Şiirleriyle Tanıştığımız Ozan Arif - Yazan: Emir Şıktaş

Şiirleriyle Tanıştığımız Ozan Arif - Yazan: Emir Şıktaş
11 Haziran 2020 - 16:59

Şiirleriyle Tanıştığımız Ozan Arif

10 Haziran 1949 günü Aileye bir erkek çocuğu dahil olur.

Babası ismini Arif Şirin koyar.

Arif Şirin, ilkokuldan başlar saz çalmaya, söylemeye. Biriktirdiği harçlığıyla aldığı sazla kendi kendine saz çalmayı öğrenir.

Yıllar yılları kovalar öğrenci Arif, öğretmeninin okulda Ozan Arif ismiyle anılmaya başlar. Öğretmen olur, öğrenci olur, okulda idareci olur. Fakat gönlü hep severek yaptığı ozanlık mesleğindedir.

Vatan, millet sevgisi ile kendini yakın hissettiği ülkücü camiada yer alır ve gecelerinde çalıp söyler;

Gözlerin muamma, saçların hece,

Her telinde ayrı ayrı bilmece,

Yorgan mesut, yastık mutlu her gece,

Uykuya veriyor çile saçların..

Aşıklar bayramlarına da katılan rahmetli Ozan Arif, 1977/78 yılında birinci olur okuduğu şiirle. Yasak olmasına rağmen rahmetli Ahmet Kabaklı ağırlığını koyar ve ikinci kez şiirin okunmasını sağlar. Altın madalya alan Ozan Arif’e TRT çekimler için şiirde bazı sözleri değiştir der ve değiştirmez, bu nedenle de çekimlerden vazgeçer.

1980 darbesinden sonra 183 yıla yakın ceza ile cezalandırılması istenen Ozan Arif, bu nedenle yurt dışına çıkar. Almanya ve diğer avrupa ülkelerinde sahne alır, derdini şiirlerine yansıtır. Çok ağır sözlerle hicivli şiirler yazar. Yaşadıklarını, yaşatanları, yanlışları şiirlerinde sıralamakta, taşlama yapmakta. Bu nedenle ülkeye kasetlerinin girişide yasaklanır bir dönem.

Öğretmen, söz yazarı, aşık, bestekar, şair yurt dışında iken Samsun birinci sıra milletvekili adayı olur ve baraj nedeniyle seçilemez.

Daha sonra açılan davalardan aklanır ve yurda döner. Türkiye Almanya arasında gidip gelir. Konserler verir.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde tedavi gören Arif Şirin, sabah erken saatlerde, 70 yaşında hayatını kaybetti.

Güzel sanatlara yeteneği, şiire ilgisi ve özellikle şairlik kabiliyetinden dolayı okul çağlarında şiir alanında ödüller alan Ozan Arif'in ünü, ilerleyen yıllarda yöresel sınırları aşıp Türkiye genelinde duyuldu.

Ozan Arif esir Türk illeri içinde şöyle diyordu;

Madımak toplayıp yesem o anda,

Yola revan olsam aynı zamanda,

Bir gece misafir Azerbaycan’da,

Kalmadan ölürsem ona yanarım.

Atışma, doğaçlama şiir söyleme, güzelleme ve çeşitli alanlarda Türkiye birincilikleri, sertifika ve ödülleri bulunan Ozan Arif, en büyük ödülünü ise şöyle ifade etmişti:

"Ortaokul çağlarında çocuk yaşta bu sevdaya gönül vermişim. O yaşlardan beri verdiğim mücadelenin karşılığını, tertemiz yüreklerde sevgi sarayları kurarak aldım. Ülküdaşlarımın sevgi ve muhabbetinden daha büyük beşeri ödül olamaz."

Aha Geldim Gidiyorum

Yalan dünya işte senden,

Aha geldim, gidiyorum.

Kalanlara selam benden,

Aha geldim, gidiyorum.

 

Var mı sana gelip kalan,

Baştan başa murad alan,

Varın yoğun hepsi yalan

Aha geldim, gidiyorum.

 

Dereyi aş, tepeyi aş,

Sonu yoktur dolaş dolaş,

Günden güne yavaş yavaş,

Aha geldim, gidiyorum.

 

Yalan dünya sana böyle

Kimler konup göçtü söyle,

Ben de işte aynen öyle

Aha geldim, gidiyorum.

 

Gülemedim şöyle bir gün,

Senelerim geçti sürgün

Gönül sevdiğine dargın,

Aha geldim, gidiyorum.

 

Arif der ki: bunca yıl ay

Geldi geçti vay dünya vay!

Yaşamaksa yaşadım say,

Aha geldim, gidiyorum.

Ozan Arif

Mekanı cennet olsun büyük şair ve Ozan Arif Şirin’in…

Emir Şıktaş

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum