Belma Aksu yazdı: O Sokak

Sanki sokağın başındaki o güçlü bariyer delinmiş ve en nihayetinde geçilmişti.

Belma Aksu yazdı: O Sokak
08 Ocak 2017 - 11:34

   O SOKAK

           Sevdiğim insanlara bakıyorum. Dostlarıma, arkadaşlarıma, anneme, onları parka götürmemi isteyen, mahallede ona sataşan çocuklara kızmam için koşarak eve girip beni kolumdan çeken kardeşime, yazları "Darı" diye sokağın köşesinde bekleyen "Hulusi Kentmen" tıpkı amcalara, "balkonda çay içme" sezonunu başlatıp iki lafin belini kıran yengemlere, halamlara, ve teyzemlere; dokuz kiremit, renkli, istop saklambaç gibi oyunlarla mahalleyi bir ses armonisine çeviren çocuklara, iş dönüşü tepeden tırnağa eli yüzü boyalı, uslu, sıvalı gelen ev babalarına; kafalarında takkeleri akşam namazına yetişmeye çalışan genç yaşlı her telden insana; üniversite sınavlarına hazırlanan testlerle boğuşan " ya Allah rızası için biri şu 'x' e istediği değeri versin o da rahat etsin bizde" diyen zavallı öğrencilere  bitabi eli öpülesi hocalarıma bakıyorum.
              Burdan bakınca gerçekten acı-tatlı ama güzel zamanlar geçirdiğimizi görebiliyorum. Yüzümde anlamlı bir gülümseme öylece bakıyorum. Dünyadaki bütün kötülükler  bu mahalleye uğramamış gibi hissediyorum. Sanki  o sokağın başında bir bariyer var ve pis habis duyguları olanlar o sınırdan bizim tarafta geçemiyormuş gibi hissediyorum... Hissediyordum. Ama zaman geçtikçe o kötülüğün aramıza sızdığını görebiliyorum. Cismen değil de hep ismen andığım o kötülük gelip bulmuştu beni bu bulunamayacası mahallede.
                Sevdiğim insanlara baktığımı sanıyorum. Ben hala bakıyorum. Ama onlar beni görmüyor. Dost kelimesi kutsal bir kelimeydi bir zamanlar. Şimdiyse bu kelimenin kutsallığına yaraşır kimse yok önümde. Korkaklar var sadece, paranın gücüyle özgürlüğe kavuştuğunu sanıp aslında paranın  gücüne esir olan bir insan sürüsü var. Çıkarcı insanlar, menfaat alışverişine tutulup unutulan haysiyetler var. Köşe başında "Darı" diye bağıran çok, ama o içten gülümseme hiç yok. Balkonlar ne alemde hiç bilmiyorum bu puslu gecede. Sokakta oynayan çocuklar nereye kayboldu? Geceyarılarına kadar kapı önünden ayrılmayan o çocuklar şimdi kapının önüne dahi çıkmıyorlar. 
               İş dönüşü gelen ev babalarının yüzündeki yorgun gülümseme yerini umutsuzluğa bırakmış. Camilerin önü yaşlılarla dolup taşmış. Olmayan gençlerin olan yokluklarıyla birlikte namaza duran yürekler ise hüzünlü bir huzura secde ediyor. Hayatlarını 3 saatlik sınavlara sığdırmaya çalışan gençler ise bitap düşmüş durumda.
                
               Şimdi de buradan bakın istedim. Sevdiğim insanların yaşadığı bu büyük "değişim" beni şaşırttı. Yüzümde anlamsız bir gülümseme peyda oldu. Dünyadaki bütün kötülükler  bu mahalleye uğramış gibi hissediyordum. Sanki sokağın başındaki o güçlü bariyer delinmiş ve en nihayetinde geçilmişti. İşte o an mahallede ona sataşan çocuklara kızmam için eve girip beni kolumdan çeken kardeşime baktım. Umutla gülümseyip elini tuttum. Bu zor, bu çıkarcı, bu materyalist dünyaya inat küçük ellerini sıktım ve o sokağa tek dostumla girdim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Rabia aksu
    7 yıl önce

    Bizim olan sokağa. Eline sağlık kitaplarımı paylaştıkça çoğaltan hayal yoldaşım.