AVRUPA'DA TÜRK ALGISI:Düşman Türk'ün izleri!

Osmanlı tarihinin ihtişamı içerisinde Viyana dendiğinde hep bir başarısızlık akla gelir. Birincisi Kanuni Sultan Süleyman tarafından olmak üzere iki kez kuşatılan şehirde yer alan yüzlerce anıt, heykel, tabela halkın kafasında 'düşman Türk' imajını hâlâ canlı tutuyor.

AVRUPA'DA TÜRK ALGISI:Düşman Türk'ün izleri!
23 Ocak 2012 - 21:58

Birçok padişahın ve sadrazamın imparatorluğun topraklarına katmayı arzu ettiği Viyana şehri, Osmanlılar tarafından iki kez kuşatılmasınarağmen alınamamıştı. Özellikle Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından gerçekleştirilen 2. Viyana Kuşatması, zamanın Avusturya devleti tarafından Hıristiyanlığın kurtarılışı şeklinde değerlendirilmiş ve bugüne kadar ülkenin en önemli tarihî olaylarından biri olarak hafızalardaki yerini almıştır. Avusturya'da ilkokula başlayan bir çocuğun ikinci sınıf hayat bilgisi dersinde ilk öğrendiği konu Viyana kuşatmalarıdır. Türk tarihi hakkında en tanınan figür Kara Mustafa Paşa olmuş, kendisi ölümünün üzerinden 300 yılı aşkın bir vakit geçmesine rağmen kimi zaman seçimlerde siyasi partilerin seçim malzemesi olmaktan kurtulamamıştır. Son Viyana eyalet seçiminde, "Viyana kanı", "Mustafa'ya (Kara Mustafa Paşa) taşı at, hediyeyi kap" gibi tepki çeken söylemler ve karikatürler uzun süre tartışma konusu oldu.

Bugün 250 bin Türk'ün yaşadığı Avus-turya'da Osmanlılara karşı verilen savaşlardan hâlâ 'Türk savaşları' olarak bahsediliyor. Viyana'da savaşları anlatan iki yüzden fazla figür, kafalardaki 'düşman Türk' imajının sıcaklığını korumasına katkıda bulunuyor.

Zaferin simgesi: Türk motifleri üzerinde din adamları

Kapistran Kürsüsü katedralinin dış kuzey duvarında, bir vaizin ayakları altında ezilen bir yeniçeri ve Türk tuğları temalı bir heykel bulunmakta. Anıt ismini, Türklerin Belgrad'ı ilk kuşatmalarında aktif ruhani rol almış ve İstanbul Türkler tarafından fethedildiğinde heykelin bugün bulunduğu yerden Viyanalılara seslenerek Türklerin "gazabını" anlatmış olan vaiz Johannes von Capistrano'dan alır. Elinde Haçlı bayrağı taşıyan Fransisken azizinin Türk motiflerinin üzerindeki gururlu duruşu, elde edilen zafere isnat edilmektedir. 18. yüzyılda yapılan bu anıtın masraflarını Fransisken rahipleri karşılamıştır.

Türk gülleleri her yerde

Viyana'da kuşatmaları hatırlatan unsurlardan biri de güllelerdir. Bir yandan savunma sembolü olarak görülen, diğer yandan II. Viyana Kuşatması'nın ardından Türklerin her şeylerini geride bırakarak gidişlerini sembolize eden Türk güllelerinin orijinalleri ve taklitleri Viyana'daki pek çok evin dış cephesini bir zafer anısı olarak süslemekteydi. Özellikle II. Viyana Kuşatması'nın ardından bir moda halini alan bu güllelerin çoğu, zaman içinde kayboldu. Ancak bugün hâlâ şehrin farklı semtlerinde I. ve II. kuşatmadan kalan bu gülleleri görmek mümkün.

Anıt ve heykellerde Avusturya tarihinin kahramanları sıkça Türk tuğları üzerinde boy göstermektedir. 1683'ten beri Avusturya ordusuna hizmet eden ve bizzat 12 Eylül Meydan Savaşı'nda bulunan Prens Eugène (Alm.: Prinz Eugen von Savoyen), 1697'de Avusturya ordusunun başkomutanlığına getirilir ve aynı yıl Türkleri Zenta'da büyük bir yenilgiye uğratır. Mezarı Stephans Katedrali'nde bulunan Prens Eugène, Kahramanlar Meydanı'ndaki heykelinde, Türk tuğları üzerinde şaha kalkmış atıyla tasvir edilmiştir.

Kilisede tutsak yeniçeriler

Kärtnerstrasse'deki Maltalı Kilisesi'nin ana altarının sol tarafında bulunan anıtta, Malta'nın ana şehri olan La Valette ve şehrin önünde savaşan Osmanlı donanması tasvir edilmiştir. Zincire vurulmuş iki yeniçeri ise şehrin savunucusu Jean de la Valette'nin portresinin bulunduğu mermer anıtı taşımaya memur edilmiştir. Bu uzun bıyıklı, şalvarlı Osmanlı askerleri, bir Hıristiyan mabedinde esir edilerek ebedi cezaya çarptırılmışlardır.

1872 yılına kadar Saray Tiyatrosu'nun (Burgtheater) bugünkü yerinde, Türklerin II. Viyana Kuşatması esnasında şehre ana saldırı noktalarından ve en kanlı çarpışmaların geçtiği mekânlardan biri olan Lövel Burcu bulunmaktaydı. Binanın arka kısmında o günlerin anısına asılmış bir tabela hâlâ oradadır: "Türklerin 8–11 Eylül 1683 tarihindeki şiddetli ve son saldırıları cesur Viyana savunucuları tarafından burada püskürtüldü."

Tek kahraman Türk: Çerkez Dayı

Viyana'da Türk izleri deyince akla genelde Türk kuşatmalarına atıfta bulunan, zaferi ve ordunun kahramanlarını anlatan motifler gelmektedir. Bunun dışında o döneme ait Osmanlıların kahramanlıklarına dair tek eser Çerkez Dayı heykelidir. Heidenschuss 3 numaralı evin köşesinde, elinde kılıcı ile şaha kalkmış atının üstünde duran küçük bir Türk askeri heykeli bulunuyor. Türkler tarafından "Çerkez Dayı" olarak bilinen ve hikâyesi dilden dile dolaşan kahraman, Avusturyalılar tarafından da "Gâvur Ateşi" olarak tanınmakta ve halk kültüründe hatırı sayılır bir yere sahiptir.  

Hikâyenin Türkler arasında yaygınlık kazanmış hali Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sine dayanır. Ünlü gezgin Evliya Çelebi şöyle anlatır Çerkez Dayı'nın hikâyesini: Kanuni Sultan Süleyman'ın I. Viyana Kuşatması'nda surlarda bir gedik açılır. Ardına bakmadan delikten şehre dalan Çerkez Dayı neden sonra içeride tek başına olduğunu fark eder. Viyanalılara karşı ölünceye kadar canla başla savaşır ve orada şehit düşer. Kral Ferdinand bu büyük kahramanı atıyla birlikte mumyalatır ve bir evin kemerinin altına koydurur. Çerkez Dayı'nın şehit olduğu yer bundan sonra Çerkez Meydanı olarak ünlenir.

Kara Mustafa Paşa'nın ikinci kez Viyana önlerine geldiğinde kullandığı şehir planında Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ndeki bu bilgiye dayanılarak bugünkü "Heidenschuss", "Çerkez Meydanı" olarak belirtilmiştir. II. Viyana Kuşatması'ndan Avusturya'da kalan ganimetler Savaş Tarihi Müzesi (Arsenal) ve Viyana Şehir Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir. Arsenal'in önemli bir kısmı Türk koleksiyonlarına ayrılmıştır. Savaş Tarihi Müzesi, 17. yüzyıl Osmanlı silahlarını görmek için Viyana'daki önemli koleksiyonlardan biridir. "Türk hazinesi" olarak nam salmış bu bölümde sancaklar, ok ve yaylar, sarıklar, tuğlar bulunuyor. Gösterişli Türk çadırı ise müzenin önemli parçalarından.

1887 yılında kurulan, bugünkü yerine 1959'da taşınan Viyana Şehir Tarihi Müzesi'nin "Türk Ganimeti" olarak bilinen kısmında Viyana sivil cephaneliğinden getirilmiş Türk silahları ve mühimmatları sergileniyor. I. Viyana kuşatması zamanından Viyana manzaraları, II. Viyana kuşatması esnasında Türklerin kullandıkları şehir planı ve 1686'ya kadar Stephans Katedrali'nin tepesinde bulunan ay ve hilal de bu müzede bulunmaktadır. Müze koleksiyonunun şu anda sergilenmeyen önemli parçası ise Kara Mustafa Paşa'ya ait olduğu iddia edilen, 1688'de Belgrad'ın Avusturya askerleri tarafından alınmasının ardından, sadrazamın mezarından çıkarıldığı söylenilen kafatası.

 

SEYİT ARSLAN   -   15.01.2012:zaman pazar eki

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum