Türkistan su savaşlarına doğru

Orta Asya ülkeleri arasındaki ihtilaflar bir türlü bitmek bilmiyor. Sudan nedenlerle başlayan ve sonra büyütülen ihtilaflar, bölgedeki birleşmenin önündeki en büyük engel...

Türkistan su savaşlarına doğru
26 Ocak 2013 - 04:55 - Güncelleme: 26 Ocak 2013 - 04:58

Orta Asya'da "Türkistan" olarak adlandırılan bölge, Sovyet yönetimi tarafından çizilen sınırlarla bölündü. Ortaya aynı millete ve aynı dine mensup, farklı devletçikler çıktı.

Sebebi net olarak bilinmese de, "Türkî" olarak isimlendirilen bu devletler arasındaki ihtilaflar bir türlü bitmek bilmiyor. 'Su'dan nedenlerle başlayan ve sonra büyütülen ihtilaflar, Türkistan'daki birleşmenin önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

Aslında Sovyetler'in çizdiği sınır hattındaki karmaşık yapı, birçok probleme sebep olduğu kadar, bu ülkeleri iktisadî olarak birbirine bağımlı hale de getiriyor. Zaman zaman artan etnik gerilim, tarihî Türkistan coğrafyasında yaşayan halklar arasındaki yakın bağların daha da büyümesine engel oluyor.

Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan, Orta Asya'daki kardeş halkların asırlarca iç içe yaşadığı ülkeler... Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) öncesinde Türkistan olarak adlandırılan bölge, Sovyet yönetimi tarafından çizilen sınırlarla bölündü. Eski Sovyet ülkeleri 1991'den sonra da bağımsız devletler haline geldi. Bugün birbirinden ayrı bağımsız devletlere sahip olsalar da; bu halklar arasında koparılamaz bağlar bulunuyor. Sovyet döneminde oluşturulan ve halen kullanılan enerji hatları, hudut aşan sular, sınırlarda yaşayan halkın geleneksel ilişkileri ve hatta akrabalıkları, arada gerilimler yaşasalar da bu toplumları birbirine bağlıyor.

Akrabalık ve geleneksel ilişkiler dışında, Özbekistan'ı Kırgızistan'a bağımlı kılan başlıca unsur su... Kırgızistan topraklarından doğan ve Özbekistan'a geçen akarsular, Özbekistan için hayatî önem taşıyor. İki ülke arasındaki vazgeçilmeyen bağlardan biri de enerji hatları... Kırgızistan'ın su varlığı sayesinde ürettiği enerji, Özbekistan için büyük önem taşıyor.

Kırgızistan, büyük ölçüde elektrik üreten bir ülke olmasına rağmen, elektrik enerjisi konusunda problemler yaşayan bir ülke... Sovyetler birliği döneminde kurulan enerji ring hattı sebebiyle Kırgızistan'ın güneyinde üretilen elektrik, Özbekistan'a geçerek Kazakistan'a, Kazakistan'dan da Kırgızistan'ın kuzeyine ulaşabiliyor. Bu da bölgede çeşitli meselelere yol açıyor. Aynı şekilde bu enerji hattı, Kırgızistan'ı da Özbekistan'a bağımlı kılıyor. Çünkü Kırgızistan güneyde ürettiği enerjiyi, ülkenin kuzeyine ancak Özbekistan ve Kazakistan'dan geçirerek ulaştırabiliyor.

Tacikistan ise ihtiyacı olan akaryakıtı, Kırgızistan üzerinden elde edebiliyor. Pamuk, gübre ve kömür gibi ürünler için de Tacikistan, Kırgızistan'a bağımlı durumda... Kırgızistan ise ihtiyacı olan doğalgaz ve akaryakıtı, Özbekistan'dan sağlayabiliyor. En önemli bağımlılıklardan biri de kısa yollar... Kırgızistan'ın dağlık arazi yapısında uzayan ve zorlaşan yollar, kimi yerlerde Özbekistan'daki düzlükler sayesinde kısalıp kolaylaşıyor.

FERGANA MESELESİ

Sınır problemlerinin temelinde Fergana vadisinin karmaşık yapısı önemli rol oynuyor. Komünist diktatör Stalin tarafından bölge ülkeleri arasında paylaştırılan Fergana Vadisi'nin etnik yapısı, ulaşım ağlarının ve enerji nakil hatlarının güzergâhı konusundaki anlaşmazlıklara çözüm bulunmasını zorlaştırıyor.

Batken bölgesi, Orta Asya'da pek çok sorunla gündeme gelen Fergana Vadisi'nin güneyinde bulunuyor. Bölge şartları düşünüldüğünde elverişli iklimi ve bereketli topraklarıyla mühim bir tarım alanı olan Fergana Vadisi, Sovyetler birliği döneminde, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında paylaştırıldı. Fakat bu paylaşım, Sovyet sonrası dönemde etnik meseleleri de beraberinde getirdi. Batken bölgesine bağlı Leylek ilçesinin kaymakamı Tülöberdi Aripov, geçen günlerde yaşanan sıkıntıları SSCB döneminin mirası olarak yorumluyor.

Aripov vaziyeti "Başşehir Bişkek'ten 1200 kilometre uzaklıkta bulunuyoruz. Tacikistan Cumhuriyeti'nin Hudcant bölgesi ile sınırımız var. Hududun uzunluğu 290 kilometre. İlçemiz çok uluslu bir yapıya sahip. Burada; Kırgızlar, Tacikler, Özbekler ve diğer milletlerden halklar yaşıyor. İlçenin ortasından geçen yolun sol tarafı Tacikistan, sağ tarafı ise Kırgızistan. Bu tuhaf bir durum meydana getiriyor. Sovyetler birliği dağılmadan önce aynı ülkede gibiydik. Bağımsızlığımızı ilan ettikten sonra, sınırlar konusunda çok sorun yaşıyoruz. Genel olarak günümüzde Tacikistan ile Kırgızistan'ın ilişkileri iyi düzeyde. Ama sınırları ayırma çalışmaları yapılmadığından, bazen toprak ve su konularında tartışma çıkıyor" diye özetliyor.

Bölgenin üç ülke arasında karmaşık bir şekilde paylaştırılması, ulaşım yönünden de sıkıntılara yol açıyor. Sovyetler birliği döneminde yapılan demiryoluyla seyahat eden Kırgızlar, bir şehirden diğerine giderken zaman zaman komşu ülkelere geçiş yapmak zorunda kalıyorlar. Zaman zaman yaşanan sorunlara rağmen üç ülke yöneticileri yapıcı bir tutum içindeler. Şayet mevcut meselelere çözüm bulunamaması durumunda, ülkeler arasındaki diyalog her an zarar görebilir.

BATKEN'DE YAŞANAN HADİSELER

Kırgızistan'ın güneyinde son olayların yaşandığı Soh Anklav'ını da içinde barındıran Batken bölgesinde tansiyon aniden yükseldi. Kırgızistan'ın yedi idarî bölgesinden biri olan Batken, başşehre en uzak noktada yer alıyor. Ülkenin güneybatı ucunda bulunan Batken bölgesi, 13 Ekim 1999'da Oş bölgesinden ayrılarak "bölge" tanımını kazandı.

Özbekistan İslâmî hareketi militanları ile Kırgız ve Özbek güvenlik kuvvetleri arasında 1999'da yaşanan çatışma, Batken'e ayrıcalık kazandırdı, çünkü daha önce Oş bölgesinin bir ilçesiydi. Ülkenin en yeni idarî bölgesi olan Batken'in sınırlarının 4'te 3'ü, Kırgızistan'ın komşularıyla da sınırlarını oluşturuyor. Güney, batı ve kuzeybatısında Tacikistan, kuzeyinde ise Özbekistan sınırları bulunan 17 bin kilometrekare büyüklüğündeki Batken bölgesi, Kırgızistan'ın toplam yüzölçümünün yüzde 8,5'ini kapsıyor.

Fergana Vadisi'nin güney bölgesinde bulunan Batken bölgesi Türkistan ve Alaydağ sistemlerinin bir ucunu da içine alıyor. Batken bölgesi, deniz seviyesinden 401 metre yükseklikte. Yani "Asya'nın çatısı" kabul edilen Kırgızistan'da rakımın en düşük olduğu yer... Bölgede, dağlık alanlarda daha çok hayvancılıkla uğraşan Kırgız kökenli halk yaşıyor. Bu bölgelerde yaşayanların yüzde 99'unun Kırgız olmasına rağmen, özellikle sınıra yakın bölgelerde etnik çeşitlilik artıyor. 2011 yılı verilerine göre nüfusu 433.800 kişi olan Batken bölgesinde, doğum oranı yüksek... Batken bölgesi, son zamanlarda nüfus artışının yanı sıra aldığı iç ve dış göçün yoğunluğuyla da dikkat çekiyor. 2009 yılı verilerine göre, Batken bölgesi nüfusunun yüzde 76,46'sını Kırgızlar, yüzde 14,71'ini Özbekler, yüzde 6,9'unu Tacikler, yüzde 0,83'ünü Ruslar ve yüzde 0,45'ini Tatarlar oluşturuyor.

Batken bölgesi idarî olarak, Batken, Kadamçay ve Leylek olmak üzere 3 ilçeden oluşuyor. Batken, Kızıl-Kiya ve Sülüktü ise bu ilçelerin merkez şehirleri... Bunların içinden Kızıl-Kiya ve Sülüktü, sanayi şehirleri olarak öne çıkıyor. Batken bölgesi sınırları içinde, Özbekistan'ın Şoh ve Şahimardan, Tacikisitan'ın da Voruh Anklavları bulunuyor. Yani bu bölgelerin, bağlı oldukları ülkelerle fizikî sınırı bulunmuyor.

KIZIL-KİYA ŞEHRİ

Batken ve Oş idarî bölgeleri sınırında yer alan Kızıl-Kiya, Sovyetler Birliği döneminin mühim sanayi şehirlerinden biriydi. Ancak günümüzde çalışan tek fabrikası olan şehirde, düşük miktarda da olsa halen kömür üretimi yapılıyor. Kızıl-Kiya, Batken bölgesel yönetimine bağlı bir şehir ve Özbekistan'la da sınır komşusu... Nüfusu 44.100 olan şehir, Batken bölgesindeki ilk yerleşim birimi olma özelliğini taşıyor. Şehir aynı zamanda Batken'i Oş bölgesinden ayıran sınır noktasında...

Kızıl-Kiya, 1898 yılında bir yerleşim olarak belirlenip, 1938 yılında da şehir statüsü kazandı. Şehirde nüfusun yüzde 67,8'i Kırgızlardan, yüzde 18,9'u Özbeklerden, kalanı da diğer etnik kökenlere mensup Kırgızistan vatandaşlarından oluşuyor. Özbekistan-Tacikistan ve Kazakistan üzerinden, Türkmenistan ve Rusya ile bağlantısı olan demiryolunun da geçtiği Kızıl-Kiya şehrinde, şimdilerde faal olmayan, bir de havaalanı bulunuyor.

Sovyetler birliği döneminde kömür madenleriyle meşhur olan şehir aynı zamanda bir sanayi bölgesi olduğu için, o yıllarda Kırgız Yüksek Sovyeti'ne doğrudan bağlı bir yerleşim birimiydi. Bu nedenle Kızıl-Kiya şehri halen 5 katlı evleri, temiz ve geniş yollarıyla Batken'in diğer şehirlerinden ayrılıyor. Şehirde Sovyet döneminden kalmış, çoğu artık kullanılmayan eski fabrikalara rastlamak mümkün... Kızıl-Kiya'da bugün faaliyet gösteren tek sanayii tesisi çimento fabrikası... Şehirde geçmişe göre çok düşük miktarda da olsa kömür üretimi de yapılıyor.

SOH OLAYI

Kırgızistan, 5 ocak günü Kırgız hudut muhafızları ile Özbekistan'a bağlı Huşyar köyü sakinleri arasında yaşanan çatışma haberiyle sarsıldı. Olayların yaşandığı Huşyar köyü, Soh Anklavı içinde yani Kırgızistan sınırlarına dâhil ve Özbekistan ile fizikî sınırı yok. Anklav yakınlarında yeni kurulan sınır karakoluna elektrik hattı çekmek üzere direk dikmeye çalışan muhafızlar, köylülerin itirazlarıyla karşılaştılar.

Özbekistan'a bağlı olan Anklav sınırlarının ihlal edildiğini savunan Huşyarlılar, direk dikilmesine mani olmak isteyince başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Öğle üzeri gerçekleşen bu olay sırasında, Huşyar köyü sakinleri, sınır muhafızlarının silahlarını almaya çalışırken Kırgız hudut muhafızları da havaya ateş açtılar.

Olayın duyulmasıyla birlikte diğer köylüler de toplanarak sınır muhafızlarını uzaklaştırmak maksadıyla taşlı saldırıda bulundular. Yoldan geçmekte olan araçlardan biri yakılırken, iki yolcu minibüsü de durdurulup, yaklaşık 30 yolcu rehin alındı. Bunu işiten Kırgız köylüler de sınırda toplanıp Huşyar köyüne girmek istediler.

Yaşanan olaylar sırasında bir sınır muhafızı ve köy polisi yaralandı, elektrik direkleri tahrip edildi. Ertesi gün güvenlik kuvvetleri durumu kontrole alıp, Anklav etrafındaki geçiş noktalarını kapattı. Gerek Kırgızistan gerekse Özbekistan yönetimlerinin serinkanlı tutumu olayların büyümesini önledi. Özbekistan, Kırgız vatandaşları için sınırı kapatırken, Kırgızistan da Anklav bölgesinde olağanüstü durum ilan etti. Bölgesel bir probleme dönüşmeden durdurulan olay sırasında rehin alınanlar da serbest bırakılırken, taraflar hudutlarla ilgili meselelerin çözümü için görüşmelere başladı. Batken bölgesel savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı.

Hadisenin duyulmasıyla birlikte, Kırgızistan başbakanı Cantörö Satıbaldiyev, içişleri bakanı Şamil Atahanov'u Batken'e gönderdi. Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev de Soh olayını doğrudan kendi kontrolü altına aldı. Aradan geçen 20 gün içinde ise, geçişlerin kapalı olması, Oş-Batken yolunun uzamasına neden oldu. Vasıtalar Soh geçidini kullanamadığı için halen Anklavı'n çevresindeki dağlık yolu kullanmak mecburiyetin kalıyor.

SOH ANKLAVI

Soh Anklavı 1990 yılında oluştu. Özbekistan'ın Fergana bölgesine bağlı bir ilçe. İdarî merkezi ise Ravan köyü... Toplam olarak 19 köyden oluşan Soh Anklavı'nda yaklaşık 60 bin nüfus yaşıyor. Fakat Soh halkının yüzde 99'u Tacik kökenli... 352 kilometrekare yüzölçümü olan Soh Anklavı iki bölümden oluşuyor: Küçük kuzey Soh ve büyük güney Soh bölümleri, Özbekistan'dan çıkan Soh nehrinin iki kenarında yerleşiyor. Soh Anklavı'nın 135 kilometrekarelik çevresi ise tamamen Kırgızistan sınırları içinde kalıyor. Anklav'da 28 okul, 3 meslekî kolej, 2 hastane, 12 poliklinik ve 10 sağlık ocağı var. Anklav halkı genel olarak geçimini tarımla sağlıyor.

1955 yılında oluşan Anklavın 2001 yılında Özbekistan'a birleştirilmesi için koridor açma girişimi de menfi sonuçlandı. Anklavın etrafında Kırgızistan'ın 9 hudut karakolu bulunuyor.

BATKEN ŞEHRİ

Bu hadiseler en çok sınır bölgesindeki Batken'i etkiledi. Bölgeye adını veren Batken çok da eski bir yerleşim birimi değil. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra var olan sanayi tesislerinin kapanması ve altyapının zamanla yıpranması hayatı zorlaştırırdı. Bütün bunlar işsizliğin artmasına sebep olunca da, Batken dışarıya en çok göç veren şehir haline geldi.

Bölgeye ismini veren Batken, Kırgızistan'daki en yeni şehirlerden biri... 2000 yılında şehir statüsü kazanan Batken köyü, ilçe merkezi olarak 1934 yılında kuruldu. Şehrin nüfusu yaklaşık 23 bin... Nüfusun yüzde 99'unu Kırgızlar oluşturuyor. şehirin bölgenin idarî merkezi olmasında bu oranın da payı büyük... Geriye kalan yüzde 1'lik nüfus içinde 14 farklı etnik kökenden Kırgızistan vatandaşları bulunuyor.

Kırgızistan'ın güney-batısında yer alan Batken şehri, Oş'un 240 kilometre batısında, başşehir Bişkek'e ise yaklaşık bin kilometre uzaklıkta... Karasal iklim şartlarının hüküm sürdüğü şehrin, Sovyet sonrası dönemde iktisadî anlamda ciddi bir çöküş yaşadığını söylemek mümkün...

Şehirde 6 okul, 2 kreş, bir üniversite ve bir de teknik lise mevcut. Genel olarak sakin bir şehir olan Batken, cumartesi günleri kurulan, "örük" yani kayısı pazarı ile hareketleniyor. Pazar, komşu Tacikistan'dan ve Özbekistan'dan gelen alıcı ve satıcıları buluşturan bir merkez olarak önem taşıyor. Batken şehirinde cumartesi günleri kurulan merkez pazardaki alışveriş canlılığı bölgedeki durumun bir göstergesi... Genel olarak, Tacikistan'dan ve Özbekistan'dan gelen alıcı ve satıcıları buluşturan pazarın tek eksiği, sınır kapısının geçişe kapalı olması nedeniyle Özbek satıcı ya da alıcıların geçici bir süre için de olsa pazarda yer alamamaları...

Hudutta yaşanan hadiseye rağmen, Batken şehrinde günlük hayat eskisi gibi devam ediyor. Olayın yaşandığı Soh dışında bir gerginlik hissedilmezken, pazar yerleri de eski canlılığını koruyor. Bölgede yaşayan farklı etnik kökenlerden Kırgızistan vatandaşları arasında da bir sorun gözlenmiyor.

SINIR MESELELERİ HEP VARDI

Orta Asya ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmalarının üzerinden 22 yıl geçti. Bu süre zarfında bölge ülkeleri arasındaki münasebetler iyi bir seyir izledi. Ancak suların paylaşımı ve sınırların kesinleştirilememesi çözülemeyen sorunlar olarak kalmaya devam ediyor. Sınır çizgileri ile ilgili mesele, Soh olayının da temelini oluşturuyor.

Sovyetler birliği döneminde iç içe geçen tarımsal alanlar ve yaylalar gibi iktisadî değer taşıyan bölgelerde kesin sınırlar henüz belirlenebilmiş değil. Her iki tarafın da hak iddia ettiği yerlerde zaman zaman gerilim ve çatışma yaşanıyor. Kırgızistan, batı ve kuzeybatıda Özbekistan, güneybatıda ise Tacikistan ile sınır komşusu... Bişkek yönetimi; Tacikistan ile 40, Özbekistan ile de 58 alanda sınırlar konusunda anlaşamıyor. Oş, Celalabad ve Batken bölgelerine komşu bu ülkelerle sınırlar dağlık bölgelerde kesinleşmesine rağmen, tarla gibi düzlük alanlarda bir türlü belirlenemiyor. Kırgızistan sınırları içinde Özbekistan'ın üç, Tacikistan'ın da bir Anklavı bulunuyor.

Sovyet döneminde, Özbekistan ve Tacikistan komünist partileri tarafından izin alınarak kazanılan bu Anklav toprakları, bugüne kadar bir mesele olarak varlığını sürdürdü. Kısaca, bütün problemler dönüp dolaşıp SSCB döneminde yapılan uygulamalara dayanıyor.

BATKEN EKONOMİSİ

Kırgızistan'ın en fakir bölgelerinden biri olan Batken, yeraltı zenginlikleri açısından ise ülkenin en zengin topraklarını barındırıyor. Bölgedeki cıva, antimon, kömür ve altın gibi yeraltı madenleri büyük önem taşıyor. Ancak, Sovyetler birliği döneminde bu zenginliklerin işletilmesi için kurulan tesisler şimdilerde âtıl durumda. Ülkedeki petrol kaynaklarının çoğu da yine Batken bölgesinde bulunuyor. Buna karşılık, Batken bölgesindeki Arka ve Bürgöndü petrol kaynakları verimli çalıştırılamıyor. Bu kaynakların sınırlarda bulunması da ayrı sıkıntı oluşturuyor.

Batken, çimento gibi inşaat hammaddeleri imalatında da yüksek potansiyele sahip... Tüm bunlara rağmen, Batken halkı, geçimini, genellikle tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Tarihî İpek Yolu'nun da geçtiği Batken, dağlık yapısıyla alternatif turizm için de önemli bir potansiyel taşıyor.

Bölge aynı zamanda 'kayısı'sı ile de meşhur... Burada üretilen kayısı türleri komşu ülkelerden ve Rusya'dan yüksek talep görüyor.  Batken kayısısı Rusya'ya Tacikistan aracılığıyla ihraç ediliyor.

Batken ayrıca sadece nisan ayında açan ve dünyada nesli tükenmekte olan 'aygül' çiçeği ile de tanınıyor. Dağların güneşli tarafında çiçeklenen aygülün, dünyada sadece Batken'de ve Afganistan dağlarında yetiştiği biliniyor. Batken halkı ayrıca her nisan ayında, baharın gelişini müjdeleyen aygül bayramını kutluyor.

İSFANA ŞEHRİ

Batken bölgesindeki şehirlerden biri de İsfana. İsfana, Kırgızistan'ın başşehir Bişkek'e en uzak yerleşim birimi... Ülkenin batı ucundaki şehir, Batken bölgesindeki Leylek ilçesinin merkez yerleşimi.

Şehrin tarihî 16'ncı asra kadar uzanıyor. 2001 yılında şehir statüsü alan İsfana, deniz seviyesinden 1.350 metre yükseklikte... Nüfusu 28 bini aşan şehirde Kırgız, Tacik ve Özbek kökenli Kırgızistan vatandaşları yaşıyor. Günlük hayat sakin bir seyir izlerken, caddelerde geleneksel kıyafetleriyle dolaşan farklı kültürden insanlara rastlamak mümkün...

Küçük bir şehir olmasına rağmen, İsfana'da iki de müze mevcut. Kırgızistan Sovyet Cumhuriyeti'nin ilk Kırgız cumhurbaşkanı ve ilçenin övünç kaynağı olan ishak Razzakov müzesi ve millî tarih müzeleri, bölgenin uzak ve yakın geçmişinden izler barındırıyor. Leylek ilçesi halısıyla ünlü... Geleneksel yöntem ve motifleriyle ince ince dokunan Leylek halı ve kilimleri Kırgızistan'da olduğu kadar, yurtdışında da rağbet görüyor.

Kaynak: Kuzey Haber Ajansı-Dünyabülteni

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum