Seyhan Çağlar EMEN:MUHTEŞEM SÜLEYMAN'DAN MUHTEŞEM DERSLER

Kanuni ve muhteşem unvanları ile anılan Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selimin şehzadeliği zamanında babasının sancak beyi olduğu

Seyhan Çağlar EMEN:MUHTEŞEM SÜLEYMAN'DAN MUHTEŞEM DERSLER
22 Ağustos 2014 - 18:50

MUHTEŞEM SÜLEYMAN’DAN MUHTEŞEM DERSLER

       Kanuni ve muhteşem unvanları ile anılan Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selimin şehzadeliği zamanında babasının sancak beyi olduğu Trabzon da dünyaya gelmiştir. Sultan Süleyman’ın gençliği Manisa da geçmiştir, Manisa da Saray-ı Amire ‘de devrin en iyi ilim ve din bilginleri ile devlet adamları tarafından yetiştirilir ve padişahlığa hazırlanılır, uzun yıllar Manisa da ikamet eder, 1520 yılın da babası Yavuz Sultan Selim’in vefatı üzerine tahta çıkar, vefat ettiği 1566 yılına kadar 46 sene saltanat sürer ve Osmanlı Devletinin gücünü en üst seviyeye getirir. Kendisine Kanuni ve Muhteşem Süleyman unvanları, adaletin, gücün, dirayetin ve kanunların sembolü kabul edilir. O’nun hayatından alacağımız dersler bulunmaktadır.

       1526 yılında ordusu ile birlikte Macaristan seferine giderken yol üzerinde yaşlı bir köylü kadın, aniden padişahın atının yularını tutar, Sultan Süleyman şaşkınlıkla “ne istiyorsun bre kadın, ne yapıyorsun.“ deyince köylü kadın “ineğim kayboldu, bulunmasını istiyorum.“ diye cevap verir. Padişah “ Sen neredeydin , ineğine niye sahip çıkmadın?.“ köylü kadın “şu tepedeki ağacın altında uyuyordum.“ deyince Padişah“uyumasaydın“ der. Köylü kadın “ben Padişah uyanıktır, uyumuyordur zannediyordum.“ deyince Sultan Süleyman’ın hiddeti geçer, muhafızlarına emir verir.

-Derhal bu kadının ineğini bulun, bulamazsanız bir inek satın alın ve mağduriyetini giderin. Der                                                                                                                                                                 

       Çok güvendiği Gazi Bali Bey’i Rumeli’ye Beylerbeyi olarak görevlendirir. Gazi Bali Bey, başarılarından dolayı gurura kapılır, 1532 yılında başarılarından dolayı iki tuğlu vezirlikten üç tuğlu vezirlik rütbesine yükseltilmesi için Sultan Süleyman’a mektup yazar, padişahdan aldığı cevap ibret vericidir. Sultan Süleyman ‘ın gönderdiği ferman özetle şöyledir ve günümüzdeki yöneticiler için de aynen geçerlidir.

       “ Sakın gurura kapılma, memleket Allahın’dır, bey olmak iki gözlü bir terazidir. Bir kefesi cennet, diğer kefesi cehennemdir. Her işin başı adalettir, gözlerin uyurken, kalbin uyanık olsun. Hükmünün geçtiği yerlerde zulüm oluyorsa, iki elim yakandadır. Eğer beyler iyi insan olsa, halkın durumu daha iyi olur. Ganimetlerin tamamını hazineye alma, beşte birini al, gerisini askerlerine dağıt, askerlerine ve halka iyi bakarsın, ihtiyarlarını baba, küçüklerini kardeş, daha küçüklerini oğul bilesin, oğullarına şefkat ve merhamet edesin, kardeşlerine ikram edesin, babalarına hürmetli olasın, o diyarlarda ki fakirleri gözetesin. Sadakaya ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını gör, fakirlerden vergi alma. Bizim halkımızın rahat halini, kâfir halk görsün gıpta eylesin ve bizden tarafa meyletsin. Cömertlik kapısını açık tutasın.“

       Sultan Süleyman dünyaya gelince, süt annesi görevlendirilir, Trabzon da meşhur bir din aliminin oğlu olan Yahya Efendi ile süt kardeşi olurlar, Şehzade Süleyman padişah olunca İstanbul’a gelir, Beşiktaş semtinde dergah kurar ve halkı irşat eder, halen mezarı bu dergahta bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman sütkardeşi olan Yahya Efendinin fikirlerini alır, sözlerini dinler sohbet toplantılarına katılır, tavsiyelerine önem verir ve eleştirilerine tahammül ederdi. Yahya Efendi, Sultan Süleyman’a yazdığı bir mektup da uyarıcı cümleler kullanıyor. “ Saltanatta gaflet olmaz, unutma seni ahrette tacın ve tahtın değil ancak ve ancak adaletin kurtarır.“

       Bir gün padişah Yahya Efendiye mektup göndererek Osman Oğullarının Saltanatının hangi sebeple sona ereceğini bildirmesini istiyor. Yahya Efendi mektuba tek cümleyle cevap yazıyor “ Neme lazım Sultanım.“ cevabını alan Padişah, kızıyor, küplere biniyor, o kızgınlıkla doğru Yahya Efendinin dergâhına gidiyor, mektubuna niye doğru dürüst cevap vermediğini sorunca Yahya Efendi söze başlıyor. “ Devlette, idareci, vezir, kethüda, beylerbeyi gibi atamalarda liyakat aranmadan rüşvetle ve menfaatle tayin yapılırken fakir halk ezilirken, yöneticiler adaletten uzaklaşırken, masum insanlara zulüm yapılırken, yoksullardan ödeyemeyeceği vergi alınırken yetkililer ve görevler haksızlıklar karşısında bunları önleyeceği yerde NEME LAZIM diyorlarsa işte o zaman Osman Oğullarının saltanatı sona erecektir“diyor. Zira neme lazımcılık ülkeyi felakete götürmekte, zalimlere ve kanunsuzlara cesaret vermekte ve yapanın yanına kar kalmaktadır. Aynı hastalık günümüzde de devam etmektedir.

      Sultan Süleyman 1566 yılında Zigetvar seferinde iken vefat etmiş iç organları gizlice toprağa verilirken bedeni İstanbul’a getirilmiş ve merasimle bugünkü türbesine defnedilmiştir. Tabutu sarayın geniş kapısında çıkarılırken padişahın bir elinin tabutun dışında ve avuç içinin açık bir durumda olduğu görülmüştür. Musalla taşının yanında ise bir tahta sandık yer almaktadır bu olağanüstü durumun sebebi sorulunca Şeyhülislam hazretleri, sultanın vasiyeti olduğunu “üç kıtaya hükmeden 46 yıl saltanat süren koskoca Kanuni Sultan Süleyman’ın öbür dünyaya eli boş gittiğini, yanında hiçbir şey götürmediğini söylemek istediğini“ belirtiyor. Sandık sorulunca da Şeyhülislam hazretleri açıklamaya devam ediyor. “Sultan Süleyman devleti ilgilendirilen önemli kararları vermeden önce benden dine uygun olduğuna dair fetva alırdı, fetvaların tümünü bu sandıkta biriktirirdi. Öbür dünya da kendini kurtarmak istiyordu, bu sebeple fetvaların olduğu sandığın da kendisiyle birlikte mezara gömülmesini vasiyet etti.“ Deyip ağlamaya başlayınca vezirlerden biri niçin ağladığını sorunca Şeyhülislam hazretleri “O kendini kurtardı, ben kendimi nasıl kurtaracağım, ahrette nasıl hesap vereceğim diye düşünüyorum, onun için ağlıyorum.“

       Kısadan hisse alabildiysek ne mutlu bizlere, bu yazıyı her kademede ki idarecilerimize ithaf ediyorum. Kalın sağlıcakla.

 

 

                                                                                                                                Seyhan Çağlar EMEN

                                                                                                                                Emekli Öğretmen                                                                                                                                                                                                                                                                                   

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum