TALHA FORTACI: KAPU CAMİİNDE CUMA SABAHI

Konya’da yaşayıp da bir Cuma sabah namazını Kapu camiinde kılmadan bu dünyadan göçüp giden bir kimse çok şey kaçırmış demektir.

TALHA FORTACI: KAPU CAMİİNDE CUMA SABAHI
04 Ocak 2015 - 21:19

KAPU CAMİİNDE CUMA SABAHI

Her şehrin merkezinde yer alan, orası ile özdeşleşmiş bir camisi vardır. Kapu Camii de Konya’nın simgesi durumunda olan, Konya’nın merkezinde yer alan, şehrin gözbebeği, Konya’ya gelen her misafirin en azından iki rekât namaz kılmadan şehirden ayrılmadığı mübarek bir mekân. Hani bazı camiiler vardır orada aldığınız manevi huzur ve lezzeti başka yerlerde bulamazsınız ya, işte tam da öyle bir yer kapu camii.

 

1658 yılında Mevlevi postnişinlerinden pir Hüseyin çelebi tarafından yapılmış. İlk ismi" İhyaiyye" imiş. Daha sonra 1811 de yıkılmış ve Konyalı köse müftü tarafından tekrar yaptırılmış. Cami 1867 yılında çıkan bir yangında çevresinde yer alan 190 dükkânla beraber kül olmuş, sonra tekrar yapılmış.

 

Camide normal vakitlerde en az bin kişi aynı anda saf tutuyor. Cuma namazlarında dört veya beş bin kişi namaz kılıyor. Teravihler de aynı şekilde yoğunluk söz konusu. Ama Cuma gününün kapu camii için yeri çok farklı. Kapu cami ‘inde Cuma günleri sanki bir bayram havası yaşanıyor. Sabah ezanından önce başlıyor manevi cümbüş. Camiinin müezzin kayyım’ı Hakkı hocanın güzel sesiyle bir Yasin’i şerif dinliyoruz önce. Sonra Mustafa hocanın sabah ezanı işliyor gönüllerimize. Namazda ise camiinin başimam hatibi Ünver hocanın tatlı kıraatıyla saf duruyoruz rabbimize. Namazdan sonra ise bir tesbihat coşkusu alıyor başını gidiyor. Camiinin müezzinlerinden Halil hocanın tesbihata başlamasıyla tüm cemaat, aşk ile zikrediyor rabbini. Tesbihatın ardından Ünver hoca başlıyor duasına âmin sesleriyle.

 

İnsan bambaşka bir ruh haline bürünüyor. Farklı bir hava sarıyor etrafınızı. Rabbinize yaklaştığınızı açık bir şekilde hissediyorsunuz. Belki de melekler selam duruyorlar çok çok ötelerden. Ehli sema kıskanıyor belki halinizi. Eşrefi mahlûk oluşunuzu en güzel şekilde hissediyorsunuz. Binlerce insanla aynı anda namaza durmakla, Kâbe’deymişsiniz gibi zannediyorsunuz kendinizi. Namazdan sonra ise dostunuzla içtiğiniz bir tas arabaşı çorbası o günün Nirvana’sı oluyor artık.

 

İşte bahsettiğim bu ortamı yaşamak için her Cuma sabahı Konyalılar hıncahınç dolduruyor Kapu camiini. Üç bin, dört bin insan, sabahın o erken saatinde, uykusunun en tatlı anında, kalkıp geliyor bu ilahi atmosferi yaşamak için. Kimi zaman içeri bile giremiyorsunuz. Âmâ camiinin dışında bile namazınızı kılma fırsatı bulduğunuz için dua ediyorsunuz.

Yıllar önce bir bursa seyahatimde rehberimiz, Ulu camiyi anlatırken, burası yeryüzündeki beş mübarek mescitten biridir demişti. Kâbe, Mescid-i nebevi, Mescid-i aksa, Bursa ulu cami ve Ayasofya?

 

Tabi bu benim için enteresan bir bilgi olmakla beraber kafamda bazı soru işaretleri de uyandırmıştı. Şimdi o rehberi görme imkânım olsa veya ulaşabilsem; arkadaş, gel de şu Kapu camiinde, bir Cuma sabahında buluşalım, bir namaz eda edelim, ondan sonra da sıralamayı gözden geçirelim… Yeridir.

 

Konya’da yaşayıp da bir Cuma sabah namazını Kapu camiinde kılmadan bu dünyadan göçüp giden bir kimse çok şey kaçırmış demektir. Benden söylemesi, bu manevi zevki en azından bir kere tadın…  Allaha emanet olun.

02.01.2015 Talha FORTACI

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum