduğunu ve Pir Hacı Bektaş Veli huzurunda memleketin kurtuluşu için cansiperane çalışan mebuslar için dualar yapıldığını belirtti. Anadolu’nun Türk yurdu yapılmasında rol alan öncü kişiliklerden Hacı Bektaş Veli’nin dergâhında Kur’an-ı Kerim hatmedilmiş, mevlit okunmuş, dualar edilmiş, şeker ve şerbet dağıtılmıştı.

BELGE: TBMM Zabıt Cerideleri, I/93

***

Erzincan Alevi aşiretlerinden Abbasuşağı’nın reisi Seyid Ali de BMM’nin açılışını kutlayan bir telgraf gönderdi Ankara’ya. Erzincan mebusu Girlevikli Hüseyin (Aksu) Bey’in telgrafı üzerine Meclis’in açıldığını öğrenmiş, vatanın kurtuluşu, dinin ve namusun korunması uğrunda mücadele edenlere başarılar dilemek için bu telgrafı çekmişti.

BELGE: TBMM Zabıt Cerideleri, 1/265

***

Türk milleti, birçok badire gibi bunu da atlattı. Büyük bir yangın yerinden sağ salim çıktı. Bir Ergenekon destanı daha yazdı. Elbirliğiyle, gönül birliğiyle, inançla, güvenle ve birlikle bir engeli daha aştı. Geçmiştekiler gibi, bugünküler gibi, gelecektekiler gibi…

Dipçe: Bu yazı ATATÜRK’ÜN DERVİŞLERİ kitabından bir bölümün geliştirilmesiyle üretilmiştir.

Kaynak: https://veryansintv.com/yazar/ali-riza-ozdemir/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum