Rusya, "cevapsız soru taktiği" ile Ermenistan'a, Rusya ile ittifaktan çekilme şansı vermeyeceği izlenimini veriyor... Kremlin'de Kremlin'deki yetkililer, Ermenistan'ın ne gibi yeni sorunlarla karşı karşıya olduğunu tam bir hassasiyetle anlıyor. Erivan'ın son davranışı Rusya için umut verici...
Rusya'da gerçekleştirilen korkunç terör eylemi, uluslararası alanda gerilimi maksimuma çıkardı. Şu anda Rus özel servisleri bu insani suçun arkasındaki müşteriyi tespit etmeye çalışıyor. Hatta bu konuda kesin bilgilere sahip olduklarını da gizlemiyorlar. Bu da yakın gelecekte daha spesifik bilgilerin ortaya çıkabileceği anlamına geliyor.Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev'in bu konuyla ilgili kısa açıklamasında Kremlin'in ana versiyonunu kamuoyuna açıkladığını da belirtmek gerekir. "Crocus Belediye Binası"nda gerçekleştirilen terör eyleminin arkasında Ukrayna'nın olduğunu söyledi. Ancak bu terör eyleminin gerçekleştirilmesinden kısa bir süre sonra ABD'li yetkililer bir açıklama yaparak, Ukrayna'nın bu suça karıştığına dair hiçbir delil bulunmadığını vurguladı.
Elbette bu önemli bir noktadır ve bu da keskin bir çelişkidir. Böylece Ukrayna ile savaş yürüten Rusya, resmi olarak Kiev'i "Crocus Belediye Binası"nda gerçekleştirilen terör eylemiyle suçluyor. Ancak Rusya ile savaşta Kiev'i resmi olarak destekleyen ABD, Ukrayna'nın bu korkunç suça karışmadığını vurguluyor. Ve mevcut durumda kesin gerçekler ve deliller ortaya çıkmadan hangi tarafın haklı olduğunu tespit etmek mümkün olmayacaktır.
Ancak Kremlin'in bu konuda daha ciddi olduğu da gözden kaçmıyor. Bu nedenle Rus siyasi çevreleri, ABD ve Batı'nın olayları yalnızca kendi jeopolitik çıkarları çerçevesinde yorumladığını düşünüyor. Konuyla ilgili konuşan Başkan Vladimir Putin, "Batı her şeyi kendi lehine ne kadar çarpıtmaya çalışırsa çalışsın, Rusya'nın kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini" vurguladı. Kremlin'in sahibi, Rusya'nın Batı'nın herhangi bir durumu kendi lehine değiştirme girişimlerini dikkate alması ve buna izin vermemesi gerektiğine inanıyor.
"Crocus Belediye Binası"nda gerçekleştirilen korkunç terör eyleminin, Rusya'nın ABD ve Batı ile yürüttüğü jeopolitik savaşa doğrudan etki edebileceği anlaşılıyor. Her halükarda bu jeopolitik savaşın yakın gelecekte daha acımasız hale gelebileceği ihtimali göz ardı edilmiyor. Üstelik çatışma coğrafyasının şimdikinden daha geniş olacağına şüphe yok. Bu bağlamda Güney Kafkasya'da yaşanan jeopolitik süreçler de şu anda ana çatışma yönleri arasında yer alıyor.
Gerçek şu ki, ABD ve Batı'nın Rusya'ya karşı başlattığı hibrit savaş şu anda Ukrayna'dan sonra Ermenistan'a endeksli. Kremlin şimdi Ermenistan'ın ABD'ye ve Batı'ya taviz vermemesini daha da sıkılaştırmaya çalışıyor. Hatta Rus siyasi çevreleri bile dolaylı olarak Ermenistan'a ve resmi Erivan'ın davranışlarına eskisinden farklı bir nitelikle dikkat edeceklerini ima ediyor. Bu da Paşinyan hükümeti açısından tehlikeli durumun çok da uzakta olmadığını gösteriyor.
Rusya cumhurbaşkanının basın sözcüsü Dmitry Peskov, Kremlin'in Ermenistan ve Ermeni halkıyla ittifakı sürdürmekle ilgilendiğini söyledi. Ardından karşılıklı ilişkilerin şu anda çok zor olduğunu vurgulayarak, Rusya'da yaşayan Ermeni sayısının Ermenistan'dan daha fazla olduğunu vurguladı: "Rusya'da yaşayan Ermenilerin ekonomik faaliyetleri, Ermeni bütçesinin oluşmasında özel bir rol oynuyor. Ermeniler Ermenistan'a her yıl birkaç milyar dolarlık mali kaynak aktarılıyor."
Bu açıklamadan Kremlin yetkilisinin, Ermenistan'ın Rusya'dan gelen mali transferler sayesinde ayakta kalabildiğini dolaylı olarak yetkili Erivan'ın dikkatine sunmaya çalıştığı anlaşılıyor. Yani Kremlin'in bu mali transfer sürecini kontrol etmesi ve kısıtlaması Ermenistan'da derin bir sosyo-ekonomik krize yol açabilir. Bu bakımdan Batı'nın talimatıyla Rusya'ya karşı atılan provokatif adımların resmi Erivan tarafından dikkate alınması kaçınılmaz olacaktır.
Kremlin'e yakınlığı şüphe götürmeyen Rus siyaset bilimci İgor Korotchenko'nun açıklaması da Rusya'nın Güney Kafkasya'daki süreçlere eskisinden farklı faktörler üzerinden yaklaşabileceğini gösteriyor. Böylelikle Rus siyaset bilimci, "Crocus Belediye Binası"nda gerçekleştirilen korkunç terör eylemiyle ilgili Rus siyasi çevrelerindeki genel kanaatin, bu suçun arkasında Batı'nın olduğu yönünde olduğunu vurguladı: "Terör eylemiyle ilgili gerçekler ve deliller, Batı'nın terör saldırısına yol açıyorsa küratörlerin birçoğuna göre Rusya'nın jeopolitik süreçlere ilişkin tutumu daha da sertleşecek. Özellikle resmi Erivan Kremlin'in Ermenistan'ın Batı'yla yakınlaşmasına ilişkin soruları artacak."
Tabii bu gerçekleşirse Rusya'nın bu sorularına cevap vermesi gerekecek. Her halükarda Kremlin yetkilisi, Erivan'a Rusya ile "cevapsız soru taktiği" üzerinden yapılan ittifaktan kaçma şansı vermeyecek. Çünkü Kremlin'de, Ermenistan'ın son dönemdeki tavrının Rusya'ya ne gibi yeni sorunlar vaat ettiğini çok iyi anlıyorlar. Kremlin'in bu sorunların jeopolitik bir krize dönüşmesini önlemek için önleyici adımlar atabileceği de göz ardı edilmiyor.
Her halükarda Kremlin temsilcisi Dmitry Peskov ve Rus siyaset bilimci Igor Korotchenko'nun açıklamalarında Erivan'ı endişelendiren noktalar var. Paşinyan hükümetinin bu noktaların ardındaki dolaylı ipuçlarını görmezden gelmesi halinde Ermenistan için daha büyük sorunların yaşanması kaçınılmaz olabilir. Özellikle Paşinyan hükümetinin, Rusya'nın Güney Kafkasya çıkarlarını hedef almadan ve Kremlin'e jeopolitik darbe indirmeden önce daha ciddi düşünmesi gerekiyor. Aksi takdirde sabrı tükenen Kremlin'in tepkisi Ermenistan açısından ölümcül olabilir.
Elchin KHALIDBEYLI,
Siyaset uzmanı,
"Yeni Müsavat" Medya Grubu
Not: Yazı ilk olarak 26 Mart 2024 tarihinde musavat.com sitesinde yayınlanmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR