Ayasofya cami mi olmalı, müze mi kalmalı?

İstanbul'un fethinin 561'inci yıldönümünde Ayasofya yine tartışma konusu oldu

Ayasofya cami mi olmalı, müze mi kalmalı?
01 Haziran 2014 - 10:49

Bülent GÜNAL / AHT


İstanbul'un fethinin 561'inci yılında Ayasofya'nınibadete açılıp camiye dönüştürülmesine ilişkin tartışmalar artarak devam ediyor. Burdur Bağımsız milletvekili Dr. Hami Yıldırım'ın Ayasofya'nın camiolarak ibadete açılması için kanun teklifi vermesi sonrası 'Ayasofya cami olsun' diyenlerle 'müze olarak kalsın' diyenler farklı kampanyalar düzenlemeye başladı. Bugün bir grup Ayasofya'nın ibadete açılması için Ayasofya önünde sabah namazı kılacak. Öte yandan Kültürel Miras Platformu'nun hazırladığı 'Ayasofya neden müze olarak kalmalıdır?' başlıklı metne Türkiye'den bini aşkın akademisyen imza attı. Dünyanın en önemli tarihi yapılarının başında gelenAyasofya'nın ibadete açılması tartışmaları Türkiye'yi nereye götürür? 1934 yılında müze haline dönüştürülen Ayasofya müze olarak mı kalmalı,ibadete mi açılmalı? Uzmanlara sorduk... 

'1934'te en barışçıl çözüm bulunmuş'
Turizm Eski Bakanı Bahattin YÜCEL:
"Ayasofya ile ilgili tartışma 1934 yılında ustaca, barışçıl bir şekilde müzeye dönüştürülerek çözülmüş. En doğrusu da müze olarak kalması. Ayasofya'nın altında bir pagan tapınağı var; üstüne Ayasofyainşa edilmiş. 1453'ten sonra yaklaşık 6 yüzyıl cami olarak hizmet vermiş. 1934'te de yeniden şekillenen bölge siyasetiyle, geçmişe saygı ve sentez olarak müzeye dönüştürüldü. Bunun ne gibi bir zararı var? Balkanlar'da birçok Osmanlı cami; ya kiliseye ya da bilinçli olarak Bizans depolarına dönüştürüldü. Yıkıntı halindeki Osmanlı dönemi camilerinin yeniden yapımına ilişkin önemli adımlar atılırken, Ayasofya'nın cami yapılması tartışması diğer kültürel değerlerimizin yeniden kazandırılması yoluna taş koyar. İslami duyarlılıkları kaşıyarak Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasını savunmak ucuz bir politikadır."

'İbadete açılacaksa kilise olsun''
Fener Rum Patriği BARTHOLOMEOS:

''Kanaatimizce Ayasofya müze olarak kalmalı, zira bu şekilde dünya medeniyetinde müstesna bir yeri olan bu muhteşem mimari eser, herkese açık olup ziyaret edilebilir. Müzeye çevrilmesinin Mustafa Kemal Atatürk'ün arzusu ve her taraftan kabul edilmiş olan kararı ile gerçekleştiği de unutulmamalı. Lakin müze statüsünün değiştirilmesi ve ibadet yeri olarak yeniden açılması düşünülüyorsa kiliseolarak inşa edildiği unutulmamalı ve yine kilise olarak açılması icap eder. Aya Sofya'nın tarihi lakabı Mesihin Büyük Kilisesi manasını taşıyan ‘Meğali tou Hristou Ekklisia'dır ve bütün Hıristiyanlık dünyasında böyle tanınmaktadır.'' 

'UNESCO, camiye dönüştürülme
kararını siyasi olarak niteler'
Milletlerarası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komite Yön. Krl. Üys. Cevat ERDER:

''Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi sırasında Hıristiyan simgeleri kapatılacak. Müzecamiye çevrilirken yapının en ufak yerinde bile özgünlüğün değişecek olması, Türkiye'nin tarihi mirası yeterince koruyamadığını ortaya koyar. Ayrıca UNESCO, camiye dönüştürme kararını siyasi bir karar olarak niteler. Tarihi mirasın siyasete konu edildiğine hükmederek bu iki sebepten dolayı İstanbul'u Dünya Mirası Listesi'nden çıkarabilir."

'Ayasofya kılıç hakkıdır, artık cami olmalıdır'
Habertürk Gazetesi Yazarı Murat BARDAKÇI:

"Ayasofya, 'kılıç hakkıdır', dolayısı ile artık cami olmalıdır. Ama makul düşünüldüğünde 1930'ların siyasi mülâhazaları neticesinde müze haline getirilmiş olan ibadethanenin yeniden cami yapılmasının sadece bir hükümet kararından ibaret bulunmadığını, uluslararası bir mesele kimliği taşıdığı ve şimdi böyle bir kararı alıp uygulamanın da çok zor ve nerede ise imkânsız olduğu da hemen görülecektir." 

'Ayasofya kilise olsun sözü Fatih'e ihanettir'
Kültür Tarihçisi Dursun GÜRLEK:

''Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinden yanayım. Aslı kiliseydi, Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra, fethin simgesi olarak bu önemli yapıyı camiye dönüştürdü. Dile getirilen, 'Ayasofya tekrar kiliseye dönüştürülsün' sözlerini Fatih'e ihanet olarak addederim. 1453'ten sonra Ayasofya camiye dönüştürülmüştü. Ayasofya'nın müze olarak kalmasında bir sakınca yok ama Fatih, fetihten sonra iki kilisenin camiye dönüştürülmesine büyük önem vermişti; ilki Ayasofya'ydı; diğeri de bugün Zeyrek Cami olan Pantokrator Kilisesi'ydi.''

'Müze olmasının manası yok'
İlahiyatçı Prof. Dr. Abdülaziz BAYINDIR:

''Ayasofya'nın müze olarak kalmasının bir manası yok. Ziyaret etmek isteyen kişi Ayasofya cami olduktan sonra da ziyaret edebilir. Hem bu kez ziyaret saatleri daha esnek, daha uzun olur. Yabancı turistler de diğer camileri nasıl ziyaret edebiliyorlarsa, cami olduktan sonra da Ayasofya'yı gezebilir. İstanbul'u fetheden irade Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesine karar vermiş. Bu karara uymak lazım."

'Asıl sorun ücretle girilmesi'
Sanatçı Kudsi ERGÜNER:

"İslam dini mabed ve tapınak dini değildir. Camilerimiz sadece ibadet için gerekli temiz bir mekândır. Ayasofya'nın bulunduğu Sultanahmet bölgesi şehir halkının ikamet ettiği bir bölgeden çok turistik ve tarihi bir dekora dönüşmüştür. Cami, bir cemaatin ibadet ihtiyacı için vardır ve zaten o bölgede bu ihtiyacı karşılayacak camilerimiz var. Ayasofya'nın tekrar cami olması veya olmaması dini ihtiyacı aşan, siyasal bir polemiktir. Asıl sorun, Ayasofya Camii gibi dini maksatla yapılmış binaların 'müze' adı altında ücret mukabili ziyaret edilmeleridir. Bunu haklı göstermek için, müze sıfatına sahip her mekânın bina ve türbeden başka sergileyecek bir şeyleri de olması gerekir."

habertürk


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum