TÜRKÇE YER ADLARINA DOKUNMAYALIM!

TÜRKÇE YER ADLARINA DOKUNMAYALIM!
13 Eylül 2023 - 11:07 - Güncelleme: 13 Eylül 2023 - 11:14
TÜRKÇE YER ADLARINA DOKUNMAYALIM!
Ankara, Çorum, Çankırı ve Deliler İsmi Menşei Üzerine

Yazan: İsmail UÇAKCI



Yer adları bir yerin tarih, coğrafyasını belirleme ve ırk, kabile, inanç yapısı gibi genel karakterini tanımada önemli bir etkendir. Türk ataları da bu önem çerçevesinde hareket etmiş, tüm Türk Dünyasında olduğu gibi Anadolu’da da bu kuralı uygulamışlardır. Yerleştikleri şehirlere, kasabalara, köylere, yaylaklara, kışlaklara, dağlara, ovalara, akarsulara boy, bey, oymak, obaları isimlerini vererek, bin yılı aşkın bir zaman evvel yurt edindikleri bu topraklara Türk mührünü vurmuşlardır. Hal böyle iken, bazı tarihçi kılıklı iş bilmez sığ insan tarih biliminden uzak safsata tezler yayınlamışlar ve Ankara, Çorum, Çankırı, Deliler gibi adlarını Türk boy ve beylerinden almış şehirlerimizin adları menşeîlerini yabancı millet ve devletlere dayandırmaya çalışmışlardır.
Türk atalarının bin yıl evvel vurduğu Anadolu Türk damgasını, bilerek veya bilmeyerek silmeye çalışmışlar ve böylelikle Anadolu topraklarına ilişkin bölücü emeller besleyen diasporacıların tarih biliminden uzak safsata tezlerini savunur olmuşlardır.
Ankara Adının Menşeî: Galatlar tarafından verilmiş Yunanca "Çapa" anlamına gelen Ankyra’ kelimesinden geldiği ve bu ismin zamanla değişerek “Ancyre, Engüriye, Engürü, Angara, Angora, Ankara” gibi adlara dönüştüğü hayali ve safsata iddialarını kitapları, makaleleri, il yıllıkları ve internet sitelerinde yer vermişlerdir.
Saka, Yakut, Kazak Türkleri arasında anlatılan Baykal gölü, Angara ırmağı destanını dinlememişler; bütün Sibirya’ya hükmeden Baykal adlı Türk Beyinin kızı Zarlık’ın, Angara adlı bir Türk gencine aşık olduğu hikayesini ve söz konusu bölgede halen Angara adlı Türk oymağının yaşadığı tarihi gerçeğini görmemişlerdir.
Böylelikle, “Kayı, Peçenek, Eymir, Bayat, Afşar, Yuva, Bayındır, Salur, Kınık, Alayundlu, Çavundur, Büğdüz, Kızık, Yazır, İğdir, Kalender, Balaban, Şah Budak, Turhasan, Buğra, Kalaba, Samut, Torunobası, Nenek, Mamak, Solakuşağı, İnebeyli, Cimşit, Danişment, Alpagut, Karaman, Okçular, Evci, Kamanlar, Yağmurdede, Karailyas, Sirkeli, Hacımusa, Hıdırşeyh, Koyunbaba, Hacenti, Kızılkoyunlu, Güvenç, Akkoyunlu, Kutludiğin, Karalar” gibi adlarla anılan yüzlerce Oğuz adı taşıyan mahalle, köyü ile “Hacı Bayram-î Veli, Ulu Bey, Kızıl Bey, Şeyh Hasanlar, Tur Hasan” gibi ünlü Oğuz Beylerinin yurdunun adını antik devlet ve Yunan dili ile açıklama cüretkarlığında bulunabilmişlerdir.
Çorum Adının Menşeî: “Dzorum, Gordions, Trokmu, Çoğu Rum, Cürümlü, Çevrim” gibi antik ve efsanevi görüşlerle açıklanmış, bunlardan antik bir görüşe göre “Çorum adının kökeni Ermenice Dzorom (… Akım, akıntı) olduğu. Bu ad (Dzor-îl, akmak) fiilinin kökenine um takısı eklemekle türemiş olduğu. Buda yöreden geçen bir akıntıya işaret etmektedir.“ Denilerek Çorum adındın menşeî Ermenilere, Rumlara dayandırılmaya çalışılmıştır.
Çorum adının, kelime kökeni olan Çor sözcüğünün Oğuz dilinde bitki, Göktürk ve Uygur dilinde Hakan'dan sonra gelen devlet görevlisine (günümüz tanımı ile Başbakan’a) verilen isim, unvan olduğu ve “Baş” anlamında kullanıldığı tarihi bilgisinden bir haber kalmışlar, yüzlerce örneği bulunmasına karşı buna, Orta Moğolistan'da Tadruşlar üzerine Çor tayin edilen 722 tarihli “İç Bora Köl İç Çor” ve “Uybat Üç Kül İç Çor” yazıtları ve diğer tarihi kaynakları görmemişlerdir.
Sakalar ve Göktürkler’in bir kolu olan Türgişler içerisinde büyük bir boy olan Çor’ların 592 yılında Avar ordusu tarafından yapılan akınlar ile Bizans ülkesine seferler düzenledikleri tarihi süreci okumamışlar ve bu seferlerinde Anadolu’da “Çor Tiğin, Çor Bey, Çorum, Çorumlu, Çor suyu, Çor oğlu, Çorlu oğlu, Çorlu, Çorlu Dede, Çorum-özü” gibi onlarca yerleşim yeri, dağ, mevki, aşiret, oymak, kişiye isimlerini verdikleri tarihi olgusundan bir haber kalmışlardır.
Danişmentli hükümdarı Danişment Gazi’nin Çor Bey unvanını kullandığı tarihi bilgilerine yer vermeyerek bu Oğuz Türk şehrinin adının menşeîni başka milletlerde arama yoluna gitmişler ve Türk kültürü ile tarih bilimine zarar vermişlerdir.
Adının menşeî öz Türkçe olan, “Bayat, Dodurga, Kargın, Oğuzlar, Sungurlu (Salgurlu-Salur)” adlı beş ilçesi, “Kayı, Karaevli, Bayat, Karkın, Yazır, Beğdili, Avşar, Bayındır, Çepni, Alayuntlu, Kınık, Eymür, Büğdüz, Salur” gibi adlarla anılan onlarca köyü (Bu sayı 16. Yüzyılda altmış civarında), “Dedesli, Karakeçili, Anamaslı, Salmanlı, Barak, Aygar, Mamalı, Kuyumcu, Çiçekli, Ağcalı, Karkın, Kavurgalı” gibi adlarla anılan onlarca Oğuz Aşireti bulunan, “Elvan Çelebi, Ali Baba (Ali Çelebi), Şeyh Hasan, Şeyh Ahmet, Kara Evliya, Arap Baba, Halil Dede, Hasan Dede, Koyun Baba, Ergülü Baba” gibi Oğuz Aşiret beylerinin izler bıraktığı Türk-İslam yurdu adını “Dzorum, Gordions, Trokmu, Çoğu Rum” gibi dayanaksız söylemlerle antik dönemlere dayandırmışlar ve “Cürümlü, Çevrim” gibi tarih biliminde yeri olmayan hikayelerle açıklamışlardır.
Çankırı Adının Menşeî: Çankırı adının M.Ö. 3 Yüzyılda yörede hakimiyet kurmuş Luvi dili ve söz konusu kavme ilişkin efsanede kullanılmış “Gangra” kelimesinden geldiğini ve bu kelimenin Osmanlı döneminde Kangırı veya Kângarı adına, daha sonra da bölge ahalisi tarafından “çan” ve “kırık” kelimeleri ile kolaylaştırılarak Çankırı haline dönüştürüldüğü belirtilmiştir.
Grek (Yunan) ve Roma dönemlerinde belgelendiği belirtilen “Gangra” kelimesiyle ilgili bir efsane anlatılır. Efsaneye göre, antik dönemlerde yörede yaşamış “Poseidon’la, Aryes’in bölgede keçilerini otlatmak için bir yaylak aradığı ve sonunda, yaylak ve arazisine göz kulak olmak şartıyla bir arazi sahibiyle anlaştığı.
Geçit vermeyen yüksek dağlarda bulunan yaylasında keçilerini otlatırken bir gün yüksekçe bir tepe üzerinden çevreyi gözetlerken öbür tarafta geçit veren bir kayalık gördüğü. O sırada aşağıda keçilerin melediğini işittiği ve keçilerinin yanına gittiğinde bir keçisinin kuzuladığını gördüğü. Keçisi ve oğlağını alıp, o geçitten geçirerek düzlek bir araziye taşıdığı ve bu araziyi sevip üstüne bir şehir kurduğu. Bu şehre de oğlağına taktığı “Gangra” adını verdiği, hikaye edilmekte ve Çankırı şehrinin bu efsane üzerine kurulduğuna inanılmaktadır.
Her ne kadar bu efsane devletin kurumu olan Çankırı İl Kültür ve Turizim Müdürlüğü sayfasanda yayanlanıp, sahi gibi bölge ahalisine sunulmuş olsa da, tarihin bir bilim dalı olduğu ve bilim dışı, efsane söylemlerle bir şehrin tarihi yazılmasının olmayacağı yine tarih bilimi tarafından kabul edilmemektedir.
Çankırı adının özü olduğu iddia edilen “Gangra” kelimesinin Osmanlı döneminde Kangırı veya Kângarı adına dönüştüğü söyleminde bulunulmuş ve bu dayanaksız tez Çankırı adına uydurulmaya çalışılmıştır. Oysa, Osmanlı döneminde Anadolu Eyâleti, Bozok Eyâleti, Kastamonu Eyâleti, Ankara Eyâleti idari sahalarında sancak statüsünde bulunmuş Çankırı şehri hep Kengırı adıyla kaydolunmuştur.
Her ne kadar Çankırı ismi Luvi’lerin dayanaksız bir keçi efsanesinden geldiği safsata söylemi kabul edilmiş olsa da, Çankırı adını M.Ö. III. Binli yıllarda Fırat ve Dicle Nehri sahilleri ile Çankırı yöresinde izler bırakmış Sabir (Subar-Sabar-Sabır) adıyla da anılmış Sümer Türklerinin Kenger kabilesi ile Anadolu’da hakimiyet kurup, bir buçuk asır yönetmiş İlhanlı Devleti içerisinde ki Kıpçaklara bağlı Kengerler adlı Türk kabile kullanmıştır.
Kenger adlı bu Türk oymağının Çankırı yöresinde olduğu gibi Anadolu’nun değişik bölgelerinde silsile ve vakıf eserleri bıraktığı tarihi kaynaklarda fazlaca yer almaktadır.
Kara Oğuz adıyla da anılan Kimmer Türklerinin M.Ö. Devirlerde siyasi hakimiyetinde bulundurduğu Çankırı yöresinde kurulmuş ve adını Türk ve Oğuz Boylarından almış “Kayı, Çaparkayı, Kayıören, Kayıçivi, Büğdüz, Bayındır, Derebayındır, Çavundur, Tutmaçbayındır, Ortabayındır, Salur, İğdir, Yuva (Yıva), Özbek, Danişment, Karatekin, Satılar, Satıyüzü gibi adların doğrudan Türk boylarından almış onlarca köyü vardır.
Hal böyle iken, bu kadim Türk yurdunun adının da Grek (Yunan) ve Roma dönemleriyle ilişkilendirilmiş olması ve dolayı ile Türk atalarının asırlar evvel kurup adını verdiği Çankırı adı üzerindeki Türk damgasının silinmeye çalışılması yöre tarihi ve tarihçileri için endişe edici bir durumdur.
Deliler Köyü Adının Menşeî: Ankara, Çorum, Çankırı gibi şehir isimleri antik dönemlere dayandırılmış Yunan ve Ermeni dillerinden geldiği safsataları yöre ahalisine kabul ettirilmişken, Anadolu’da kurulmuş ve adını Türk bey, oymak, obasından almış yüzlerce köyün ismininde değiştirildiğini ve yerine anlamsız isimlerin konulduğunu görüyoruz.
Amasya İli idari sahasında kurulmuş Kürdler Kayı olan köyün adının Karaçavuş yapılması, Kırıkkale/Delice İlçesi Türkeşan köyünün Sarıyaka yapılması, Çorum/Sungurlu İlçesi Diği’n (Tiğin) köyünün Oğlaközü yapılması, yine bu şehirlerimiz idari sahasında bulunan Eymür adlı köylerin İmirli yapılması gibi …
Bu meyanda:
Son aylarda başkent ve genel basında Elmadağ İlçesi Deliler köyü adıyla ile ilgili bir konu tartışılıyor. Edinilen bilgiye göre köyden tarihten bir haber bir iki kafadar genç fikir birliği yapmış, nerelisiniz diye sorulunca “Deliler köyünden demeye utanıyoruz”. Deyince de siz delimisiniz? Diye bizle alay ediyorlar, köyümüzün ismi değiştirilsin diye basın kuruluşlarına yazmışlar.
Bazı işgüzar televizyoncular köye gelmişler ve kafadar gençlerin anlatımlarını sulandırıp, köy adını mizah konusuna çevirmişler. Tarihten bir haber bir iki sorumsuz gencin istemesi, basının da olayı kamuoyuna duyurup, adeta gençlere destek olması ve bu duruma köy ihtiyar heyetinin de sıcak bakmaya başlaması Deliler köyü adının değiştirileceğini gösteriyor.
Bekleyip göreceğiz:
Köy isimlerinin değiştirilmesinde yetkili İl İdaresini, İl Encümenini ve İçişleri Bakanlığı yetkililerini. İki tarih bilmez sorumsuz gencin başlattığı bir oyuna mı gelecekler.
Yoksa.!
Tarihte Deller adıyla da anılan Deliler Aşiretinin Oğuzların Beğdili Boyuna bağlı, Anadolu’nun dört bir yanına dağılmış bir Türkmen Aşireti ve Aşiret kurucusunun Deli Baba adlı bir zati muhterem olduğunu belirtip hayır olmaz mı? Diyecekler.
Dileğimiz:
Köy ihtiyar heyeti ve diğer yetkililerin bu istemleri kabul etmemesi ve 1530 tarihli Osmanlı kaynaklarında Ankara/Balâ Kazası Çukurca Nahiyesinde 28 hanede ve bölgede kurulmuş Melikviranı karyesi (köyü) nde 9 hanede, Ankara/Gettaş mezrasında 37 hanede yurt tuttuğu kaydolunan ve Çukurca adlı  nahiyesinin lağvedilmesiyle arazisi içerisinde kurulmuş başta Deliler ve Ağcalı köyleri olmak üzere, civarda kurulmuş Karacahasan, Kılıçlar, Karacaali köylerine dağılmış silsilerinin kurup adını verdiği köyün adını değiştirme teşebbüsünde bulunmazlar.
Tarihle bağlarını koparmazlar,
Ankara/Çubuk Kazası ve Murtaza-Abâd Kazası idari sahasında, Aksaray/Kumrak karyesinde 11 hanede, Karabekirdelileri köyünde 8 hanede, Eskiil Kazası Kendirgeçe mezrasında 19 hanede, Boğazkuyu, Barkağı, Buğra, Günederesi, Gubbiyederesi karyesinde, Eyyub İli Kazası idari sahasında kurulmuş Taşdeliler (Yalıntaş) köyünde 6 hanede, Yenideliler (Yeniyayla) köyünde ? hanede, Konya/Ereğli Kazası Ereğli nefs adlı yerleşim yerinde 4 hanede, Turgut Kazası idari sahasında 29 hanede, Kureyşözü Kazası idari sahasında 30 hanede, Hacıbektaş Kazası idari sahasında iki ayrı yerde 64 hanede, Sorgun Kazası Seyrilikhisarı ile Akçasay adlı yerleşim yerlerinde 14 hanede ve Pınarbaşı ve Develi Ovası’nda, Nevşehir ve Arabsun Kazası idari sahasında, Malatya’da, Kırşehir/Süleymanlı Kazası ve yurt tutmuş akrabaları ile bağlarını koparıp, tarihi bir hatada bulunmazlar.
Not: Burada kısa örneklerini verdiğimiz Deliler Aşireti üyeleri için ayrıntılı ve kaynak bilgi için Oğuz Boyları, Aşiret, Oymak, Cemaatler adlı kitabımızın Şecere baskısına bakınız.

Araştırmacı Yazar
Türk Tarih Kurumu Arşiv Şefi (Emekli)

 
Yararlanılan Kaynaklar:
İsmail Uçakcı, Oğuz Boyları, Aşiret, Oymak, Cemaatler, Şecere Baskısı. Bilge Oğuz Yayınları.
Osman Karatay, İran ile Turan,s. 64. Sümerlerin, Sabar, Subar, Sabir adıyla da anıldığına ilişkin.
Muazzez İlmiye Çığ, Sümerler Türklerin Bir Koludur.,s.29.,
Selçuk Silsüpür, Sümerliler/Kengerler Türktür.,s.4,103.
Osman Karatay, İlk Oğuzlar, Köken, Türeyiş ve Erken Tarihleri Üzerine Çalışmalar,s.17.
Necmettin Aygün, 1830-1845 yılları Arasında Osmanlı Nüfus Defterleri’nde Aksaray’ın Sosyal ve Ekonomik Tarihi,Cilt I.,s.171.
Burhanettin Akbaş, Develi’ye Yerleşen Aşiretler.,s.65.
Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiret, Oymak, Cemaatler.
BOA.Tarih :03/M /1270 (Hicrî) Dosya No :263 Gömlek No :35 Fon Kodu :MVL
İsmail Uçakcı, Ankara Yörükleri ve Tahtacı/Çıtak Türkmen Teşekkülü, https://www.tarihistan.org/ismail-ucakci-ankara-yorukleri-ve-tahtaci-citak-turkmen-tesekkulu
Ankara Valiliği, http://ankara.gov.tr
Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, https://cankiri.ktb.gov.tr
İsmail Uçakcı, Sungurlu İlçesinin Tarihi ve İskan Yapısına Dair Bazı Tespitler,s.9. Cilt.2. Hitit Üniversitesi Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu, 28-30 Nisan, yıl.2016.
İsmail Uçakcı, Orta Anadolu’nun Efsane Şehri Ankara, Haslet Dergisi, 2018 Aralık sayısı,s.5.
İsmail Uçakcı, Türkçe Yer Adlarına Dokunmayalım. Yörtük Dergisi, Sayı 28, Yıl. 1999.
Abdulhaluk Çay, Her Yönüyle Kürt Dosyası,s.80.
BOA.998 Numaralı Defter. Cilt II.Adana Livası.,s.59.
Çorum Valiliği, http://www.corum.gov.tr/corum-tarihcesi
Yusuf Halaçoğlu, İskan Siyaseti, A.g.e,s.130

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum