Türkiye ve Azerbaycan yeni bir saldırıyla karşı karşıya

Türkiye'de faaliyet gösteren "Dünya Panoraması" Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Siyaset Bilimci Ramiya Mammadova, Telegraf.com'un sorularını yanıtladı.

Türkiye ve Azerbaycan yeni bir saldırıyla karşı karşıya
14 Aralık 2023 - 09:59
Türkiye'de faaliyet gösteren "Dünya Panoraması" Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Siyaset Bilimci Ramiya Mammadova, Telegraf.com'un sorularını yanıtladı.
Kendisiyle bir röportaj sunuyoruz.
- ABD, son dönemde Suriye'de YPG/PKK terör örgütüyle ortak tatbikatların sayısını artırdı. Türkiye'nin tepkiyle karşıladığı bu eylemliliğin nedeni sizce nedir?
- ABD'nin terör örgütlerini desteklediği bir sır değil. Son dönemdeki aktivizm yeni değil, Suriye savaşı öncesindeki sürecin devamı. İsrail-Filistin çatışmasının tırmanmasının ardından Orta Doğu'da artan gerilim de bu süreci teşvik ediyor. ABD her zaman yeni çatışma merkezleri yaratıyor ya da mevcut çatışmalardan yararlanarak herhangi bir bölge üzerindeki kontrolünü sağlıyor. Bunu ekonomik çıkarlar için ve silahlarını satmak için yapıyor. Bu bakımdan terör örgütleri ABD'nin temel gelir kaynaklarından biridir. Genel olarak Batı'nın birçok ülkesi bunu yapıyor. ABD'nin bu oyununu Azerbaycan çevresindeki gelişmelerde de gördük. Amerika Ortadoğu'daki oyununu Güney Kafkasya'da kurmak istiyor. Azerbaycan bundan ve daha önceki gelişmelerden olumlu sonuçlarla çıktı. Azerbaycan Amerika'nın oyunu karşısında geri adım atmadı, öyle olsa daha da üstüne giderdi.

Güney Kafkasya ile karşılaştırıldığında Ortadoğu'da durum farklı, her zaman gerilim altında. Ortadoğu'da her zaman savaşlar vardır ya da her zaman patlamaya hazırdır. Amerika ve Avrupa ülkeleri de bundan faydalanıyor. Çoğu durumda Batı, Orta Doğu'daki savaşların arkasındaki güç olarak hareket ediyor. ABD şimdi de bölgedeki terör örgütlerini bu amaçla bölge devletlerine karşı kullanıyor. Örneğin ABD tarafından silahlandırılan ve eğitilen PKK/YPG, Türkiye'ye karşı bir baskı ve nüfuz aracıdır. Ancak Türkiye ABD'nin NATO müttefikidir. Amerika, Türkiye'nin Orta Doğu ve Güney Kafkasya'da güç kazanmasını engellemek için bu terör örgütlerini destekliyor.
Türkiye yıllardır hem sınırları içinde hem de sınırları dışında terör örgütleriyle mücadele ediyor. ABD de Türkiye'nin bu baskı araçlarını yok etmesine izin vermek istemiyor. Amerika bu terör örgütlerini sadece Türkiye'ye karşı değil, Suriye'de güçlü konumu olan Rusya'ya karşı da kullanıyor.
Bugün Ortadoğu'da yaşananların suçlusu olarak ABD'yi görüyorum. İsrail ile Hamas arasındaki mevcut savaşı körükleyen ve başlamasını kolaylaştıran Amerika'dır. ABD, Ortadoğu'yu çıkmaza sokan "Arap Baharı" sürecini de başlattı. Bölgenin yanmasının nedeni petrol, doğalgaz ve diğer kaynaklar açısından zengin olmasıdır. Bu zenginliklerin tadını çıkarmak için Kaddafi'yi, Saddam Hüseyin'i, Hüsnü Mübarek'i ve diğer Arap liderlerini devirdiler. ABD önce panik yaratıyor, kafaları karıştırıyor, sonra bu zenginlikleri taşıyor. Yani Ortadoğu, ABD için hem silah sattığı karlı bir pazar, hem de kaynak açısından zengin bir hazine. ABD'nin bu politikasından muzdarip olan ülkelerden biri de Türkiye'dir.
- Ermenistan Türkiye ile ilişkileri yeniden kurmak için yoğun çaba harcıyor. Hatta Erivan bazı noktalarda bu konuyu Azerbaycan'la yapılan barış anlaşmasının önüne koymaya çalışıyor. Türkiye ile ilişkiler nasıl olacak?
- Ermenistan yıllardır bu ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyor. Ancak Türkiye, Azerbaycan topraklarının işgali nedeniyle buna yanaşmadı. 44 gün süren savaşın ardından normalleşmenin zemini oluşturuldu. Hatta Türkiye Ermenistan'a ilişkilerin yeniden canlandırılması yönünde tekliflerde bulundu. Ankara, Erivan'ı Türkiye ve Azerbaycan'a yakınlaşmaya çağırdı. Sınırların ve ulaşım koridorlarının açılmasından, Azerbaycan'la barış anlaşması imzalanmasından, toprak iddialarından vazgeçilmesinden bahsediyoruz. Ermenistan biraz temkinli davransa da artık süreç rayına oturmaya başlamış gibi görünüyor. Türkiye'nin ekonomik, turizm, ticaret, lojistik ve diğer avantajlarını göz önünde bulunduran Ermenistan, bu ülkeyle ilişkilerini normalleştirmek istiyor. Bunun yolu da Azerbaycan'la barış anlaşması yapılmasından geçiyor.
Barış anlaşması ne kadar erken imzalanırsa Türkiye-Ermenistan ilişkileri de o kadar çabuk düzelecektir. Ermenistan'a bağlıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında her şeyin barış anlaşmasının imzalanmasına bağlı olduğunu söylüyor. Barış anlaşmasının imzalanmaması zor durumdaki Ermenistan'ın durumunu daha da kötüleştirecektir. Sonuçta ülkedeki durum giderek zorlaşıyor. Ermenistan'da Paşinyan ve ekibine yönelik memnuniyetsizlik artıyor. Ekonomik ve siyasi durum kötüleştikçe Ermeni liderliği bir çıkış yolu aramak zorunda kalıyor. Çıkış yolu büyük pazarlarda yer edinmektir. Mesela Türkiye Ermenistan için büyük bir pazar olabilir. Bu nedenle Ermenistan ilişkilerin normalleşmesini hızlandırmak istiyor. Aksi takdirde gidişatın hem Ermenistan hem de liderliği açısından olumsuz sonuçları olacaktır.
- Barış anlaşmasından ne bekliyorsunuz? Ne kadar süreyle imzalanabilir? Bakü ve Erivan'dan gelen son mesajlar oldukça olumlu.
- Dediğim gibi Ermenistan'ın başka çıkışı yok, imzalaması gerekiyor. Bu durumdan çıkabilmek için bölge ülkeleriyle ilişkilerin normalleştirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla Ermenistan zaten sadece barış anlaşmasını değil, Zengezur koridorunun açılmasını da kabul etti. Paşinyan'ın son konuşmalarından çıkan sonuç, Ermenistan'ın barış anlaşmasına doğru ilerlediği yönünde. Bakü ile Erivan arasında sözleşme konusunda görüş alışverişinde bulunuluyor ancak Paşinyan erteliyor. Çünkü hâlâ Batı'dan yardım geleceğinin sevincini yaşıyor. Bu imkansız. Ermenistan'ın daha sonra kendisine zarar verecek yanlış adımlar atmaması için barış anlaşmasının maddelerini bir an önce kabul etmesi gerekiyor. Ama dediğim gibi Paşinyan Avrupa Birliği ve ABD'den destek, Azerbaycan, Türkiye ve Rusya'ya saldırı bekliyor. Ama Ukrayna, Gürcistan, Moldova ve diğerleri örneğinde Batı'nın verdiği sözlerin aynen kaldığını gördük. Batı da Ermenistan'ın arkasında durmayacak. Ermenistan'ın Batı'ya güvenerek barıştan uzaklaşması büyük bir hata olur. Muhtemelen yakın zamanda Ermenistan da anlaşmayı imzalamaya gelecek.
- ABD'nin Güney Kafkasya'da ne gibi çıkarları var?
- ABD Güney Kafkasya'da güçlenmek istiyor, zaten Gürcistan üzerinden bölgede. Şimdi Amerika bölgenin başka bir ülkesinde, Ermenistan'da kendine yer açmaya çalışıyor. ABD, Gürcistan'da olduğu gibi, bunu Ermenistan'ın zayıflığından ve kötü ekonomik durumundan yararlanarak yapmak istiyor. Ermeni liderliğinin Rusya karşıtı tutumu ABD'nin de işine geliyor. Amerika yıllardır Güney Kafkasya'da Rusya'yı bastırma politikası üzerinde çalışıyor. Ermenistan zaten Batı'ya ya da ABD'ye yaklaşmaya başladı.
Şu anda ABD'nin en büyük meselesi Azerbaycan'a girmek. Amerika henüz bunu yapamıyor, ilk saldırıları başarısızlıkla sonuçlandı. Son olaylar bunun böyle olmadığını gösterdi. Azerbaycan, ABD'ye açıkça sizin çıkarlarınız için başkalarına karşı araç olmayacağımı söyledi. ABD, Ermenistan ve Gürcistan'la yaptığı gibi Azerbaycan'ı da Rusya'yla karşı karşıya getirmek istiyor. Ama bu politika başarıya ulaşmadı, Azerbaycan buna izin vermedi. Çünkü Rusya bizim komşumuz ve Amerika okyanusun ötesinde.
- Eğer saldırılar Rusya'ya yönelikse ABD Güney Kafkasya'da neden müttefiki Türkiye ile işbirliği yapmadı?
- ABD'nin Türkiye politikası sorunlarla dolu. Amerika F-16'yı Türkiye'ye satmadı, S-400 konusunu sorun haline getirdi, PKK/YPG'yi destekliyor, FETÖ'ye darbe girişimine ev sahipliği yapıyor vb. Bütün bunlar ABD'nin Türkiye'ye karşı tavrını gösteriyor. Şimdi Güney Kafkasya'da böyle bir tavır sergileyen bir ülkenin güçlenmesi Amerika'nın ilgisini çekecek mi? Türkiye nerede ise ABD onun için kuyu açmakla meşgul. Ortadoğu'da da, Güney Kafkasya'da da, Afrika'da da durum aynı. Tam tersine ABD, Rusya ile birlikte Türkiye'yi de Güney Kafkasya'dan uzaklaştırmaya, bunun için de kardeş ülkeyi Azerbaycan'dan ayırmaya çalışıyor. 44 gün süren savaş sırasında ABD, Türkiye'ye Azerbaycan'a verdiği desteği bırakıp F-16 alması için şantaj yaptı. Türkiye buna yanaşmadı. Türkiye gururlu ve adil bir ülkedir.
ABD'nin çabalarına rağmen Türkiye ile Azerbaycan'ın birbirlerinden uzaklaşması mümkün değil. Türkiye ve Azerbaycan liderleri, politikalarını yabancı güçlerin bölgeye girmesini imkansız hale getirecek şekilde kurguladılar. Amerika ne isterse istesin Türkiye Güney Kafkasya'dadır ve olacaktır.

Not: Yazı ilk olarak 14 Aralık 2023 tarihinde turkustan.az gazetesinde yayınlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum