A. Yağmur TUNALI

A. Yağmur TUNALI

[email protected]

MÂDEM ÖYLE YAZAYIM

13 Mayıs 2020 - 01:55

MÂDEM ÖYLE YAZAYIM

Yeni dünyanın kuralları değişti.

Yüzyıl öncenin dünyasının siyaseti, idaresi, hayatı ve anlayışları çoktan terkedildi.

Hatta o zamanlar normal olan çok şey bugün yadırganır, ayıplanır ve kanunlarla yasaklanır haldedir.

Bunlardan biri, başa geçince yakınlara görev vermektir.

Modern dünya bunu hoş karşılamadığı gibi kaçılacak bir hastalık gibi görür.

Dünyanın belli başlı ülkelerinde nepotizm(yakınları kayırma) suçtur.

Diyeceksiniz ki devlette görev verme buna girmez.

Girer de girmez de.

Girmese de böyle bir işe girişmezler.

Çünkü öyle anlaşılması, halkta güveni sarsar ve bu sarsıntıyı kabul edemezler.

İstisnası olabilir ama emin olun, yok denecek kadar azdır ve varsa da toplumun kabul edeceği bir durum vardır.

Örnek hatırlayamadığım için veremedim.

Bir arkadaşım Osmanlı'da da damadlar göreve getiriliyordu dediği için bunları yazıyorum.

Dikkat edilecek husus şudur:

Osmanlı'da kimse damad olduğu için yüksek görevlere getirilmez.

Devlette görev almak kelleyi koltuğa almaktır.

Dâmâda filan bakmazlar.

İyi yönetemeyen gider.

Çok zaman da kellesi gider.

Muhteşem Yüzyıl'da gördüğünüz Dâmâd İbrahim Paşa herkesin hafızasındaki bir örnektir.

Can pazarıdır.

Kızımızın kocasını bırakın, devletin sağlıklı yürümesi için o ince ruhlu, sanatkâr insanlar sırasında evladını feda eder.

Bugünden bakınca ürpertici görünen bu uygulamalar, Osmanlı'da devletin kutsallığıyla ilgilidir.

Türk anlayışıdır.

Herkese şefkat, yardım ve hizmet esastır, ama suçluya, devlet hayatında yanlışa tavizsiz davranmak, toplum düzeni için şarttır.

Öyle bakılır.

Şimdi dünya değişti.

Damad, evlat, akraba, eş dost.. yeni dünyada görev verilmeyecek ilk kategoridir.

Liyakat ve ehliyete bakılır.

Tekrar edeyim: Bu yakınlar ehil ise de göreve getirilmez.

Bizim Damad'a dünya niye itibar etmiyor diyorsanız, sebep bu olabilir.

Ayrıca, konusuna hakimiyetini, bilgisini, görgüsünü de yetersiz buluyorlarsa, bu da tuzu biberidir.

"Devleti aile şirketi gibi yönetiyorlar" cümlesini batıyı iyi takib etmeyen ben bile onlarca kere okudum ve doğrusu içim acıdı.

Merkez Bankası'nın bağımsızlığı da ortadan kalkınca ekonomimize mesafeli bakmalarını anlamak kolaylaşır.

Ali Babacan'ın, Durmuş Yılmaz'ın itibarı gerilerde kaldı.

Bilenler, bütün bunlardan dolayı borç bulmak kolay değil, diyorlar.

Pahalı borçlanıyoruz, yine de para bulmakta zorlanıyoruz.

Ortağı olduğumuz İMF çok uygun kredi veriyor., onun yerine finans şirketlerinden yüksek faizle para almaya çalışıyoruz

Bir ekonomist dostum, "Ortağı olduğumuz halde İMF'yi de şeytan ilan ettiğimiz için milletin sırtına ek milyarlarca dolar faiz yükledik ve daha çok yükleyeceğiz." dedi.

Öyleyse dehşet!

Yani, Damad'la iş bitmiyor; değişecek, değiştireceğimiz çok şey var.

A. Yağmur Tunalı