İsmail ZORBA

İsmail ZORBA

[email protected]

NE UZAKSA ONU ÖZLER...

23 Mart 2020 - 11:43 - Güncelleme: 24 Mart 2020 - 15:44

"Baharda kışı,

kışın da baharı özler insan.

Ne uzaksa onu özler...

Kavuşmak şart mı? Boşver!

Bazı şeyler yokken güzel."

                   Özdemir Asaf                      

NE UZAKSA ONU ÖZLER.

Bahar geliyor dostlar! Adımlarını duyuyorum. Kokusu içimde şimdiden. Gözlerim yeşeren, canlanan, dirilen doğanın güzellikleriyle ışıyor. Ve toprak, bereketin anası toprak tüm cömertliğiyle kucaklamakta bizleri. Bedenimiz, ruhumuz yenilenmekte, yeni bir doğuma hazırlanmakta. Yeni muştular beklemekteyiz. Kış bizim kışımızdı, uzun zaman hasret kalacağız adına bir türlü ayrılmak istemedi. Rahmet rahmet yağdı yağmuruyla, karıyla. Hatıralar bıraktı özümüze gah hüzünlü, gah umutlu.. Bazen sırlar bıraktı önümüze, görün ki ibret alın okuyun yaşamın şifrelerini diye. Bazen nurlara vesile oldu âlil olduk şifa aradık.

Güz kışa gebe, kış bahara.. Yaşamın her dönemecinde okuduklarımızdan aldığımız ibretler farklı farklı. Her defasında tekrar tekrar yaşadıklarımızı ilk kez yaşarmışçasına karşılıyoruz. Ölüm geliyor ocağımıza yangın yerine dönüyor yürekler. Ölüm bir ayrılış, bir veda ama; aynı zamanda ilahî bir kavuşma!. Yeni doğumlar, hayatımıza giren bebekler yeni müjdeler getiriyor bereberinde; umut ve hayâller.. Hastalıklar sarıyor çepeçevre bizi, şifa arıyoruz, deva arıyoruz. Şifanın da, devanın da asıl sahibine yakarıyoruz, dualar ediyoruz. Bir yanda savaşlar, cinayetler, saldırılar, küfürler, yalanlar tüm şer adına üstümüze üstümüze geliyorlar. Şifadaki arayışlarımız bu sefer insanlık adına, dünyadaki huzur adına dileklere dönüşmekte. Bîçare insanlık elinden ne  gelir ki tek başına. Bir olmak, birlik olmak, "biz" olmak, "Bir"de ermek adına gücün kaynağını kendi içimizde aramaktan yoksun kalıyoruz. "Ben"lik senaryoları yazanlar bizi, insanlığı birbirine düşürüyorlar. Kendi içimize bakamıyoruz.

Özlem nerede? Hasret nerede? Gurbet nerede? Aşk nerede? Bu kelimeler hiç yaşanmadı mı, yaşamadı mı? Bu kelimelerin mânâlarının sırrına varan insanlar bize hangi mirası bıraktılar? Özlemi, hasreti, gurbeti ve dahi aşkı yaşamayan, hükmüne eremeyen insan güzelliklerin, iyinin, hayrın farkına varabilir mi? Ya da bana çok suni gelen sözcükle adlandırayım "farkındalığında" mıdır acaba? Usta şairler dile gelsin de mısralarıyla düşündürsünler bize özlemi, hasreti, gurbeti ve dahi aşkı. Önce Ahmet Haşim'den dinleyelim:

"Ne sen,

Ne ben,

Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ

Ne de âlâm-i fikre bir mersâ

Olan bu mâi deniz,

Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz."

Son hükmü Fuzûlî veriyor:

"İlim kesbiyle pâye-i rif'at

Ârzû-yı muhâl imiş ancak

Aşk imiş her ne var ise âlemde

İlim bir kîl-ü kâl imiş ancak"

Sözcükler, mısralar, cümleler ardı sıra geliyor. Peşindeyiz mânânın ve de mânânın hüküm verdiği tüm güzelliklerin. Müjdeler bekliyoruz, güzel haberler alma vaktidir. Bahar geldi, yenilenelim, yenilmeyelim. Benlik kıskacının bizi esir eden karanlığa gömülmüş korkularından kurtulalım. Kurtuluşu içimizde, kaynağımızda, özümüzde arayalım. İnsanlığı insanlığın yaratılış sırrında arayalım. Yunusça özümüzdeki sevginin, hoşgörünün sesine teslim olalım. İnsanlara, insanlığa inanalım. Üzerimize çöken gölgelerin karanlığından kurtulalım. Bahar geliyor, kokusunu içine çekelim; toprağa bakalım, onun önünde diz çökelim, ona omuz verelim. Sırra ermek, olgunlaşmak bize hem çok yakın hem de çok uzak olanda saklı. Elimizin altındadır, avucumuzun içindedir. Farkındayızdır belki, önemsemeyiz. Ayrıntıdadır, dikkatimizi çekmez. Ne zaman kaybederiz, uzağa düşeriz ondan özleriz. Ne uzaksa bize özlemdir, hasrettir, gurbettir, aşktır.

Büyük bir imtihandayız dostlar. Hanelerimizin hanendeleri olacağız. Evlerimiz uğrak yeri olmaktan çıkıp yuvaya dönüşecek. Çoluk çocuk hep bir arada bu imtihanda içimize döneceğiz. Kaybettiğimiz zamanları telafi edeceğiz. Tefekkür alemine dalıp bol bol iç muhasebeleri yapacağız.  Bahar geliyor dostlar. Yepyeni muştular bekliyor bizi. Umudumuz imanımızdan mayalanıyor, imanımız iredemize güç katıyorç Baharı karşılayalım, ruhumuzda yepyeni sürgünler versin, tomurcuklar açsın.

Akvaryumdaki balıklar gibiyiz, seyrin içindeyiz. Seyre uzak kalalım, temaşaya gidelim. Akvaryumdaki güzelliklerin farkına varalım. Renkler bizim için, güzellikler bizim için, iyilikler bizim için. Müjde de bizde, haber de bizde; içimizde. Bahar geliyor dostlar! uyanışlar, yeni dirilişler, yeni umutlar adına dimdik ayakta karşılayalım baharı!..

İsmail ZORBA

([email protected])