AYÇA DURAK YAZDI: MASAL BİTTİ

Sustu içimin mahur bestesi, serseri diye sevdiğin deli çocuk gitmeyi öğrendi

AYÇA DURAK YAZDI: MASAL BİTTİ
03 Haziran 2015 - 10:41 - Güncelleme: 03 Haziran 2015 - 10:46

Hıçkırıklarımla, çığlıklarımı yuttuğu gece duvarlar ben Tanrı'dan tek bir şey istedim.

Ben hayatımda ilk defa bağırarak ağladım ve o gece tek bir şey döküldü dudaklarımdan.

Ne gelip ellerimden tutmanı diledim ne de beni sevmeni. Sadece seni unutmayı istedim. Aklımdan silinsin anılar, kalbimden çıksın sevdan diye yalvardım sadece.

Bağıra bağıra istedim sesimi o zaman daha iyi duyar diye Tanrı. Sesim göğü aşmaya yetti mi bilmiyorum ama gözyaşlarımın boyumu aştığını gördüm. Kokun huzurken bana, boynun lütufken ben seni unutmayı diledim. Biliyorum olmazdı. İmkansızdan bile zordu, tüm yollar felaketin eşiğiydi. Bazen olmayınca olmuyordu ve bi an önce olmadığını kabullenmek gerekiyordu. Bu kadar basitti her şey. İçim çıktı ağlamaktan da, sen çıkmadın. Ben vazgeçmeye çalıştıkça daha derinime battın. Sızlayan her boşluğuma anılarımızı koydum. Acıyan her yerime gülüşünü örttüm. Hayatımın en mutlu anıymış meğer göğsümde dinlendiğinde saçlarınla oynadığım gün. Şimdi anladığım. Ve bunu şimdi anladığım için şu an ağladım. Bilseydim bir daha o kadar mutlu olamayacağımı o an ölmeyi yeğlerdim. Cehennem'in kapısını aralanırken yüzümde gülümsememle girerdim en azından içeriye, yanmaya, kül olmaya...

Hangi ceza yakabilirdi ki canımı yokluğun kadar? Böyle her yanım ayrı ağrıyorken, hangi yangın korkutabilirdi beni? Aklımın türlü oyunlarına yeniliyorum her gece. Yıldızlara küsüyorum artık umutsuzluğumu gözüme sokuyorlar diye. Anılar öyle uzak, öyle güzel ki gözümde ben aklımı yitiriyorum canlı kalsınlar hala diye. O muydu diye soruyorum hep kendime. O muydu bana sihir gibi gülen, o muydu saçlarımı okşayan, o muydu dinlenen boynumda, bazen koynumda, o muydu beni sevmeyen, o muydu uğruna delirdiğim, kendimi yitirdiğim... Sesin karanlıkta kayboluyor. Ben yıldızlardan düşüyorum. Bendim demeni bekliyorum, ''bendim sana içime sokacağım şimdi seni çok özledim'' diyen. ''Bendim katilin. Bendim düşlerinin kahramanı, gerçeklerinin yitiği, gözyaşlarını silmeyen, içini öldüren bendim'' de istiyorum. Çocukluğum yorgun şimdi ne yeni rüyalara kucak açıyor ne de hayallere. Çocuklar bilmez kimin elini tutacağını, çocuklar bilmez yabancıların sevilmeyeceğini.

Ellerimi açmaya yüzüm, af dilemeye gücüm yok ki benim uğruna dualar edeyim yanıma gel diye. Tanrı bana gülsün istemiyorum yine imkansız dileklerle kapıma geldi diye. Sadece kendimi yitirdiğim gibi seni de yitirmek, beraber çıkıp beni yalnız bıraktığın bu yoldan gitmek istiyorum. Cebimdeki aşk kırıntıları doyurmuyor artık, seni toplamaktan yoruldum bazen oyuncaklar kırılır ve saklanmaz sırf bir zamanlar güzel oyunlar oynandı diye çöpe atma vakti gelmiştir artık sarılıp düzelsin diye ağlamak nafile, ağlamak çocuk işi bende. Hep söylendiği gibi olduğu kadar güzeldi, güzelliği kadar acı verici. Anılar geçmişte, sen dünde, ben senden uzakta kalmalıyım artık. Her hikayenin bir sonu vardır ve kalem değil ben tükendim artık. Hoşçakal en güzel hikayem, uykusuzluğum sahibi, gülümseyişimin yitiği, hayallerimin hediyesi, gerçeklerimin kötü adamı... Hoşçakal artık bu son vedam sana.

Artık sen sanmam gördüğüm her sureti, kokunu getirmez bana rüzgar, düşlerimi süslemez bakışların, içimi yeşertmez gülüşün. Ben beraber oynadığımız o oyun bahçesini söktüm artık, altında kalsam da enkazın söktüm. Kokunun değil, yokluğunun huzuruna sarılırım bundan sonra geceleri. Gülüşünle kandırdığın o çocuk büyüdü adam,  yokluğunla, kötülüğünle büyüdü artık.

Sustu içimin mahur bestesi, serseri diye sevdiğin deli çocuk gitmeyi öğrendi sayende. Adam gittii, çocuk küstü, masal bitti artık.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum