Banu AYDIN yazdı: Kardelen
17 Ocak 2023 - 09:38
Kardelen
Yazan: Banu Aydın
Dokuz yaşında
I.Bölüm
Küçük kız gözlerini açtı, etrafına baktı hiçbir yer tanıdık gelmiyordu. ‘‘Anne, anne!’’ diye bağırdı. Ufak bedeniyle yataktan kalktı -aslında on beş yaşındaydı ama oldukça ufak bir bedeni vardı. Küçük adımlar atmaya başladı, kapının yanına gitti, açtı. Güzel, modern bir koridorla karşılaştı. Koridorda büyük tablolar vardı ve avizeleri de çok süslüydü. Uzunca koridorda ilerledi, tekrar bir kapı ile karşılaştı, onu da açtı. Karşısına koltuklar ile döşenmiş büyük bir salon çıktı. Salonda bir adam ve bir kadın gördü. Kadının kırmızı saçları ve mavi gözleri vardı. Adam ise kadından daha kısa ve turuncu saçlı, ela gözlüydü, çok yakışıklı bir adamdı. Kadın da güzeldi.
Kadın: ‘‘Tatlım, uyanmışsın.’’ dedi.
Adam: ‘‘Mina’nın dediği kadar güzelmiş. Hatta anlattığından bile fazla.’’
Küçük Kız: ‘‘Siz kimsiniz?’’ diye sordu.
Kadın: ‘‘Ben Yağmur Light.’’ dedi.
Adam da söze girdi. ‘‘Ben de Charlie Light.’’
Yağmur: ‘‘Sen de Kardelen olmalısın. Kardelen Vardar.’’
Kardelen: ‘‘Sen benim adımı nereden biliyorsun?’’
Yağmur Lihgt: ‘‘Mina anlattı.’’ dedi.
Kardelen birden onları soru yağmuruna tutmaya başladı. Charlie, Kardelen’in ağzını kapattı ve konuşmaya başladı.
‘‘Kardelen biz seni kaçırdık. Çünkü ne olduğunu bilmediğimiz bir felâket olacak. Ve bunu sen durduracaksın. Bu felâketin sebebi kardeşimiz.’’
Kardelen: ‘‘Siz benimle alay mı ediyorsunuz?’’
O sırada Yağmur, Charlie’nin yanına geldi. ‘‘Bu felâketi kardeşimiz Berk, dedi.’’ Sözü kesildi. Sanki bir his, bir şey olmuştu. Başka bir boyut açılmıştı.
II. Bölüm
Her yerde siyah ışıklar belirmişti. Siyahlığın içinden, salona, oldukça yaşlı, yaklaşık iki yüz-üç yüz yaşında bir kadın girdi. Korkunç görünümlü bembeyaz yüzüyle Kardelen’e doğru baktı. Yaşlı kadın çok çirkindi ama Kardelen ondan hiç korkmadı. Korkunç görünümlü yaşlı kadın, Kardelen’e doğru yürümeye başladı. Ardından da bir kahkaha patlattı. Kardelen de bir kahkaha patlattı. Yaşlı kadın ne yaparsa Kardelen de onu yapıyordu. Aynı deli gibi görünüyorlardı. Yaşlı kadın sinirlenmeye başlamıştı.
Yağmur onlara doğru bakıyor ‘‘Ne yapıyor bunlar?’’ diye söyleniyordu. Charlie de yaşlı kadına doğru kötü kötü bakıyordu. Yaşlı kadın, Kardelen’in kolundan tuttuğu gibi kendine doğru çekti. Yağmur ve Charlie engel olmaya çalışsa da nafileydi. Yaşlı kadın, Kardelen’i eski eve ışınlamıştı. Kardelen ışınladığı evdeki pis koku yüzünden bayıldı. Çok geçmeden Kardelen’in yanına gelen yaşlı kadın, kızın ellerini ve ayaklarını zincirle bağladı. Ne kadar zaman geçti ise bilinmez, Kardelen uyanmaya başladı. Yaşlı kadın karşısında dikiliyordu. Elinde elektrik şoku vardı. Yaşlı kadının gözleri çok büyük ve simsiyahtı. Konuşmaya başladı. ‘‘Geçmişi unuttun mu?’’
Kardelen: ‘‘Çiçek!’’ diye bağırdı.
Kardelen’in beyni uyuşuyordu. Yaşlı kadın onun zihnini kontrol ediyordu.
Yaşlı kadın: ‘‘Kardelen hatırlaman için seni geçmişe gönderdim.’’ dedi. Kardelen’i başka bir yere ışınladı. Kardelen yine bayıldı.
III. Bölüm
Yağmur, Charlie ve Mina dört saattir Kardelen’i arıyorlardı.
Mina: ‘‘Nereye gitti bu kız?’’ diye söyleniyordu. Yağmur ve Charlie aynı anda ‘‘Geçmişe!’’ diye bağırdılar. Kardelen geçmişe gitmişti. Evinde bulaşıkları yıkıyordu. İçeriye onu evlatlık alan kadın ve adam girdi. Burnuna bir mendil koklattılar. Elini, kolunu bağladılar.
Yağmur, Mina ve Charlie geçmişe gitmek için gerekli olan büyüyü arıyorlardı. Yağmur, Mina’yı itti. ‘‘Sen çekil şuradan ben bulacağım.’’ dedi. Mina’nın eline alt çekmecelerin birinde olan büyülü bitki geçmişti. Çekti, çıkardı oradan, ‘‘Buldum.’’ diye bağırdı.
Charlie: ‘‘Hadi artık yapalım şunu.’’
O sırada Kardelen elleri ve ayakları bağlı bir şekilde bir odada, geçmişte bir zaman dilimindeydi. Kardelen kendisine yardım edecek kimseyi hatırlamadığı için aklına gelen isimleri sıraladı. ‘‘Charlie, Yağmur, Mina!’’
Kardelen bu şekilde bağırırken üvey anne ve üvey baba olarak bildiği insanlar odadan içeriye girdi. Üvey anne Asiye, Kardelen’in çenesinden tuttu ve ‘‘Sihirli kolyeyi sen mi çaldın?’’ dedi, gözlerini kocaman açarak. ‘‘Biz o kolye ile zamanda yolculuk yapıyorduk’’
Kardelen: ‘‘Kolyeyi ben çalmadım. Hayır ben çalmadım.’’ diye kendini savunsa da, ona üvey annesi ve üvey babası inanmadı. ‘‘Biz sana gösteririz.’’ diyen kötü ikili, kıza işkence edeceklerdi. Bu sırada Charlie, Yağmur ve Mina büyüyü kullanım için hazırlamaya çalışıyorlardı. Küçük bir kutunun içinde bir bitki vardı, o bitkiye sihirli sözcükleri söylemeleri gerekiyordu. Mina çok denedi, olmadı. Yağmur’un artık sabrı taşmak üzereydi. Mina’yı itti. ‘‘Çekil şuradan, ben yapacağım.’’ dedi. Yağmur, bitkinin nasıl harekete geçirileceğini bilemiyordu. O da aklına gelen sözcükleri denemeye başladı. İşlem çok uzun sürünce Charlie ve Mina uyuya kaldılar.
Charlie seslendi ‘‘Mina kalk artık!’’
Mina: ‘‘Kardelen’i buldunuz mu?’’
Yağmur: ‘‘Bulduk. Şu anda sana bakıyor. Uykucu!’’
Kardelen saklanmıştı. Mina, yattığı yerden kalktı. Etrafına bakındı ama Kardelen’i göremedi. ‘‘Mina saklandım ben ha ha ha ha.’’ diye gülen Kardelen bulunduğu yerden çıktı. Charlie ve Yağmur büyülü bitkiye gerekli olan sözcükleri söylemişler, açılan kapıdan geçmişe gitmişlerdi. Odada tutsak olan Kardelen’i almak için üvey anne ve babası ile mücadele etmişler, en sonunda iki kötü kalpliye galip gelmişlerdi. Kardelen’i alarak tekrar bulundukları zamana gelmişlerdi.
Mina: ‘‘Nasıl oldu anlatın?’’
Yağmur: ‘‘Onu bulduğumuzda durumu iyi değildi. Bağlamışlardı. Epeyce mücadele ettik.’’
Mina: ‘‘Nasıl mücadele ettiniz?’’
Yağmur: ‘‘Mücadele ettik. Sihirli sözcükler ile.’’
Mina: ‘‘Siz mi kazandınız?’’
Yağmur: ‘‘Evet. Biz kazandık. Yoksa buraya nasıl dönecektik. Bayılttık o ikisini.’’
Mina, Kardelen’e ‘‘Sana her şeyi anlatacağım.’’ dedi. ‘‘Sen aslında göklerin kızısın, ve bir görev için buradasın.’’ Kardelen bir kahkaha patlattı. ‘‘Ben uyumaya gidiyorum.’’ dedi.
IV. Bölüm
Kardelen sabah kalktığında kendi yatağındaydı. Eskiden olduğu gibi dokuz yaşındaydı. Mutfaktan kızarmış ekmek kokusu geliyordu. Annesi seslendi ‘‘Kardelen, Çiçek! hadi kahvaltıya.’’ Kardelen neşeyle yorganı üstünden attı. ‘‘Yaşasın!’’ dedi her şey bir rüyaymış. Koşup mutfaktaki annesinin yanına gitti, ona sarıldı. Biraz sonra ablası Çiçek de geldi.
Yazan: Banu Aydın
Dokuz yaşında
I.Bölüm
Küçük kız gözlerini açtı, etrafına baktı hiçbir yer tanıdık gelmiyordu. ‘‘Anne, anne!’’ diye bağırdı. Ufak bedeniyle yataktan kalktı -aslında on beş yaşındaydı ama oldukça ufak bir bedeni vardı. Küçük adımlar atmaya başladı, kapının yanına gitti, açtı. Güzel, modern bir koridorla karşılaştı. Koridorda büyük tablolar vardı ve avizeleri de çok süslüydü. Uzunca koridorda ilerledi, tekrar bir kapı ile karşılaştı, onu da açtı. Karşısına koltuklar ile döşenmiş büyük bir salon çıktı. Salonda bir adam ve bir kadın gördü. Kadının kırmızı saçları ve mavi gözleri vardı. Adam ise kadından daha kısa ve turuncu saçlı, ela gözlüydü, çok yakışıklı bir adamdı. Kadın da güzeldi.
Kadın: ‘‘Tatlım, uyanmışsın.’’ dedi.
Adam: ‘‘Mina’nın dediği kadar güzelmiş. Hatta anlattığından bile fazla.’’
Küçük Kız: ‘‘Siz kimsiniz?’’ diye sordu.
Kadın: ‘‘Ben Yağmur Light.’’ dedi.
Adam da söze girdi. ‘‘Ben de Charlie Light.’’
Yağmur: ‘‘Sen de Kardelen olmalısın. Kardelen Vardar.’’
Kardelen: ‘‘Sen benim adımı nereden biliyorsun?’’
Yağmur Lihgt: ‘‘Mina anlattı.’’ dedi.
Kardelen birden onları soru yağmuruna tutmaya başladı. Charlie, Kardelen’in ağzını kapattı ve konuşmaya başladı.
‘‘Kardelen biz seni kaçırdık. Çünkü ne olduğunu bilmediğimiz bir felâket olacak. Ve bunu sen durduracaksın. Bu felâketin sebebi kardeşimiz.’’
Kardelen: ‘‘Siz benimle alay mı ediyorsunuz?’’
O sırada Yağmur, Charlie’nin yanına geldi. ‘‘Bu felâketi kardeşimiz Berk, dedi.’’ Sözü kesildi. Sanki bir his, bir şey olmuştu. Başka bir boyut açılmıştı.
II. Bölüm
Her yerde siyah ışıklar belirmişti. Siyahlığın içinden, salona, oldukça yaşlı, yaklaşık iki yüz-üç yüz yaşında bir kadın girdi. Korkunç görünümlü bembeyaz yüzüyle Kardelen’e doğru baktı. Yaşlı kadın çok çirkindi ama Kardelen ondan hiç korkmadı. Korkunç görünümlü yaşlı kadın, Kardelen’e doğru yürümeye başladı. Ardından da bir kahkaha patlattı. Kardelen de bir kahkaha patlattı. Yaşlı kadın ne yaparsa Kardelen de onu yapıyordu. Aynı deli gibi görünüyorlardı. Yaşlı kadın sinirlenmeye başlamıştı.
Yağmur onlara doğru bakıyor ‘‘Ne yapıyor bunlar?’’ diye söyleniyordu. Charlie de yaşlı kadına doğru kötü kötü bakıyordu. Yaşlı kadın, Kardelen’in kolundan tuttuğu gibi kendine doğru çekti. Yağmur ve Charlie engel olmaya çalışsa da nafileydi. Yaşlı kadın, Kardelen’i eski eve ışınlamıştı. Kardelen ışınladığı evdeki pis koku yüzünden bayıldı. Çok geçmeden Kardelen’in yanına gelen yaşlı kadın, kızın ellerini ve ayaklarını zincirle bağladı. Ne kadar zaman geçti ise bilinmez, Kardelen uyanmaya başladı. Yaşlı kadın karşısında dikiliyordu. Elinde elektrik şoku vardı. Yaşlı kadının gözleri çok büyük ve simsiyahtı. Konuşmaya başladı. ‘‘Geçmişi unuttun mu?’’
Kardelen: ‘‘Çiçek!’’ diye bağırdı.
Kardelen’in beyni uyuşuyordu. Yaşlı kadın onun zihnini kontrol ediyordu.
Yaşlı kadın: ‘‘Kardelen hatırlaman için seni geçmişe gönderdim.’’ dedi. Kardelen’i başka bir yere ışınladı. Kardelen yine bayıldı.
III. Bölüm
Yağmur, Charlie ve Mina dört saattir Kardelen’i arıyorlardı.
Mina: ‘‘Nereye gitti bu kız?’’ diye söyleniyordu. Yağmur ve Charlie aynı anda ‘‘Geçmişe!’’ diye bağırdılar. Kardelen geçmişe gitmişti. Evinde bulaşıkları yıkıyordu. İçeriye onu evlatlık alan kadın ve adam girdi. Burnuna bir mendil koklattılar. Elini, kolunu bağladılar.
Yağmur, Mina ve Charlie geçmişe gitmek için gerekli olan büyüyü arıyorlardı. Yağmur, Mina’yı itti. ‘‘Sen çekil şuradan ben bulacağım.’’ dedi. Mina’nın eline alt çekmecelerin birinde olan büyülü bitki geçmişti. Çekti, çıkardı oradan, ‘‘Buldum.’’ diye bağırdı.
Charlie: ‘‘Hadi artık yapalım şunu.’’
O sırada Kardelen elleri ve ayakları bağlı bir şekilde bir odada, geçmişte bir zaman dilimindeydi. Kardelen kendisine yardım edecek kimseyi hatırlamadığı için aklına gelen isimleri sıraladı. ‘‘Charlie, Yağmur, Mina!’’
Kardelen bu şekilde bağırırken üvey anne ve üvey baba olarak bildiği insanlar odadan içeriye girdi. Üvey anne Asiye, Kardelen’in çenesinden tuttu ve ‘‘Sihirli kolyeyi sen mi çaldın?’’ dedi, gözlerini kocaman açarak. ‘‘Biz o kolye ile zamanda yolculuk yapıyorduk’’
Kardelen: ‘‘Kolyeyi ben çalmadım. Hayır ben çalmadım.’’ diye kendini savunsa da, ona üvey annesi ve üvey babası inanmadı. ‘‘Biz sana gösteririz.’’ diyen kötü ikili, kıza işkence edeceklerdi. Bu sırada Charlie, Yağmur ve Mina büyüyü kullanım için hazırlamaya çalışıyorlardı. Küçük bir kutunun içinde bir bitki vardı, o bitkiye sihirli sözcükleri söylemeleri gerekiyordu. Mina çok denedi, olmadı. Yağmur’un artık sabrı taşmak üzereydi. Mina’yı itti. ‘‘Çekil şuradan, ben yapacağım.’’ dedi. Yağmur, bitkinin nasıl harekete geçirileceğini bilemiyordu. O da aklına gelen sözcükleri denemeye başladı. İşlem çok uzun sürünce Charlie ve Mina uyuya kaldılar.
Charlie seslendi ‘‘Mina kalk artık!’’
Mina: ‘‘Kardelen’i buldunuz mu?’’
Yağmur: ‘‘Bulduk. Şu anda sana bakıyor. Uykucu!’’
Kardelen saklanmıştı. Mina, yattığı yerden kalktı. Etrafına bakındı ama Kardelen’i göremedi. ‘‘Mina saklandım ben ha ha ha ha.’’ diye gülen Kardelen bulunduğu yerden çıktı. Charlie ve Yağmur büyülü bitkiye gerekli olan sözcükleri söylemişler, açılan kapıdan geçmişe gitmişlerdi. Odada tutsak olan Kardelen’i almak için üvey anne ve babası ile mücadele etmişler, en sonunda iki kötü kalpliye galip gelmişlerdi. Kardelen’i alarak tekrar bulundukları zamana gelmişlerdi.
Mina: ‘‘Nasıl oldu anlatın?’’
Yağmur: ‘‘Onu bulduğumuzda durumu iyi değildi. Bağlamışlardı. Epeyce mücadele ettik.’’
Mina: ‘‘Nasıl mücadele ettiniz?’’
Yağmur: ‘‘Mücadele ettik. Sihirli sözcükler ile.’’
Mina: ‘‘Siz mi kazandınız?’’
Yağmur: ‘‘Evet. Biz kazandık. Yoksa buraya nasıl dönecektik. Bayılttık o ikisini.’’
Mina, Kardelen’e ‘‘Sana her şeyi anlatacağım.’’ dedi. ‘‘Sen aslında göklerin kızısın, ve bir görev için buradasın.’’ Kardelen bir kahkaha patlattı. ‘‘Ben uyumaya gidiyorum.’’ dedi.
IV. Bölüm
Kardelen sabah kalktığında kendi yatağındaydı. Eskiden olduğu gibi dokuz yaşındaydı. Mutfaktan kızarmış ekmek kokusu geliyordu. Annesi seslendi ‘‘Kardelen, Çiçek! hadi kahvaltıya.’’ Kardelen neşeyle yorganı üstünden attı. ‘‘Yaşasın!’’ dedi her şey bir rüyaymış. Koşup mutfaktaki annesinin yanına gitti, ona sarıldı. Biraz sonra ablası Çiçek de geldi.
FACEBOOK YORUMLAR