Yazık Edebiyat Dergisi 4. Sayısı Okuyucuyla Buluştu

Yazık Edebiyat Dergisi 4. Sayısı Okuyucuyla Buluştu
27 Nisan 2020 - 01:11 - Güncelleme: 27 Nisan 2020 - 01:16

Yazık Edebiyat Dergisi 4. Sayısı Okuyucuyla Buluştu

Genel Yayın Yönetmenliğini Ahmet Özyapıcı’nın, Editörlüğünü Ahmet Koçak, Kadir Polat’ın yaptığı Yazık Edebiyat dergisi 4. sayısıyla okurlarına “Merhaba!” dedi.  Yayın Kurulunda Erol Kaf, Murat Yılmaz, Tarkan Başer’in bulunduğu, Yayın Danışmanlığını ise Ali Genç’in yaptığı dergi dopdolu bir sayıyla çıkan derginin bu sayısında:

Bu sayıda yer alan yazarlar ve eserleri şöyle: Tarkan Başer “Memur” şiiriyle, Metah Cakko “Çurası .Ok Önemli” şiiriyle, Ali Genç ” Defterlerden Dökülen” yazısıyla, Muhammed Hüküm “Kıran Günlükleri” şiiriyle, İzzet Koçak “Limonlu Meczup” hikayesiyle, Hasan Fahri Tan “Matruşka” şiiriyle, Alem Adam My “Dikkuyruk” hikayesiyle, M. Fatih Kanter “İkinci Yusuf Masalı” şiiriyle, D. Hazel Göktaş “Kızılca Kıyamet” hikayesiyle,  Abdülsamet Dindar “Mengene” şiiriyle, Murat Koçak “Benim Neyim Eksik” hikayesiyle,  Yaren Kayıp “Gitme” şiiriyle, Mustafa Ali Öztürk “Yumruk” hikayesiyle, Halil İbrahim Yaşa “Dünya Çıkmazı” şiiriyle, Hızır Dinler “Kaybolmak” hikayesiyle, Leyli Sahra “Gelincik” şiiriyle, İrem Boza “Madem” hikayesiyle, Ali Özyapıcı “Tirat Nasıl Yazılır” yazısıyla, Albert Kamus “Rahip Panaloux’un Vaazı” yazısı.

Dergiyi çevrimiçi okumak isteyenler: 

https://yazikdergi.blogspot.com/2020/04/yazik-edebiyat-4-sayi_25.html?m=1&fbclid=IwAR04xMUnrFi4bbMd69olTDzS-FTYEPpqh0K2a_yURIP_gTNhaIl-DDmOQNs 

linkini tıklayıp okuyabilirler.

Genel yayın yönetmeninin sunuş yazısını sizlerle paylaşıyoruz:

“Saygıdeğer Okur,

Dördüncü sayımızı da derlemeyi başardık. Evlerimize kapanıp uzun uzun okumanın yazmanın hayalini kuran bizler, bir yanılgıyı yaşadık. Tecrit, üretimden de uzaklaştırıyor sanki kişiyi. İşte bundan dolayı dördüncü derlememizin gerçekleşmesi bir başarıdır.

Albert Camus’un “Veba” romanında doğru sözcüğü bulma uğraşı veren Joseph Grand, yaşadığı zorluğu şöyle ifade ediyor:

Tek bir sözcük üzerinde geceler, haftalar geçiyor… Hatta basit bir bağlaç için bile… Şunu iyi anlayın, doktor. “Ama” ile “ve” arasında gerektiğinde kolayca bir seçim yapabilirsiniz. “Ve” ile “sonra” arasında bir seçim yapmak daha zordur. “Sonra” ile “ardından”a gelince iş daha güçleşir. Ancak kesin olarak, en güç olan, “ve”yi kullanmak gerekip gerekmediğine karar vermektir.

İnsanlık ilk kez salgın yaşamıyor. Eski salgınlar da ölüm saçmış. Yaşanan günlerin ürkütücülüğü yazarların büyülü sözcükleri ile birleşip bugün bile korkutuyor bizi.

Mikrop bütün kente yayılmıştı, önü alınamıyordu. Hastalığın ölümcüllüğünden çok, hastalığa ilişkin söylentiler korkuya neden oluyordu. Kent halkı Endülüslüler gelmeden bu hastalığın hiç olmadığını söylüyorlardı. Endülüslüler ise “leke” hastalığını hiç kuşkusuz Yahudilerin ve özellikle Yahudi kadınların yaydığını öne sürüyordu. Yahudilerse bu konuda Kastilyalıları, Portekizlileri, kimileyin de Cenovalı ve Venedikli gemicileri suçluyorlardı. İtalya’da ise bu hastalık “Fransız Hastalığı” olarak biliniyordu.

Amin Maalouf’un “Afrikalı Leo” romanındaki bu satırlarda anlatılanlar sadece dünü mü anlatıyor, karar vermek güç.

Öğrendik ki Joseph Grand’ın “Güzel bir mayıs sabahı, incecik bir amazon, görkemli bir al kısrağın üzerine binmiş, çiçeklerin arasında Boulogne Ormanı’nın yollarından geçiyordu…” cümlesi kadar ışıltılı cümleleri kurmak ve devam ettirmek kolay değilmiş karantina günlerinde…”

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum